Haberler

Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Sekreteri İsmail Ateş: 'İktidar, Alevi toplumunu kriminal bir topluluk halinde gösteriyor'

Güncelleme:

Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Sekreteri İsmail Ateş, Sivas'ta düzenlenen Madımak Katliamı'nın 30. Yılı anma etkinlikleri sırasında yaptığı açıklamada, iktidarın Alevi toplumunu kriminal bir topluluk olarak gösterdiğini belirtti. Ateş, ayrıca AKP hükümetinin emek ve özgürlük güçlerine karşı sert bir tutum takındığını ifade etti.

Haber : TAMER ARDA ERŞİN / Kamera: Furkan Erdem

Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Sekreteri İsmail Ateş, Sivas'ta, Madımak Katliamı'nın 30. Yılı dolayısıyla düzenlenen anma etkinlikleri sırasında ANKA Haber Ajansı'na; "İktidar, Alevi toplumunu, kriminal bir topluluk halinde gösteriyor. Örnek… 24 Haziran'da, bizim Gazi Şehitleri Cemevi'nde, 30. Yıl anma etkinleri kapsamında yapılacak olan anma etkinliğini 'terörizm propagandası yapılabilir' ihtimalini bahane ederek iptal etti. Aynı gün Ankara'da Mamak Şubemizde etkinlik başladıktan sonra semah dönülürken elektrikleri kesti ve cihazlardaki jakları söktü. Hemen iki gün sonra, Merdan Yanardağ'ı tutuklayarak cezaevine koydu. Bu, AKP hükümetinin emek ve özgürlük güçlerine karşı sert bir tutum takınacağını bize gösteriyor" dedi.

Madımak Katliamı'nda yaşamını yitiren 33 aydın, 30. yıl dönümünde Sivas'ta düzenlenen yürüyüş ve törenle anıldı.

Anmanın ardından ANKA Haber Ajansı'na konuşan Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Sekreteri İsmail Ateş, şunları söyledi:

"Failler belli. Failler, gerçek faillerin ortaya çıkmasını engelleyen ve engellemeye muktedir olan güçtür. Derin devlet yapısı dediğimiz güçtür, Madımak'ın katilleri. Yoksa, şu anda cezaevindeki, 20 civarındaki tutuklu değildir. Bu maşadır. O maşayı tutan elin ortaya çıkması gerekiyor. Aslında yapılması gereken o.

Ortaya çıkmamasının nedeni de bizim Anadolu coğrafyasında bizim katliamlarla yüzleşmememizden kaynaklanıyor. Maraş'ta, Çorum'da; 1978-80 dönemine baktığımızda ciddi katliamlar yaşandı. Oradaki katliamlarla yüzleşmediğimiz için, şeriatın sırtını okşaya okşaya, biz Madımak katliamını yaşadık. Madımak Katliamını yaratanların sırtını okşayarak, onları koruma kalkanı altında tutarak geldiğimiz nokta da bugündür. Bugünün karanlık Türkiye'sinin geliş noktası Madımak'tan geçiyor. Şeriatın sırtını okşamaktan, ona yeşil ışık yakmaktan geliyor.

Mayıs ayı seçimlerinin ardından ortaya çıkan sonuç, AKP hükümeti dizginlenemez güçte hissediyor. Bunun için de  ÇEDES diye bir proje ortaya attı. ÇEDES'te okullara din görevlisi adı altında imamlar gönderiyor. Aynı zamanda Balıkesir'de temmuz ayı içinde gençlik kampı düzenliyor ve bu gençlik kamplarında kızlı ve erkekli grupları ayrı tarihte, Balıkesir'de topluyor. Laik bir eğitim sisteminin olmazsa olmazı karma eğitimdir. AKP hükümeti karma eğitimi ortadan kaldırmaya yönelik adımlarını atarak da laikliği direk kendisinin hedefine koymuş durumda.

İktidar, Alevi toplumunu, kriminal bir topluluk halinde gösteriyor. Örnek… 24 Haziran'da, bizim Gazi Şehitleri Cemevi'nde, 30. Yıl anma etkinleri kapsamında yapılacak olan anma etkinliğini 'terörizm propagandası yapılabilir' ihtimalini bahane ederek iptal etti. Aynı gün Ankara'da Mamak Şubemizde etkinlik başladıktan sonra semah dönülürken elektrikleri kesti ve cihazlardaki jakları söktü. Hemen iki gün sonra, Merdan Yanardağ'ı tutuklayarak cezaevine koydu. Bu, AKP hükümetinin emek ve özgürlük güçlerine karşı sert bir tutum takınacağını bize gösteriyor.

Biz de şunu söylüyoruz: Biz Kızılbaşlar-Aleviler, 680 yılındaki Kerbela katliamının davasını bugün hala sürüyorsak; Madımak'ın da davasını sürmeye devam edeceğiz. Bu meydanlara 10 kişi ile de olsa geleceğiz, 100 kişi ile de olsa geleceğiz; 10 bin kişi ile de olsa geleceğiz, 100 bin kişi ile de olsa geleceğiz.

Canlarımızı zamanaşımına uğratmayacağız. Çünkü, Madımak Katliamı, insanlığa karşı işlenmiş bir suçtur. İnsanlığa karşı işlenen suçlarda da zamanaşımı olmaz. Bunu, uluslararası hukuk normları söylüyor. Dünyanın neresinde, Madımak gibi bir katliam yaşanmıştır. Sekiz saat canlı yayında verildi bu katliam. Şimdi kalkacaklar bunu zamanaşımına uğratacaklar. Müsaade etmeyeceğiz. Elbette bizlerin ellerinde silahlarımız yok. Bizim elimizdeki en büyük silah, örgütlenmek. Biz, emek ve demokrasi mücadelesi veren her canla; Alevi-Bektaşi Kızılbaş örgütleri olarak bir arada duracağız. Bir tek şartımız olacak: Bizimle bir arada olacak canlar; kadın düşmanı olmayacak, Kürt düşmanı olmayacak, emek ve emekçi düşmanı olmayacak. Biz bu birlikteliği sağlayacak. AKP hükümetine de milliyetçi, ultra milliyetçi faşist yapıya da cevabımızı bu meydanlarda vereceğiz."

Kaynak: ANKA / Güncel

Sivas Güncel Haberler

title