GÖZ RENGİ DEĞİŞTİRME AMELİYATLARI: BİR ESTETİK UĞRUNA KAYBEDİLEN GÖZLER

GÖZ RENGİ DEĞİŞTİRME AMELİYATLARI: BİR ESTETİK UĞRUNA KAYBEDİLEN GÖZLER
Güncelleme:
Facebook'da Paylaş Twitter'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş Google News'de Paylaş

Son yıllarda sosyal medyanın da etkisiyle göz rengini kalıcı olarak değiştirme girişimlerine ilgi arttı. Ne yazık ki bu ilgi, bilimsel temeli olmayan ve ciddi riskler barındıran uygulamaların yayılmasına yol açtı.

Üstelik bu ameliyatlar, Türkiye'de yasal değildir ; Sağlık Bakanlığı tarafından açıkça yasaklanmış işlemlerdir. Buna rağmen bazı merkezlerde, merdiven altı uygulamalarla hâlâ yapıldığına dair duyumlar alıyoruz.

Ben bir göz hekimi olarak bu konuda susmayı değil, toplumu bilgilendirmeyi bir sorumluluk olarak görüyorum.

Neden Yasak? Çünkü Göz, Estetiğe Değil Sağlığa Göre Tasarlanmış Bir Organdır

Gözün ön kısmında bulunan iris dokusu, görünüş olarak renk verse de aslında gözün ışık kontrolünü sağlayan önemli bir yapıdır. Bu dokunun üzerine yapay bir implant yerleştirmek veya lazerle doğal pigmenti yok etmeye çalışmak, gözün fizyolojisini bozar.

Bu nedenle dünya genelinde göz rengi değiştirme amaçlı uygulamalar birçok ülkede yasaklanmış durumda.

Bu Ameliyatlar Hangi Riskleri Taşıyor?

Göz rengi değiştirme işlemleri, sanıldığı gibi "basit" bir estetik operasyon değildir. Bugün dünyada yapılmış vakaların önemli bir kısmı ağır komplikasyonlarla sonuçlanmıştır:

• Kontrol edilemeyen göz tansiyonu (glokom)

İris implantları, göz içi sıvısının doğal dolaşımını engeller. Bu durum glokoma ve kalıcı görme kaybına kadar gidebilir.

• Kornea hasarı

İmplantın göze sürtünmesi korneada incelmeye, ödemlere ve görme bozukluklarına yol açabilir. Bazı hastalar kornea nakline kadar giden bir süreç yaşamıştır.

• Şiddetli göz içi enflamasyonu

Göz, vücutta toleransı en düşük organlardan biridir. Yerleştirilen yabancı cisim ciddi iltihabi reaksiyonlara neden olabilir.

• Katarakt oluşumu

Gelen hastaların önemli bir kısmında lensin hızla matlaşması, yani katarakt gelişimi görülmektedir.

• Geri dönüşü olmayan görme kaybı

Dünyada bu işlem nedeniyle bir daha tam görme seviyesine ulaşamayan pek çok hasta bulunmaktadır.

Bugün bazı hastaların "göz rengimi değiştirdim ama şimdi neredeyse göremiyorum" diyerek başvurduğu klinik tabloları görmek, mesleki açıdan en üzücü durumlardan biridir.

Sosyal Medya Filtreleri Gerçeklerle Karıştırılmamalı

Göz rengi estetiği taleplerinin önemli bir bölümü sosyal medya etkisiyle ortaya çıkıyor. Filtresi olan bir görüntüye bakarak cerrahi karar vermek, kişinin kendi sağlığını riske atması anlamına gelir.

Unutulmamalıdır ki:

Göz rengi güzelliğin değil, genetiğin bir parçasıdır. Cerrahi olarak zorla değiştirmeye çalışmak gözün sağlığını tehlikeye atar.

Göz Hekimlerinin Bu İşlemi Yapmamasının Nedeni "Estetik Karşıtlığı" Değildir

Bazı kişiler, göz hekimlerinin bu ameliyatlara karşı çıkmasını etik bir duruş ya da estetik karşıtlığı olarak yorumlayabiliyor.

Bu doğru değildir.

Karşı çıkmamızın tek nedeni, bilimin bu işlemin güvenli olduğunu göstermemiş olmasıdır. Bugün dünyada hiçbir saygın bilimsel kuruluş bu ameliyatları onaylamamakta; aksine, uyarı üzerine uyarı yayınlamaktadır.

Son Söz: Göz, Deneme Tahtası Değildir

Bir insanın saçını boyaması, makyaj yapması, lens takması kişisel tercihtir. Ancak göz rengi ameliyatı, geri dönüşü olmayan sonuçlar doğurabilen, yüksek riskli bir girişimdir.

Görme duyusu, estetik uğruna riske atılamayacak kadar değerlidir.

Toplumun bilinçlenmesi, yanlış yönlendirmelerin önüne geçilmesi ve göz sağlığının korunması için bu konuyu gündemde tutmak zorundayız. Çünkü bugün sosyal medya akımlarına kapılıp bu işlemi yaptıran pek çok kişi, yarın gözlerini geri kazanmak için çaresizce doktor arıyor.

Gözünüz, estetik bir obje değil; yaşamınızın ışığıdır. Lütfen koruyun.

Op. Dr. Özer Kavalcıoğlu

Göz Hastalıkları Ve Cerrahisi Uzmanı

Veni Vidi Göz Caddebostan

Haberler.com / Göz Sağlığı
Haberler.com
500
Haberler.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve haberler.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.
title