Asansör Faciasında Hayatın Kaybeden Zeren Ertaş Davası... Üniversite Öğrencileri: "Zeren İçin Adalet İstemek Yaşam Hakkımızın Savunulmasıdır
Aydın’da kaldığı yurtta meydana gelen asansör kazasında hayatını kaybeden üniversite öğrencisi Zeren Ertaş’ın ölümüne ilişkin görülen dava sonrası açıklama yapan ünversite öğrencileri, “Zeren için adalet istemek, yalnızca bir kişinin ardından üzülmek değildir. Bu talep, yaşam hakkımızın savunulmasıdır, benzer katliamların bir daha yaşanmaması içindir” dedi.
(İZMİR) - Aydın'da kaldığı yurtta meydana gelen asansör kazasında hayatını kaybeden üniversite öğrencisi Zeren Ertaş'ın ölümüne ilişkin görülen dava sonrası açıklama yapan ünversite öğrencileri, "Zeren için adalet istemek, yalnızca bir kişinin ardından üzülmek değildir. Bu talep, yaşam hakkımızın savunulmasıdır, benzer katliamların bir daha yaşanmaması içindir" dedi.
Aydın'ın Efeler ilçesindeki Güzelhisar Kız Öğrenci Yurdu'nda 26 Ekim 2023 tarihinde meydana gelen asansör kazasında hayatını kaybeden üniversite öğrencisi Zeren Ertaş'ın ölümüne ilişkin davanın bugün İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 14. Ceza Dairesi'nde görülen duruşmasının ardından üniversite öğrencileri açıklama yaptı. Açıklamaya, "Zeren için adalet" sloganıyla bir araya gelen Ege Üniversitesi Dokuz Eylül Üniversitesi ve Aydın Adnan Menderes Üniversitesi öğrencileri, aile avukatı Sena Şevval Amasya ve Zeren Ertaş'ın ailesi katıldı.
Amasya: "17 Şubat'ta dosyanın karara çıkması bekleniyor
Duruşmaya ilişkin bilgi veren Ertaş ailesi avukatı Sena Şevval Amasya, "Bu celsede savcılık makamı mütalaasını açıkladı. Mütalaa doğrultusunda yerel mahkeme incelemesinde beraat etmiş olan sanıklardan biri hakkında cezalandırma talep edildi. Bu celse itibarıyla sanık müdafilerinin bir kısmı, mütalaaya karşı esas hakkında beyanlarını sunmak üzere süre talep ettiler. Duruşmamız 17 Şubat'a ertelendi. Biz, katılan tarafı olarak eksiksiz bir biçimde savunmamızı yaptık. Tabii ki verilecek herhangi bir ceza, acılı ailemizin acısını dindirmez. Fakat verilecek olan kararın, ilerleyen aşamada başka çocuklarımızın başına gelecek felaketleri önlemesi yönünde örnek teşkil etmesini temenni ediyoruz. 17 Şubat'ta dosyanın karara çıkması bekleniyor" dedi.
Başkavak: "Zeren'in ölümü bir kaza değildir"
Öğrenciler adına konuşan Işılsu Başkavak, "adalet" vurgusu yaparak şunları söyledi:
"Zeren Ertaş'ın hayattan koparılmasının ardından sessiz kalmıyoruz. Çünkü Zeren'in ölümü bir kaza değildir. Bu ölüm; gençliğin barınma hakkının, eğitim hakkının ve yaşam hakkının dahi maliyet hesabı olarak görülmesinin sonucudur. Zeren'in ölümü bir ihmal değil sömürü düzeninin işlediği sistematik bir cinayettir. Üniversite öğrencileri olarak barınmadan beslenmeye, eğitimden güvenli yaşama kadar pek çok temel hakkımız elimizden alınıyor. Eğitimimiz, sağlığımız, hayatlarımız; devletin ve özel şirketlerin kar hırslarına kurban ediliyor. Zeren'in yaşadıkları, bu düzeni, gençlere yaşama hakkı dahi tanımadığını açıkça göstermiştir.
"Adalet sağlanmadığında yeni acılar kaçınılmaz olur"
Bu ülkede benzer olayların ardından hep 'soruşturma başlatıldı', 'gereği yapılacak' deniliyor. Ancak hiçbir zaman gerçek sorumlular ortaya çıkarılmıyor. Katiller korunuyor, dosyalar uzatılıyor ve kamuoyu unutmaya zorlanıyor. Bizler bu döngüyü kabul etmiyoruz. Zeren'in davasının da sessizce kapatılmasına izin vermeyeceğiz. Katillerin pervasızca korunmasına sessiz birer tanık olmayacağız. Zeren için adalet istemek, yalnızca bir kişinin ardından üzülmek değildir. Bu talep, yaşam hakkımızın savunulmasıdır, benzer katliamların bir daha yaşanmaması içindir. Çünkü biliyoruz ki adalet sağlanmadığında yeni acılar kaçınılmaz olur. Zeren Ertaş'ın katillerini yargılamak, gençliğin geleceğine sahip çıkmaktır.
"Okurken hayatta kalmaya çalışmak istemiyoruz"
Biz üniversite öğrencileri olarak okurken hayatta kalmaya çalışmak istemiyoruz. Haklarımızın gasp edilmesine sessiz kalmıyoruz. Güvenli, eşit ve insanca bir yaşam istiyoruz. Haklarımızı ancak direnerek koruyabileceğimizi biliyoruz. Bu yüzden Zeren için adalet istemeye devam edeceğiz. Zeren'in adını unutmamak, onun için adalet istemek demektir. Unutmak, bu düzenin sürmesine izin vermektir. Zeren'in katillerinden ve katilleri iki senedir koruyanlardan hesabı biz soracağız. Bu mücadele yalnızca Zeren için değildir. Bu mücadele halen aynı şartlarda yaşamaya zorlanan tüm gençler içindir. Okurken öldürülen, çalışırken öldürülen tüm gençler içindir. Bugün Zeren için mahkemede olmak, yarın başka hayatların kurtulması anlamına gelir. Bir kez daha söylüyoruz: Zeren için adalet sağlanana kadar susmayacağız. Zeren için adalet istiyoruz, alacağız."
Ertaş: "Zeren geri gelmeyecek ama sizlerin güvenliği için bunu yapıyorum"
Anne Serpil Ertaş ise gençlerin birlikteliğinin önemine değinerek, "Çok kötüyüm ama konuşmak istiyorum. Biliyorum adalet sağlanacak. Sizlerin sayesinde sağlanacak. Bugün burada olmanız birilerinin gözüne battı, o benim dikkatimi çekti. Siz ne kadar güçlü olursanız biz de güçlü olacağız. Eminim bir gün kızımın adaleti yerine gelecek. Zeren geri gelmeyecek ama sizlerin güvenliği için bunu yapıyorum ben. İnanın gelmeye gücüm yok ama sizler için geliyorum" dedi.
Gözyaşlarına hakim olamayan anne Ertaş, "Konuşamıyorum, çok kötüyüm" diyerek sözlerini sonlandırdı.










