TÜM KATEGORİLER
Kenan Yavuz Etnografya Müzesi kapılarını "Tırpanla Ot Biçme Şenliği" ile açtı
Bayburt'un Demirözü ilçesine bağlı Beşpınar köyündeki Kenan Yavuz Etnografya Müzesi'nde düzenlenen "Tırpanla Ot Biçme Şenliği" renkli görüntülere sahne oldu.
Bayburt'un Demirözü ilçesine bağlı Beşpınar köyündeki Kenan Yavuz Etnografya Müzesi'nde düzenlenen "Tırpanla Ot Biçme Şenliği" renkli görüntülere sahne oldu.
İş insanı Kenan Yavuz tarafından kurulan müzede sezon açılışı, "Tırpanla Ot Biçme Şenliği" ile yapıldı.
Yavuz ve köy sakinlerinin katıldığı etkinlikte, müze bahçesindeki yonca ekili alan Bayburt türküleri eşliğinde tırpanla biçildi.
Yavuz, yaz sezonu boyunca önemli etkinliklere imza atacaklarını belirterek, her pazar günü köy gelenekleriyle alakalı çeşitli etkinlikler planladıklarını ve bunun ilkini gerçekleştirdiklerini söyledi.
"Yaşayan müze", "köklere dönüş" ve "bize gelen bizi yaşasın" sloganlarıyla hareket ettiklerini anlatan Yavuz, "Paylaşmak Anadolu'nun en güzel geleneklerinden biridir. İnancımızın da en önemli unsurlarından birisi paylaşmaktır. Hem Allah'ın verdiği nimetleri paylaşmak hem de birbirimizin emeğine katkıda bulunmak. Bu amaçla Bayburt türküleri eşliğinde birlikte tırpan biçme şenliği gerçekleştirdik." dedi.
Yavuz, müzede geçmişteki sosyal, kültürel yaşamı simgeleyen faaliyetleri insanların dimağında canlı kılmak istediklerini ve temel amaçlarının göçe karşı bir duruş olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Çünkü artık 5 haneli köyün dahi yolu, suyu, elektriği var. İstanbul'da hastaneye ulaşma şansınız 2 saat. Burada telefon ettiğinizde 10 dakika sonra ambulans doktoruyla beraber geliyor. Dolayısıyla devletimizin altyapı konusunda buraya yapacağı her şey üst noktaya ulaştı. Ama buna rağmen göçün devam ediyor olmasının ekonomik bir nedeni yok. Çünkü çiftçilik ve hayvancılık gerçekten güzel kazandırıyor. Buradaki insanlar şehirlerdeki insanlardan en az 10 kat daha az çalışarak daha yüksek bir refahı elde edebiliyor."
Göç için bir neden olmadığına dikkati çeken Yavuz, "Çiftçiye ihtiyacımız var. Hayvancılığa ihtiyacımız var. Salgın sürecinde en büyük korkumuz gıda lojistiğini, sürdürebilirliğini nasıl sağlamaktı. Bu hepimizin korktuğu konulardan biriydi. Dolayısıyla artık şehre gitmenin bir gerekçesi yok." diye konuştu.
