Haberler

Başkent'in Yanı Başındaki Vahşi Hayat Foto Kapanda

Haberler

Başkent'in yanı başındaki vahşi hayat foto kapanda Doğa fotoğrafçısı Doğanay Vural: "Babam 'ya silahı seç öldür, ya da makineyi seç ölümsüzleştir' dedi, bende makineyi seçtim" "Türkiye'nin en büyük arşivi bizde" "Yaşıtlarım internet kafelerden ve oyunlardan uzaklaşıp, doğanın farkına varsın"...

Başkent'in yanı başındaki vahşi hayat foto kapanda

Doğa fotoğrafçısı Doğanay Vural: "Babam 'ya silahı seç öldür, ya da makineyi seç ölümsüzleştir' dedi, bende makineyi seçtim"

" Türkiye'nin en büyük arşivi bizde"

"Yaşıtlarım internet kafelerden ve oyunlardan uzaklaşıp, doğanın farkına varsın"

Doğa fotoğrafçısı Yunus Ayhan: "Hayvanların içinde olmak yaşamımıza tat katıyor, ayılar arkadaşım gibi"

ANKARA - Ankara'nın Kızılcahamam ilçesinde, Dede Doğa Team ismindeki bir grup doğa tutkunu, ormanın derinliklerine kurduğu foto kapanlarıyla yaban hayatına dair çeşitli görüntüler çekiyor. Doğa fotoğrafçısı Yunus Ayhan, "Hayvanların içinde, onların doğasında, habitatında olmak bize çok güzel geliyor, yaşamımıza bir tat katıyor" dedi.

Ankara'ya 78 kilometre uzaklıkta bulunan ve bin 800'lü rakımlara kadar ulaşan orman alanları kimi için hafta sonu piknik alanı, kimisi için de yürüyüş merkezi. Dede Doğa Team isimli bir grup doğa sever ise bu alanı bambaşka bir amaç için değerlendiriyor. Hayvan populasyonunun çok fazla olduğu bu bölgede; ayı, tilki, vaşak, yaban domuzu, tavşan, porsuk, su samuru, sansar, baykuş, şahin, kartal, ak baba gibi kuş türleri ve su samurları görülüyor. Doğa fotoğrafçısı Doğanay Vural, Yunus Ayhan, Hasan Ulusoy, ressam Mehmet Sancı, Zoolog Esra Per, domuz avcısı Niyazi Öztürk ve doğa sever Ünsal Yılmazer'den oluşan, Dede Doğa Team ekibi, bu fırsatı değerlendirerek ormana foto kapanları kuruyor. Ölü domuz ve tavukları yem olarak bölgeye bırakıyorlar, o bölgeyi gören ağaçlara kurdukları kapan ile hayvanları görüntülüyorlar. Hayvanların izlenildiklerinden habersiz davranışları ise ortaya renkli görüntüler çıkarıyor.

Dede Doğa Team ekibi ormana kurdukları ve güme (avcı kulübesi) adı verilen evde kalarak sık sık buradan da gözlem yapıyor. İçinde seyyar yatak ve tuvaleti bile bulunan evin, camları hayvanların dışarıdan göremeyeceği şekilde ve kamuflaj ile kaplı.

Ya tüfek yada fotoğraf makinesi

Babası avcılıkla uğraşan 16 yaşındaki Doğanay Vural, küçüklükten beri doğal yaşamın içinde olduğunu ifade etti. Bir gün kendisinin de ava çıkmak istediğini belirten Vural, babasının ya silahı ya da fotoğraf makinesini seçmesini söylediğini, bunun üzerine kendisinin de makineyi seçerek fotoğrafçılığa başladığını kaydetti. Vural, "Kar kış dinlemeden Yunus abimle dağa gelip yemleme yaparak fotoğraf çektik. Binlerce ayı ve akbaba videosu çektik. Türkiye'nin en büyük arşivi bizde. Kendi yaşıtlarım bence internet kafelerden, oyunlardan biraz uzaklaşıp, doğanın farkına varsınlar" şeklinde konuştu.

"Hayvanların içinde olmak yaşamımıza tat katıyor"

Şu an emekli olan ve doğa fotoğrafçılığı yapan Yunus Ayhan ise, bu iş için aylık yaklaşık 6 bin TL masraf yaptığını dile getirdi. Doğanay ile tanışmalarının öyküsünden ve doğa tutkusundan bahseden Ayhan, "Kışın kurduğumuz foto kapanları kontrole geldik ve iki genç gördük. Ayıların, vaşakların ve kurtların yurdu olan bu bölgede kamp yapıyorlardı. Ben her ihtimale karşı silahlardan birini vermeyi düşündüm ama Doğanay bana gerek olmadığı söyledi. Çok cesaretliydi, ben de tanışmak istedim ve sonrasında kendisiyle çalışmak istediğimi söyledim, o da kabul etti. Yaklaşık bir yıldır, haftada üç gün bir aradayız. Doğada yemek yapmak çay demlemek çok ayrı bir keyif. Zaman zaman ötücü kuşlara yem bırakıyoruz, onları izlemek de çok keyifli. Hayvanların içinde, onların doğasında, habitatında olmak bize çok güzel geliyor, yaşamımıza bir tat katıyor" dedi.

"Ayılar arkadaşım gibi"

İlk kez bir ayı ile karşı karşıya gelişinden bahseden Ayhan, o ilginç ve korku dolu anları şu şekilde anlattı:

"Önce 2 yaşlarında bir yavru ayı geldi, korkmadım onu izlemeye başladım. Sonra aşağılardan ağzını şaplatarak gelen bir hayvan sesi duydum, 4-5 metre önümden yaklaşık 300 kiloluk bir ayı geçti, işte o an çok korktum. Tek başıma gümedeydim, gümenin camları çok büyük olduğundan ayı istese rahatlıkla içeri girebilir. O anda korkudan ne makineye uzanabildim, ne de tüfeğe sarılabildim. Bir ara ayı ile göz göze geldim, orada bulunan tavuk leşlerinden bir kaç tanesini aldı ve sonra gitti. Bir kaç kez daha gelip gitti o sırada fotoğraflarını çekebildim ve çok mutlu oldum ama çok korktum. Ama şimdi o kadar alıştım ki, onları gördüğümde sanki arkadaşlarım geliyor gibi hissediyorum."

"İnsanlar doğayı korusun"

Daha önceden ormanda bulunan güme kapısının kilidinin kırılarak içeri girildiğini dile getiren Ayhan, geçenlerde de foto kapanlarından birinin çalındığını ifade etti. Bir buçuk yıldır hayvanlardan hiçbir zarara uğramadıklarını belirten Ayhan, bu konuda insanlara doğayı korumaları gerektiği mesajını verdi.

Başkent'in Yanı Başındaki Vahşi Hayat Foto Kapanda
Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Genel
Ahmet Özer'in tutuklanmasına tepki gösterirken savcıyı hedef alan Özgür Özel'e sert tepki: Yargıyı tehdit kimsenin haddi değil

Ahmet Özer'in tutuklanmasına tepki gösterirken savcıyı hedef alan Özgür Özel'e sert tepki

Silivri Cezaevi'ndeki Ahmet Özer'den ilk mesaj geldi

Silivri Cezaevi'ndeki Ahmet Özer'den ilk mesaj geldi

Canlı yayında açık açık söyledi: Ersan Şen, sen önce avukatlığını yaptığın mafyaların hesabını ver

"Ersan Şen, sen önce avukatlığını yaptığın mafyaların hesabını ver"

Akşener'e kayınbiraderinden şoke eden sözler: Küfürlü mesajlar ortaya çıktı

Akşener'e kayınbiraderinden şoke eden sözler

title