Engelli adliye çalışanları azimleriyle kariyerlerinde başarıyla ilerliyor

Güncelleme:
Facebook'da Paylaş Twitter'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş Google News'de Paylaş

Anadolu Adliyesi'nde çalışan ortopedik engelli İcra Müdür Yardımcısı Abdulsemih Koç ve görme engelli memur Sibel Yeniceli, azimleriyle engelleri aşarak kariyerlerinde başarılı örnekler sergiliyor. Koç ve Yeniceli, engelli bireylerin toplumsal farkındalık ve destekle her alanda başarılı olabileceğini vurguluyor.

Anadolu Adliyesi'nde görev yapan ortopedik engelli İcra Müdür Yardımcısı Abdulsemih Koç ve görme engelli memur Sibel Yeniceli, gösterdikleri azimle engelleri aşarak başarılı şekilde kariyerlerine devam ediyor.

Engellerini işleriyle yenen Koç ve Yeniceli, görevlerinde gösterdikleri azim ve başarı ile diğer engelli bireylere de örnek oluyor.

İcra Müdür Yardımcısı Abdulsemih Koç, doğuştan ortopedik engelli olmasına rağmen engelleri aşarak başarılı bir kariyer inşa etti.

Maltepe Çocuk Cezaevi'nde 2015 yılında başladığı memuriyet hayatına 2018 yılında Anadolu Adliyesi Mali İşler Birimi'nde devam eden Koç, son olarak girdiği sınavı kazanarak icra müdür yardımcılığı görevine terfi etti.

Koç, AA muhabirine, icra müdürlüğünün zor bir görev olduğunu fakat engelinin işine mani olmadığını belirterek, engelli bireylerin verilen destekle her türlü görevi yerine getirebileceğini söyledi.

İcra müdür yardımcılığı mülakatında bir kere elendiğini, yine de pes etmediğini ifade eden Koç, "Biz, 'Sevgi varsa engel yoktur.' diyoruz. Adliyede yaklaşık 90 engelli arkadaşımız var. Hepsi de kariyer basamaklarını çıkabilirler. Tüm insanların sadece 3 Aralık Dünya Engelliler Günü'nde değil her gün bunun bilincinde hareket etmesini istiyoruz çünkü aynı toplumu, aynı hayatı paylaşıyoruz, aynı yemekleri yiyoruz, aynı toplu taşımaya biniyoruz, hiçbir farklılığımız yok. O yüzden toplumumuzda daha duyarlı olunmasını rica ediyoruz." diye konuştu.

Koç, diğer insanlardan hiçbir farklarının olmadığına işaret ederek, şunları söyledi:

"Benim engelim doğum esnasında olan bir şey. Biz, bunu engel olarak değil sadece bir eksiklik olarak görüyoruz. Bu eksikliğin de her şekilde üstesinden geliyoruz. Her engelli bunun üstesinden gelir, yeter ki kendine inansın, güvensin. Toplumumuzda göstereceği hoşgörüyle bunların hepsi aşılır. Biz, bunları engel olarak görmüyoruz. Burada yaklaşık 60 çalışma arkadaşımız var. Hiçbirinden bir farkımın olduğunu düşünmüyorum."

"İnsanlarla iletişim kurmayı ve zaman geçirmeyi seviyorum"

Halk arasında bilinen adıyla tavuk karası (Retinitis pigmentosa) hastalığına yakalanarak 20'li yaşlarında görme yetisini kaybeden adliye memuru Sibel Yeniceli de maden mühendisi olduğunu fakat görme yetisini kaybettikten sonra hayatının başka bir yere evrildiğini söyledi.

Yeniceli, hayata entegre olabilmek, bağımsız hareketini yeniden kazanabilmek için Türkiye Görme Engelliler Derneği aracılığıyla beyaz baston eğitimi aldığını ve Braille alfabesini öğrendiğini anlattı.

Aynı dernek bünyesinde engelliler için düzenlenen Kamu Personel Seçme Sınavı'na hazırlanarak adliyedeki iş hayatına başladığını kaydeden Yeniceli, "Devlet memuru olarak adliyede çalışmaktayım. Görme yetimi kaybetme durumunu öğrendiğimde aslında çok da kolay olmayan psikolojik bir sürece girdim. Bunun için çeşitli destekler aldım. Uygun STK'yi bulup onlarla birlikte hareket etmek, gerçekten çok önemli." diye konuştu.

Yeniceli, şöyle devam etti:

"Görme yetimi kaybettikten sonra aslında spor hayatım bitti sanmıştım çünkü spor yapmayı çok seviyordum. Sonrasında görme engelliler için olan bir spor dalıyla tanışmış oldum, golbol. Bu, çok bilinen bir spor olmamasına karşın aslında kadın ve erkek milli takımlarımızın dünya çapında uluslararası başarıları var. Üst üste şampiyonluklarımız, dünya şampiyonlukları, olimpiyat şampiyonlukları olan bir spor. Bununla ilgileniyorum. Sosyal hayatın içerisinde insanlarla iletişim kurmayı ve zaman geçirmeyi seviyorum."

"Toplumsal farkındalık oluşturmak çok önemli"

Kendisi gibi engelli bireylere tavsiyelerde bulunan Yeniceli, "Önümüzdeki durum aslında bizim engelimiz değil farklılığımız. Bu sebepten dolayı hiçbir şekilde umutlarını kırmadan, motive bir şekilde hayata devam etmelerini ve yapmak istedikleri her şey konusunda mücadele etmelerini öneriyorum. Yapamayacakları hiçbir şey yok." dedi.

Her gün işe gelirken karşılaştığı zorluklara değinen Yeniceli, sokaklarda yerli yersiz park edilen araçlar, metro istasyonlarındaki güvenlik eksiklikleri gibi sorunların günlük hayatlarını zorlaştırdığını dile getirdi.

İnsanların başlarına gelebilecek olumsuzlukları önceden düşünmediklerini, gelecek planlarının hep olumlu şeyler üzerine kurulu olduğunu söyleyen Yeniceli, sözlerini şöyle tamamladı:

"Ama bu da hayatın başka bir yönü. Benim başıma bu türlüsü geldi. Bizim insanlardan beklediğimiz şey, yüzde 100 empati gibi bir şey değil. Bunu beklemek çok anlamsız olur ama farkında olma kısmı da çok önemli. Bu yüzden toplumsal farkındalık oluşturmak çok önemli. Bir kişinin, iki kişinin zihninde bir şeyler canlandırabilirsek, bir farkındalık oluşturabilirsek ne mutlu bize. Yüzde 100 değil ama biraz empati, gerçekten birçok şeyi çözebilecek diye düşünüyorum."

Kaynak: AA / Büşra Alakoyun - Güncel
Haberler.com
500
Haberler.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve haberler.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.
title