Ortadoğu'nun Geleceği ve Türkiye" Paneli - Sivas

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

Konferansa katılanlardan detaylar

AA Genel Müdür Yardımcısı Metin Mutanoğlu konuşması

TRT Arapça Genel Yayın Koordinatörü Turan Kışlakçı'nın konuşması

İHH İnsani Yardım Vakfı Koordinatörü Dr. Ahmet Emin Dağ'ın konuşması

Konuşmacılara plaket verilmesi Anadolu Ajansı (AA) Genel Müdür Yardımcısı ve Genel Yayın Yönetmeni Metin Mutanoğlu, "Bu coğrafya 100 yıldır Batılılar tarafından sömürülüyor, sadece bir pazar olarak görülüyoruz. 'Bunlar geri kalmış, biz bunlara üretiriz, bunlar da kullanır' diye düşünülüyor. Tam da bu dönemde ayağa kalkıyorsun, kendi uçağını, yük vagonlarını ve trenleri üretiyorsun. Türkiye, İslam dünyasına o kadar güzel örnek oldu ki hızlı bir şekilde ilerleyen, güçlenen halkında müthiş bir özgüven oluştu ve biz dünyaya bir şey üretebiliriz duruma geldik. Bunu istemiyorlar." dedi.

Mutanoğlu, Sivas Belediyesi ve Yedi Hilal Derneği Sivas Şubesi tarafından Fidan Yazıcıoğlu Kültür Merkezi'nde düzenlenen "Ortadoğu'nun Geleceği ve Türkiye" konulu panelde, Ortadoğu'yu uzun zamandır yakından takip ettiğini söyledi.

Osmanlı Devleti'nin yıkılmasından sonra başsız kalan Arapların kendi içlerinde bölündüğünü ve parçalandığını anımsatan Mutanoğlu, bu dönemlerde halkın hep yönetimlerden uzak tutulduğunu dile getirdi.

İşgalci hükümetler ve diktatörler döneminde halkın yönetimde olmadığını belirten Mutanoğlu, "Halk, her zaman ezilen, sömürülen meta olarak görüldü." diye konuştu.

" Türkiye, İslam dünyasına örnek oldu"

Mısır'ın üzerine toz örtülmüş, ayağa kalkması engellenen bir ülke olduğuna değinen Mutanoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Sonra şunu fark ettiler, Doğu artık ayağa kalkıyor, kendi öz kaynakları üzerinde ayağa kalkmaya başladı. Çünkü doğal kaynaklar, petrol ve doğalgaz bu topraklarda, bu coğrafyada var. Dünyanın en genç nüfusu bizim coğrafyamızda var ve karşılarında hem demokrasisiyle hem ekonomisiyle kişi başına düşen milli geliri 10 bin doların üzerine çıkmış bir Türkiye örneği var. Sayın Cumhurbaşkanı, Başbakan olduğu dönemde Mısır ziyaretinde 'Laik bir ülkenin Müslüman bir yöneticisi olabilir' demişti. Aslında bu coğrafyaya çok önemli bir mesajdı. Bu coğrafya 100 yıldır batılılar tarafından sömürülüyor, sadece bir pazar olarak görülüyor. 'Bunlar geri kalmış, biz bunlara üretiriz, bunlar da kullanır' diye düşünülüyor. Tam da bu dönemde ayağa kalkıyorsun, kendi uçağını, yük vagonlarını ve trenleri üretiyorsun. Türkiye, İslam dünyasına o kadar güzel örnek oldu ki hızlı bir şekilde ilerleyen, güçlenen halkında müthiş bir özgüven oluştu ve biz dünyaya bir şey üretebiliriz duruma geldik. Bunu istemiyorlar."

"Arap baharı, kışa dönüştü"

Türkiye'nin, İslam ülkesi olsun olmasın doğunun hep birlikte ayağa kalkması için öncülük yaptığını anlatan Mutanoğlu, "İslam dünyası tam ayağa kalkıyor, kendi ürünlerini, sanayisini, batıya karşı kendisini anlatabileceği ve var olabileceği bir konuma geçmek üzereyken bir anda Arap baharı dediğimiz, hepimizi umutlandıran şey bir anda kışa dönüştü. Mısır'da 3 Temmuz darbesi yapıldı, batı buna sessiz kaldı, hiç ses çıkarmadılar, ne kınadılar, ne başka bir şey yaptılar. Sadece göstermelik bir şeyler söylediler. Darbeci Sisi bugün İtalya'ya gidiyor, kırmızı halıyla karşılanıyor, Avrupa'ya gidiyor kırmızı halıyla karşılanıyor." ifadelerini kullandı.

Kendi ayakları üzerinde durabilen Türkiye'nin bu süreçte İslam dünyasına bir yön gösterici olduğunu vurgulayan Mutanoğlu, Arap baharında Türkiye'nin pozitif etkisinin çok fazla olduğuna işaret etti.

Metin Mutanoğlu, tarihin akışının önüne geçmenin mümkün olmadığını belirterek, "Doğu ve İslam toplumları büyümeye başlamıştır ve bu büyüme mutlaka devam edecektir." dedi.

Değişim ve dönüşümde Türkiye'nin öncü olduğunu, halkı ve kurumlarıyla iyi bir örnek teşkil ettiğini anlatan Mutanoğlu, Türkiye'nin bütün rüzgarlara rağmen ayakta kaldığını ifade etti.

Türkiye'de darbe yapılamadığını ve yıkmak için birtakım operasyonlara girildiğini anlatan Mutanoğlu, "Gezi olaylarıyla sonra 17-25 Aralık'la bunu denediler. Şimdi Suriye meselesi, Güney Doğu'daki terör meselesi. Terör meselesinin arkasında şu yatıyor; '100 yıl sonra haritalar değişiyor, bizim neden bir Kürt devletimiz olmasın' meselesidir." diye konuştu.

TRT Arapça Genel Yayın Koordinatörü Turan Kışlakçı ise dünyanın büyük bir değişim yaşadığına dikkati çekti.

Dünyanın kaderinin son 4-5 yıldır yaşananların sonunda belirleneceğini savunan Kışlakçı, bölgesel güçlerin küresel güçlere meydan okuyarak gün yüzüne çıkmaya çalıştığını kaydetti.

Bu değişimi iyi okuyanların, gözlemleyenlerin kazanacağını dile getiren Kışlakçı, "Ortadoğu'dan, Suriye'den, Irak'tan 'bize ne' diyenler kaybedecek." değerlendirmesinde bulundu.

İHH İnsani Yardım Vakfı Koordinatörü Dr. Ahmet Emin Dağ da Ortadoğu'daki genel manzaranın geleceğe bakıldığında ümitli olmayı zorlaştırdığını belirtti.

Ortadoğu'daki çatışmaları vidası gevşek bir oyuncağa benzeten Dağ, "Ortadoğu'nun bir anlamda bütün vidaları yerinden oynadı hatta bazı vidalar düştü. Irak ile Suriye arasında şuan herhangi bir sınır yok aslında." diye konuştu.

Programın ardından Yedi Hilal Derneği Sivas Şube Başkanı Ali Ensar Kılıçoğlu tarafından panelistlere çeşitli hediyeler verildi.

Cumhuriyet Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümü Siyaset ve Sosyal Bilimler Anabilim Öğretim Üyesi Dalı Doç. Dr. Fazıl Yozgat moderatörlüğünde gerçekleştirilen panele, Sivas Valisi Alim Barut, Belediye Başkanı Sami Aydın, İl Emniyet Müdürü Turgay Çalışkan, AK Parti İl Başkanı Ziya Şahin, bazı kurum müdürleri, öğrenciler ve vatandaşlar katıldı.