2026 Bütçesi TBMM Genel Kurulu'nda... Turan Taşkın Özer: Kendinize Güveniyorsanız Yayınlayın Yargılamaları TRT'den

Güncelleme:
Facebook'da Paylaş Twitter'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş Google News'de Paylaş

CHP İstanbul Milletvekili Turan Taşkın Özer, TBMM'deki 2026 yılı bütçesi görüşmelerinde İBB soruşturmasını eleştirerek, bunun bir yargı faaliyeti olmadığını ve siyasi bir operasyon olduğunu savundu. Özer, Adalet Bakanı'na yargı bağımsızlığı ve gizlilik konusundaki çelişkileri hatırlattı.

(TBMM) - CHP İstanbul Milletvekili Turan Taşkın Özer, TBMM Genel Kurulu'ndaki 2026 yılı bütçesi görüşmelerinde, "İBB soruşturması asla bir yargı faaliyeti değildir. Bu, düpedüz siyasi pusu kurma operasyonudur. Kendinize güveniyorsanız yayınlayın yargılamaları TRT'den. Kendiniz bile inanmıyorsunuz iddianameye. Delil yok, belge yok, tespit yok. Ne milletimiz, ne partimiz, ne Genel Başkanımız, ne de Cumhurbaşkanı adayımız iradesini gözaltı kararlarına, tutuklama kararlarına teslim eder" dedi.

TBMM Başkanvekili Tekin Bingöl'ün başkanlığında toplanan TBMM Genel Kurul'nda TBMM Başkanlığı, Adalet Bakanlığı ve Dışişleri Bakanlığı'nın 2026 yılı bütçeleri görüşülüyor.

Bütçeler üzerine şahsı adına aleyhte söz alan CHP İstanbul Milletvekili Turan Taşkın Özer, kürsüdeki konuşması sırasında önceki iktidarlar döneminden yargıyla ilgili sorunların haberlerini gösteren Adalet Bakanı Yılmaz Tunç'a tepki gösterdi.

CHP'li Özer, şunları söyledi:

"Sayın Bakan yine bize masallar anlattı. Burada gazete sayfalarını gösteriyorsunuz, sizin döneminizde Anayasa Mahkemesi kararı uygulanmadı. Can Atalay'ı, Tayfun Kahraman'ı, Selahattin Demirtaş'ı, Figen Yüksekdağ'ı, Mehmet Pehlivan'ı, Ekrem İmamoğlu'nu anlatın burada. 'Şeffaflık, hukukun üstünlüğü, yargıya güven, Türkiye bir hukuk devletidir, yargı bağımsızdır...' Önünüze ne zaman mikrofon gelse bunları söylüyorsunuz. Türkiye'de bu kavramlar resmi olarak tedavülden kalkmıştır. Yapılan soruşturmalar ve yargılamalarda şiraze kaymıştır.

"Gizlilik olan dosyaları haysiyet cellatlığı yapan yandaş basına kim servis ediyor"

Sayın Bakan diyor ki, 'Soruşturma gizliliğine titizlikle uyuyoruz.' Bu ülkede gizlilik olan dosyaları haysiyet cellatlığı yapan yandaş basına kim servis ediyor? Emniyet mi, savcılık mı servis ediyor yoksa direkt saraydan mı servis ediliyor? Masumiyet karinesini, lekelenmeme hakkını öldürdünüz. İnsanlar yalan dolan manşetlerle ekranlarda yargılandı, suçlu ilan edildi; siz sessiz kaldınız ama mesele kendi çevreniz, kendi menfaat düzeniniz olunca tam bir sessizlik, koruma, talimat ve örtbas.

25 Kasım'da İstanbul Başsavcılığı, Birleşik Arap Emirlikleri'ne istihbaratına mensup kişiler casusluk faaliyeti yürütüyor. Birkaç saat sonra BAE ve casusluk faaliyetleri açıklamalardan bir anda silindi. İki açıklama yetmedi, üçüncü açıklamada 'Konunun BAE ile irtibatı yoktur' dendi ve siz hemen açıklamanın altını çizerek konuştunuz. Yani devlet ciddiyeti bir saat içinde buharlaştı. Savcılık ilk açıklamayı yaptıktan sonra kimlerden telefon aldınız? Başsavcılığı kimler aradı? Önemli iki telefondan sonra soruşturmanın seyri nasıl değişti? Burası TBMM Sayın Bakan. Bütçenizi isterken nasıl konuşmayı biliyorsanız, talimatlarınızın da hesabını burada bize vereceksiniz. Onlarca haksız tutuklamaya ses çıkarmadınız ama konu iktidarınız olunca hemen müdahale. Adalet, intikam ve nefret duygularınızın aracı değildir. Onlarca haksız yere tutuklanan var, aileleri, çocukları var. Vebali sizin üzerinizdedir.

"Son kararnamede yaptığınız sürgün ve terfiler de korkunuzu ele veriyor"

Sandık yaklaşır, yenilgi yaklaşır, dosyalar açılır. Muhalefet yükselir, gözaltılar, tutuklamalar başlar. İBB soruşturması asla bir yargı faaliyeti değildir. Bu, düpedüz siyasi pusu kurma operasyonudur. Kendinize güveniyorsanız yayınlayın yargılamaları TRT'den. Kendiniz bile inanmıyorsunuz iddianameye. Delil yok, belge yok, tespit yok. Ne milletimiz, ne partimiz, ne Genel Başkanımız, ne de Cumhurbaşkanı adayımız iradesini gözaltı kararlarına, tutuklama kararlarına teslim eder. Sizden, sizin operasyonlarınızdan korkmuyoruz. Yüreğiniz yetiyorsa getirin sandığı, er meydanında hesaplaşalım.

Son kararnamede yaptığınız sürgün ve terfiler de korkunuzu ele veriyor. Ekrem İmamoğlu ile ilgili davalarda lehe en ufak işlem yapan hakimlerin yerini değiştirdiniz ama saraya yakın olanlar ödüllendirildi, görevde yükseltildi, korundu. Varlık Fonu'na bağlı Eti Maden'in Lüksemburg iştirakında yöneticilik yapan Başsavcı hakkında ne yaptınız? Geçmişte yaşanan ve faili meçhul cinayetleri bilinen beyaz Toros'u sizin döneminizde masasına koyan Toros'çu savcıya ilişkin HSK'ya verdiğimiz dilekçeler ne oldu? Milli Dayanışma Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu'nda babası beyaz Toros ile götürülen Cumartesi Anneleri'nden Besna Tosun'u gözyaşlarıyla dinlemeyi biliyorsunuz ama Besna Tosun'un altı ayrı plastik kelepçeyli gözaltına alınmış olmasına savcılığınız, 'Ölçülü müdahale' diyor. AYM kararına rağmen eylem yasağını yasal kabul ediyor. Ülkeyi hukuk devletin çıkarıp parti devleti yaptınız."

Kaynak: ANKA / Güncel
Haberler.com
500
Haberler.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve haberler.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.
title