TÜM KATEGORİLER
Hoca Ahmet Yesevi'den Günümüze Gönül Erenleri" Konferansı
Eski Tunceli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Durmuş Boztuğ, hükümet programında Cemevlerinin statüsünün tanınacağına dair bir madde olduğunu belirterek, "Biz Aleviler, cemevlerinden daha ziyade dergahlarımızı geri istiyoruz" dedi.
Eski Tunceli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Durmuş Boztuğ, hükümet programında Cemevlerinin statüsünün tanınacağına dair bir madde olduğunu belirterek, "Biz Aleviler, cemevlerinden daha ziyade dergahlarımızı geri istiyoruz" dedi.
Latanya Otel'de düzenlenen ve Türkmen Alevi Bektaşi Vakfı'nın ev sahipliğinde "2. Uluslararası Hoca Ahmet Yesevi'den Günümüze Gönül Erenleri" konferansına çok sayıda yerli ve yabancı misafir katıldı.
Prof. Dr. Boztuğ, konferansın açılışında yaptığı konuşmada, Türkmen Alevi Bektaşi Vakfı'nın faaliyetlerine değindi ve 2002 yılından sonra ülkemizde alevlilerle ilgili olumlu gelişmeler yaşandığını belirterek, "Biz Aleviler, cemevlerinden daha ziyade dergahlarımızı geri istiyoruz. Çünkü dergahlar tamamen dinsel karakterli ve bu dergahın ayrılamaz parçaları var. Aşevi var. Meydan evi var. Ki meydan evinde semahlar dönülür. Zikir evi var. Çilehane var. Pir evi var. Kütüphanesi var" ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve arkadaşlarının yönetiminde sağlanan siyasal ve ekonomik istikrarla Alevilerin kimliklerini rahatça açıklayabildiğini anlatan Prof. Dr. Boztuğ, Alevilerin sivil toplum kurumları, dernekler, federasyonlar adı altında örgütlendiğini, temel insan hak ve özgürlüklerini hükümete iletmeye başladığını kaydetti.
Prof. Dr. Boztuğ, mevcut hükümetin programında bulunan "yakın zaman içerisinde Alevilerin ibadetlerini yaptığı cemevlerinin statüsünün tanınacağı"na ilişkin maddenin Alevileri çok mutlu ettiğini vurguladı.
Bağdat Al-Mustansiriya Üniversitesi Tarih Anabilimdalı Öğretim Üyesi Dr. Nahidah Hussein Ali Ali, "Bektaşiliğin Hz. Ali İnancındaki Yeri" konulu konuşmasında, Bektaşiliğin tarihi sürecinde önce Ortaasya'da, sonra da Anadolu'da yayıldığını anımsatarak, "Bektaşilik tasavvufi bir tarikattır" dedi.
Bektaşiliğin, Türkiye ve Mısır gibi sünni bir coğrafyada yayılmış olsa da Şiiliğin bir parçası olduğunu belirten Dr. Ali, Hacı Bektaşi Veli'nin insanlara doğruluğu, dürüstlüğü ve yüksek değerleri öğretmek için hayatı boyunca çalıştığını da sözlerine ekledi.
Irak Bağdat Üniversitesi'nde Öğretim Üyesi Dr. Sami Madhi İbrahim Al-Rubaiye de "Hz. Hüseyin'in Yaşadığı Dönemde Yaptığı Çalışmalar ve Halka Verdiği Mesaj" adlı sunumunda, "Hz. Hüseyin'in en önemli mesajı insanlara doğruluğu öğretmektir" diye konuştu.
Al-Rubaiye, Hz. Hüseyin'in insanlara savaş zamanlarında, diğer anlarında sabır, metanet ve duaya sıkıca sarılmayı öğütlediğini bildirdi.
