İş Yeri Psikoloğu Sertifika Programı"

Marmara Üniversitesi (MÜ), Ruh Sağlığı Derneği ve Psikoloji Kariyer İstihdam Merkezi iş birliğinde Türkiye'de ilk defa "İş Yeri Psikoloğu Sertifika Programı" düzenlendi.

Dernekten yapılan açıklamaya göre, MÜ Göztepe Kampüsü'nde bugün başlayan, 8 gün boyunca toplam 70 saat sürecek programa Türkiye'nin çeşitli yerlerinden 27 psikolog katıldı.

Ruh Sağlığı Derneği Genel Başkanı Doktor Öğretim Üyesi Ömer Akgül, açılışta yaptığı konuşmada, "Ruh ve beden sağlığı bir bütündür, ayrılamaz" ilkesinden hareketle çalışma yerlerinde iş güvenliği uzmanları ve iş yeri hekimlerinin kattığı artı değerlere yeni bir kazanım eklemenin zamanının geldiğini belirtti.

Akgül, iş sağlığı güvenliği uzmanlarının iş yerinin fiziki koşullarının güvenliğini sağladığını, iş yeri hekimlerinin çalışanların bedensel sağlıklarını güçlü tutmaya çalıştığını, iş yeri psikoloğunun ise örgütlerdeki pozitif psikolojik sermayeyi güçlendirebileceğini vurgulayarak, şunları kaydetti:

"Hem çalışanların hem işletmecilerin hem de politikacıların gündemine daha sık gelmesi gereken iş yeri psikoloğu kavramı hakkında da farkındalık kazandırmak istiyoruz. Ruhsal, sosyal ve bedensel açıdan verimli bir ortamın varlığını en iyi şekilde sürdürebilmek için '6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu'na göre iş yerlerinde sağlık birimlerinin oluşturulması zaruri olmuştur. Beden sağlığına verilen önem ruh sağlığına da verilmelidir. Bu sebepten ötürü ruhsal ve sosyal iyilik halini korumak ve güçlendirmek için iş yerlerinde iş yeri psikoloğuna ihtiyaç duyulmaktadır."

"Çalışanlar öncelikli olarak huzurlu bir ortam arıyor"

Günümüzün iktisat hayatında işletmeler arası çok güçlü bir rekabet ortamının mevcut olduğunu, bu işletmelerin rakiplerinden daha avantajlı bir konuma gelebilmek adına, çalışanlarına sağlıklı yaşam programları sunduğuna dikkati çeken Akgül, çalışma sebeplerinde maaş önemli bir faktör gibi görünse de çalışanların öncelikli olarak huzurlu bir ortam aradıklarının bilindiğini kaydetti.

Akgül, işletmelerin çalışanlarına değer verdiğini hissettirdiğinde ve onların mutluluğuna yatırım yaptığında motivasyonu güçlü çalışanların kazanacağını bildirerek, şöyle devam etti:

"Örgüt iklimini özümsemiş, iş tatmini ve doyumu yüksek, örgütsel vatandaşlığı ve aidiyeti güçlü çalışanlar yaratır, iş kazalarını, iş gücü devrini, iş stresi gibi kayıpları azaltır. Stresini, öfkesini yönetemeyen, sağlıksız iletişim kuran, olumsuz enerji saçan pek çok çalışan ve yönetici vardır. Uzun süre strese maruz kalan çalışanlarda kalp ve sindirim hastalıkları, migren gibi fiziksel rahatsızlıklar, depresyon, uyku problemleri, kaygı ve tükenmişlik gibi psikolojik rahatsızlıklar; sigara, alkol, madde bağımlılıkları, aşırı yemek ya da iştahsızlık, amaçsızlık, dikkatsizlik ve konsantrasyon düşüklüğü gibi zihinsel ve davranışsal problemler, saldırganlık ve öfke patlamaları, intihar girişimleri, cinnet ve cinayet gibi toplumsal travmalar sıklıkla baş gösterebilir. Yaşanan kayıpları gören ve bunun için önlem almaya çalışan işletmeler, iş yerlerinde psikolojik süreçleri daha etkin kullanmaya başlamışlardır. Kursumuz tüm insanlar için hayırlara vesile olmasını temenni ederiz."

Ruh Sağlığı Derneği Başkan Yardımcısı ve Psikoloji Kariyer İstihdam Merkezi Genel Müdürü Psikolog Mehmet Ali Erkuş ise her yıl tüm dünyada 10 Ekim'de kutlanan Dünya Ruh Sağlığı Günü'nün 2017 temasının "İş yerinde ruh sağlığı" olarak belirlendiğini kaydetti.

Erkuş, İş Yasasında İş Sağlığı ve Güvenliği'ne ilişkin maddelerin yer aldığı, bunun yanı sıra sağlık biriminde en az bir iş yeri hekimi ile en az bir iş yeri hemşiresi veya sağlık memuru görevlendirilmesinin de zorunlu olduğuna dair maddeler bulunduğunu belirterek, "Fakat ruh sağlığı gibi önemli bir konuda iş yeri psikoloğunun sağlayacağı katma değer, bir hemşire, sağlık memuru, iş güvenliği uzmanı veya hekim tarafından doldurulamaz." ifadelerini kullandı.

"Kanun çerçevesinde gerekli düzenlemeler yapılmalı"

Eğitim Koordinatörü Psikolog Deniz Kübra Coşkun ise ilgili mevzuatta, 50 veya daha fazla çalışan mevcut olduğu takdirde iş yeri

hekimi bulundurma zorunluluğu hükmünün yer aldığını, bu zorunluluğun

aynı maddedeki ruhsal ve sosyal sağlık ifadesinden hareketle iş yeri

psikoloğu için de geçerli olması gerektiğini belirtti.

Coşkun, "mutlu verimli çalışanlar", "optimum üretim", "ülke kalkınması", "toplum ruh sağlığı" gibi birçok alanda kazanım yolları açacak iş yeri psikoloğunun görev tanımlarının bir an önce belirlenerek, ilgili kanun çerçevesince gerekli düzenlemelerin yapılmasını da talep ettiklerini kaydetti.

Psikoloji Kariyer İstihdam Merkezi Proje Koordinatörü Psikolog Kübra Sezikli de birçok insanın günün büyük bir bölümünü çalışarak geçirdiğini belirterek, şu değerlendirmede bulundu:

"İş yaşamında meydana gelen sıkıntılar psikolojik ve fiziksel bütünlükte oldukça ciddi rol oynamaktadır. Bireysel bazda bakıldığında iş yaşamında meydana gelen sorunlarından kaynaklı sıklıkla depresyon, verimsizlik, iş gücü devrinin hızlanması, madde kullanımı, tükenmişlik gibi bireyin işte ve sosyal hayatta üretkenliğini ve psikolojik sağlamlığını derinden etkileyen sorunlar ortaya çıkmaktadır. Toplumsal düzlemde ise dünya ekonomisinde bu durum ciddi anlamda üretkenlik kaybına neden olmaktadır. Amacımız iş hayatını mutlu, verimli hale getirmektir."

Birçok akademisyen eğitim verecek

Endüstri psikolojisi alanında çalışan iş yeri psikologları ile adayların bilgi ve beceri kazanarak yetkinlik sahibi olmaları,

uygulamada ve değerlendirmede yeterlilik kazanmaları amacıyla düzenlenen kursta

Prof. Dr. İnci Erdem Artan, Prof. Dr. Fatma Ayanoğlu, Prof. Dr. Deniz

Börü, Prof. Dr. Sinem Ergun, Doç. Dr. Mehmet Emin Okur, Doç. Dr. Gül Eser, Doç. Dr. Ata Özdemirci, doktor öğretim üyesi Ömer Akgül, Dr. Nilgün Karataş Gümüştaş, uzman psikologlar Kazım Yurdakul, Aygül Kakırman, psikologlar Mehmet Ali Erkuş ile Arınç Sönmez eğitim veriyor.

Türkiye Güncel Haberler