Zirve'de 44'üncü Duruşma Başladı (2)

Malatya'da Zirve Yayınevi davasında ek iddianamenin okunmasının ardından sanıkların savunmalarının alınmasına devam edildi.
Zirve'de 44'ÜNCÜ DURUŞMA BAŞLADI (2)
SANIKLAR SAVUNMA YAPTI
Malatya'da Zirve Yayınevi davasında ek iddianamenin okunmasının ardından sanıkların savunmalarının alınmasına devam edildi. Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmada savunmasını yapan eski uzman çavuş Aykut Saka'ya Mahkeme Başkanı Hayrettin Kısa bazı sorular sordu. Kısa'nın sorduğu "'Mehmet Ülger, Başçavuş Mehmet Ali Badak'ın ağzından 'olayı Mehmet Ülger yaptırdı' diye askeri savcılığa ifade ver' diye talimat verdi mi?" sorusunu Saka, "Evet doğru, böyle dedi. Ben de gittim askeri savcılıkta ifade verdim" diyerek yanıtladı
İddianamede geçen örgütün varlığından haberinin olmadığını savunan Saka, kendisine verilen emirleri uyguladığını ifade etti. Saka'nın konuşmasından sonra söz alan tutuklu sanıklardan Varol Bülent Aral ise, "Niye tutuklu olduğumu 1,5 senedir soruyorum siz cevap vermiyorsunuz. Siz kararı çoktan vermişsiniz. Hayrettin Bey, siz bu cinayeti bizim üstümüze yıkmaya çalışıyorsunuz" diye çıkışınca Mahkeme Başkanı Kısa, Aral'a yerine oturmasını söyledi.
Duruşmada daha sonra tutuksuz yargılanan muvazzaf askerlerden uzman çavuş Adem Gedik'in savunmasına geçildi. Gedik, 2004'de Malatya'da göreve başladığını ve 2008 yılına kadar Malatya'da görev yaptığını belirtti. Gedik, ek iddianamede yer alan TUSHAD, Siyah ve Beyaz Kuvvetler gibi ifadeleri ilk defa duyduğunu ileri sürerek, "TUSHAD kelimesini dahi burada, iddianamede duyduğum bir örgüte nasıl üye olabilirim? Ben bir uzman çavuşum. Uzman çavuşun ne kadar bir yetkisi olabilir? Bir örgüt üyeliği, yöneticiliği gibi faaliyetlerde istesem dahi bulunamam" diye konuştu.
'MİSYONERLİĞİ İLK KEZ MALATYA'DA ÖĞRENDİM'
İddianamede yer alan Özel Asaf kursuna, yayınevi cinayetlerinden önce hiç katılmadığını ancak daha sonra kursa katıldığını belirten Gedik, misyonerliği ilk defa Malatya'da öğrendiğini savundu. Gedik, ayrıca 2008 yılında katıldığı Asaf kursunda misyonerliğin amaçları ve yöntemleri gibi genel konuların ele alındığını ifade etti.
Mahkeme Başkanı Hayrettin Kısa'nın, 'Sen hiç mevzuatınızı okudun mu? Jandarma kırsal alanda çalışması gerekirken, sizin kırsal alana hiç gitmediğiniz, hep şehir merkezinde cirit attığınız görülüyor? Emniyet sahasında istihbarat yaptığınız anlaşılıyor. Bunu fark ettin mi?' sorusu üzerine Gedik, "Benim bir uzman çavuş olarak 'Komutanım orası şehir merkezi' deme gibi bir şansım yok" diyerek emir komuta zincirinde görevini yaptığını savundu.
'MİSYONERLİK İSTİHBARATINA TERÖRDEN ÇOK ÖDEME'
Jandarmanın haber elamanlarına yaptığı ödemelerin yüzde 60'ının misyonerlikle ilgili faaliyetlere ödendiği, terör istihbaratına ise çok az ödeme yapıldığını belirten Mahkeme Başkanı Kısa, "Bunu biliyor muydun?" diye sorması üzerine Gedik, "Ben bu bilgilere burada vakıf oluyorum" dedi.
Mahkeme Başkanı Kısa'nın 'sanıklardan öğretim görevlisi Ruhi Abat jandarmaya sık sık gelip gider miydi' sorusu karşısında ise Gedik, ASAF'ın verdiği bir seminerde üst makamların emriyle Ruhi Abat'ın misyonerlikle ilgili bir sunum yaptığını ve burada tanıştıklarını belirterek, "Ben onu alaya getirip götürdüm" cevabını verdi.
İncil dağıtımlarını kendisine verilen talimatlar doğrultusunda takip ettiklerini belirten Gedik, mahkemeye izinsiz mektup yazma olayı ile ilgili bir ilgisinin olmadığını söyledi.
'DEVLET ADINA GÖREV YAPTIM'
Gedik'in savunmasının ardından tutuklu sanıklardan uzman çavuş Adil Akçay'ın savunmasına geçildi. Akçay, İstanbul Cumhuriyet Savcılığı'nda verdiği ifadeyi kabul etmediğini belirterek, görevini devlet adına yaptığını savundu. Hiç kimsenin kendisinden sahte belge hazırlanması istemediğini ve böyle bir işe girmeyeceğini belirten Akçay, "Bir örgütün olduğu aşikardır ama benim içinde olduğum bir örgüt değil. İlker Çınar'ın tahmini varsayımlarıyla silahlı terör örgütü üyesi olduğum iddia edilmiştir" dedi.
Verilen aranın ardından Akçay'ın savunmasına devam edeceği belirtildi. - Malatya


















