Tunus'ta daha önce darbe karşıtı cephede duran Demokratik Akım Partisi: Kararlar ve gerekçeleri anlaşılabilir

Tunus'ta daha önce darbe karşıtı cephede duran Demokratik Akım Partisi: Kararlar ve gerekçeleri anlaşılabilir
Güncelleme:
Facebook'da Paylaş Twitter'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş Google News'de Paylaş

Tunus'ta Demokratik Akım Partisi, Cumhurbaşkanı Kays Said'in 25 Temmuz'da aldığı "istisnai" kararların ve bunların gerekçelerinin anlaşılabilir olduğunu belirtti.

Tunus'ta Demokratik Akım Partisi, Cumhurbaşkanı Kays Said'in 25 Temmuz'da aldığı "istisnai" kararların ve bunların gerekçelerinin anlaşılabilir olduğunu belirtti.

Tunus Meclisinde 22 milletvekili bulunan Demokratik Akım Partisi, Said'in yasama, yürütme ve yargıyla ilgili aldığı kararlara karşı çıkan açıklamalarından geri adım attı.

Partiden yapılan yazılı açıklamada, ülkenin içinde bulunduğu tehlikeler, siyasi, ekonomik ve sosyal kriz ile sağlık alanında yaşanan sorunlar göz önüne alındığında Cumhurbaşkanı Said'in aldığı kararlar ile bunların gerekçelerinin anlaşılabilir olduğu ifade edildi.

Açıklamada, bu karar ve tedbirlere hak ve özgürlükler ile anayasal ve demokratik kazanımları koruyacak anayasal güvencelerin eşlik etmesi ve kuvvetler ayrılığı ilkesi başta olmak üzere anayasaya bağlı kalındığının gösterilerek Tunus halkının korkularının giderilmesi gerektiği kaydedildi.

Parti ayrıca, Cumhurbaşkanı Said'i, normal anayasal düzene geri dönülmesini, yetkin bir başbakanın seçilerek ülkenin karşılaştığı sıkıntılarla baş edebilecek bir hükümetin kurulmasını garanti edecek bir yol haritası belirlemeye çağırdı.

Demokratik Akım Partisi 26 Temmuz'da yaptığı yazılı açıklamada, Cumhurbaşkanı'nın anayasanın 80. maddesini yorumlama şekline katılmadığını; bundan kaynaklanan, anayasa dışındaki kararları ve uygulamaları da kabul etmediğini belirtmişti.

Tunus'ta ne olmuştu?

Tunus'ta 25 Temmuz'da hükümet ve muhalefet partilerine yönelik yüzlerce kişinin katılımıyla protestolar gerçekleştirilmiş, çıkan olaylarda başta Nahda Hareketi olmak üzere parti merkezlerine saldırılar düzenlenmişti.

Tunus Cumhurbaşkanı Said de Meclisin tüm yetkilerini dondurduğunu, milletvekillerinin dokunulmazlığını askıya aldığını, mevcut Başbakan Hişam el-Meşişi'yi azlettiğini ve kendi atayacağı bir başbakanla yürütmeyi devralacağını duyurmuştu.

Said, kendisini başsavcı ilan ederek yargının alanına da müdahale etmişti.

Hükümete yönelik bu darbe girişiminin ardından askerler Tunus Meclis Başkanı ve Nahda Hareketi lideri Raşid el-Gannuşi ile beraberindeki milletvekillerini Meclise almamıştı.

Cumhurbaşkanı Kays Said'in kararları üzerine halkı barışçıl mücadeleye çağıran Gannuşi, yasal bir dayanağı bulunmayan bu adımın bir "darbe" olduğunu vurgulamıştı.

Said ise tarihi bir sorumluluk üstlendiğini, aldığı kararların Anayasa'ya uygun olduğunu ve bunu "darbe" olarak nitelendirenlerden "hukuk derslerini gözden geçirmelerini" istemişti.

Kaynak: AA / Güncel