Safranbolu'nun UNESCO Dünya Miras Listesi'ne alınışının 31. yılı etkinliklerle kutlandı

Güncelleme:
Facebook'da Paylaş Twitter'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş Google News'de Paylaş

Safranbolu, UNESCO tarafından Dünya Mirası Listesi'ne alınışının 31. yılını kutlamak amacıyla çeşitli etkinlikler düzenledi. Kaymakam Hayrettin Baskın, ilçenin tarihi mirasını koruma misyonunu vurguladı. Seminer ve sergilerle desteklenen etkinlikler yarın sona erecek.

UNESCO tarafından Dünya Mirası Listesi'ne alınışının 31. yılını kutlayan Karabük'ün Safranbolu ilçesinde çeşitli etkinlikler yapıldı.

Safranbolu Belediyesi ev sahipliğinde, Karabük Üniversitesi ve Safranbolu Kültür ve Turizm Vakfı paydaşlığında düzenlenen program kapsamında, Safranbolu Belediyesi Leyla Dizdar Kültür Merkezi'nde "Tarihte Safranbolu" temalı sempozyum gerçekleştirildi.

Sempozyumun açılışında konuşan Safranbolu Kaymakamı Hayrettin Baskın, ilçenin UNESCO'daki 31. yılını kutlamanın gururunu yaşadıklarını söyledi.

UNESCO'nun kendilerine tarihi misyon yüklediğini belirten Baskın, "Bu misyonu en iyi şekilde yerine getirmeye çalışıyoruz. Tarihi Çarşı'mızın en iyi koşullarda korumaya çalışıyoruz. Geçmişten devraldığımız bu miras bizler için büyük yükümlülük ifade ediyor." dedi.

Konuşmaların ardından koleksiyoner Mustafa Gezici'nin "Türk Dilinin Sessiz Tanıkları: Türk Boy Damgaları" ve demir ustası Hüseyin Şahin Özdemir'in "Demirin İzinde" sergileri ziyaretçilerle buluştu.

Koleksiyoner Gezici, gazetecilere, Türk boy damgalarının Anadolu'da hayvanlara vurulan damgalar olduğunu ifade etti.

Damgaların son 50 yıldır kullanılmaz olduğunu anlatan Gezici, "Bu hayvan damgaları tarihin sessiz tanıklarıdır. Bunları köy köy, ilçe ilçe, il il gezerek topladım. Yaklaşık 90 tane topladım. Bunlar Türklerin Anadolu'ya 1071'den daha önce geldiğine dair belgedir. Yılda yaklaşık 4 tane falan bulabiliyoruz. Bunlar 40 yıllık emek. Türkiye'nin çeşitli illerinden Kastamonu, Kayseri, Samsun, Yozgat, Erzurum, Elazığ ve Erzincan gibi illerden topladım. 3-4 tane de Moğolistan'dan geldi." diye konuştu.

Gezici, damgaların büyükbaş hayvanların butlarına, küçükbaş hayvanların da kulaklarına vurulduğunu dile getirerek, "Türkler hayvanlara vurulan kulak küpesinin ilk mucididir. Köy köy, boy boy, oba oba bellidir bunlar. Hatta iki kardeş boyun bile damgaları ayrıdır. Sergide 39 damga yer alıyor." dedi.

Etkinlikler yarın sona erecek.

Kaynak: AA / Orhan Kuzu - Kültür Sanat
Haberler.com
500

Haberler.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve haberler.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

title