Disk, Kesk, TMMOB ve Ttb'den 10 Ekim Ankara Tren Garı Katliamı Davası Açıklaması
DİSK, KESK, TMMOB ve TTB, 10 Ekim Ankara Garı katliamı davasında üç emniyet personeli hakkında soruşturma izni verilmesinin önemli olduğunu belirtti. Ortak açıklamada, adalet mücadelesinin devam edeceği vurgulandı.
(ANKARA) - Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) ve Türk Tabipleri Birliği'nden (TTB), 10 Ekim Ankara Tren Garı katliamı davasında üç emniyet personeli hakkında soruşturma izni verilmesine ilişkin olarak yapılan ortak açıklamada, "10 yıldır devam eden yargı sürecinde ilk kez kamu görevlilerinin yargılanmasının önünü açacak bu kararın önemli olduğu açıktır. Kaldı ki, karar sadece 10 Ekim Katliamı davasını değil, bütün benzeri katliam davalarını etkileyecek bir karardır ve bu karar 10 Ekim Ankara Garı Katliamı ailelerinin, yaralılarının, avukatlarının ve mitingin çağırıcısı olan DİSK, KESK, TMMOB, TTB'nin kararlılığının ve çabalarının bir sonucudur" denildi.
DİSK, KESK, TMMOB ve TTB'den yapılan ortak yazılı açıklamada şunlar kaydedildi:
"DİSK-KESK-TMMOB-TTB olarak çağrıcısı olduğumuz, onlarca kurumun desteklediği ve on binlerce insanın katıldığı 10 Ekim 2015 'Emek, Barış ve Demokrasi' mitingimize yönelik saldırı sonucu Cumhuriyet tarihinin en büyük katliamı yaşandı. Katliam 103 arkadaşımızı aramızdan kopardı. Sayısız arkadaşımız yaralandı, hayatlar parçalandı. Onarılması mümkün olmayan derin acılar bıraktı. Acılarımızın dinmemesinin en önemli nedenlerinden biri de yargı sürecinde yaşananlardır.
İlk andan itibaren Haziran seçimlerinden Kasım seçimlerine giderken gerçekleşen katliamın kamu görevlilerinin bilgisi ve dahli olmadan gerçekleştirilemeyeceğini belirterek, sorumlular cezalandırılıncaya kadar adalet mücadelesine devam edeceğimizi söyleyerek her düzeyde hukuki mücadele yürüttük. Ancak kamu otoritesi her aşamada resmi kurumların sorumluluğunun üzerini ısrarla örtmeye çalıştı. Maalesef adli ve idari yargı birimleri de bu yönde bir tavır içinde oldu.
Oysa ülke tarihinin en büyük katliamlarından biri olan bu saldırıyla ilgili elde edilen bulgular, saldırının aylar öncesinden planlanmaya başladığını, birçok ili kapsayan hazırlık faaliyetleri yürütüldüğünü, katliamı gerçekleştirmek için yüzlerce kilometre yol kat edildiğini ortaya koymuştur. Soruşturma ve dava aşamalarında elde edilen bulgular içerisinde, katliamcıların birçok faaliyetinden güvenlik birimlerinin haberdar olduğu da yer almış, ancak katliamın önlenmesi için hemen hiçbir çalışma yapılmadığı da görülmüştür.
"Bu kararın önemli olduğu açıktır"
Bir kısmı müfettiş raporlarına da yansıyan kamu görevlilerinin ihmali davranışları nedeniyle yaptığımız suç duyuruları ya takipsizlikle sonuçlanmış ya da valiliklerce soruşturma izni verilmemiştir. Nihayet yüreklerimize bir nebze olsun su serpen bir gelişme yaşandı. Gaziantep Bölge İdare Mahkemesi; Gaziantep Valiliği'nin ihbarı görmezden gelen üç güvenlik görevlisi hakkında soruşturma izni vermeme işlemini iptal ederek katliamda sorumluluğu bulunan Gaziantep İl Emniyet Müdür Yardımcısı, Terörle Mücadele Şube Müdürü ve Terörle Mücadele Şube Müdür Yardımcısı hakkında ceza soruşturması yapılmasına dair kesin kararını verdi.
Kararda, açıkça, bombacıların satın aldığı gübrenin satıcısı tarafından terör eyleminde bulunabileceğine dair net bir ihbarda katillerin bilgilerinin güvenlik görevlilerine bildirilmesine rağmen, kolluk görevlilerinin görevlerini yapmayarak katliama giden yolda çok ağır sorumluluklarının bulunduğu kabul edilerek CMK 161 çerçevesinde yargılanmaları gerektiğine hükmedildi.
10 yıldır devam eden yargı sürecinde ilk kez kamu görevlilerinin yargılanmasının önünü açacak bu kararın önemli olduğu açıktır. Kaldı ki, karar sadece 10 Ekim Katliamı davasını değil, bütün benzeri katliam davalarını etkileyecek bir karardır ve bu karar 10 Ekim Ankara Garı Katliamı ailelerinin, yaralılarının, avukatlarının ve mitingin çağırıcısı olan DİSK, KESK, TMMOB, TTB'nin kararlılığının ve çabalarının bir sonucudur.
"Adalet mücadalesine devam edeceğiz"
Daha fazla gecikmeksizin katliamın gerçekleşmemesi için önlemler almayan, adli ve idari süreçleri başlatmayan tüm güvenlik görevlileri ve idareciler hakkında etkin bir soruşturma yapılması için gerekli adımlar atılmalıdır. Bu durum, işlenen suçların cezasız kalmamasının yanı sıra, kamu görevlilerini harekete geçirmeyen nedenlerin ortaya çıkartılması, ihmalin niteliği ve boyutlarının belirlenebilmesi açısından da hayati önem taşımaktadır. DİSK-KESK-TMMOB-TTB olarak; adalet mücadelesine devam edeceğimizi, tüm sorumlulardan hesap soracağımızı bu vesileyle bir kez daha hatırlatırız."
















