Alman İdare Mahkemelerinde İş Yükü Arttı, İltica Davaları Uzun Sürüyor

Güncelleme:
Facebook'da Paylaş Twitter'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş Google News'de Paylaş

Almanya'da olumsuz iltica kararlarına itiraz eden göçmenler, idare mahkemelerinde ortalama bir yıl beklerken, Berlin en uzun bekleme süresi ile dikkat çekiyor. Yüksek başvuru sayısı ve mahkeme yetersizlikleri uzun süreli davaların sebepleri arasında. Uzmanlar, durumu iyileştirmek için süreçlerin sadeleştirilmesi ve dijital sistemlerin yaygınlaştırılması gerektiğini vurguluyor.

Haber: İlhan Baba

(BERLİN) - Almanya'da olumsuz iltica kararlarına itiraz eden göçmenler, idare mahkemelerinden ortalama bir yıl sonra karar alabiliyor; Berlin, 17,8 ay ile en uzun bekleme süresine sahip eyalet. Uzun süren davaların başlıca nedenleri arasında yüksek iltica başvuru sayısı, mahkemelerdeki personel yetersizliği ve dijital altyapı eksikliği yer alıyor.

Focus dergisinin 16 eyaletin Adalet Bakanlığıyla yaptığı ankete göre, davaların sonuçlanma süresi eyaletten eyalete farklılık gösteriyor.

Rheinland-Pfalz'da davalar ortalama 6 ayda, Bavyera'da 7 ayda, Baden-Württemberg'de ise 7,5 ayda sonuçlanıyor. Ancak diğer eyaletlerde bu süre genellikle bir yılı aşıyor. Kararlar, gerekirse daha yüksek mahkemelere veya Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne taşınabiliyor.

Uzun süren davaların başlıca nedenleri arasında yüksek iltica başvuru sayısı, mahkemelerdeki personel yetersizliği ve dijital altyapı eksikliği yer alıyor. Örneğin, 2025'in ilk üç çeyreğinde Baden-Württemberg'de mahkemeye gelen davaların yüzde 74,2'si, Rheinland-Pfalz'da yüzde 66'sı, Niedersachsen'da yüzde 74,2'si ve Bavyera'da yüzde 59,8'i iltica davası oldu.

Alman İdare Mahkemeleri Birliği Başkanı Karoline Bülow, Suriye'deki iç savaşın sona ermesi ve iltica taleplerinin daha sık reddedilmesi nedeniyle mahkemelerdeki yükün önümüzdeki aylarda artacağını belirtiyor. Bu durumun, davaların süresini daha da uzatabileceği belirtiliyor.

CDU'nun Hukuk Politikaları Sözcüsü Günter Krings ise idare mahkemelerindeki yoğunluğu "ciddi yapısal sorun" olarak değerlendirdi. Krings, süreçlerin sadeleştirilmesi, dijital sistemlerin yaygınlaştırılması ve tarafların sorumlu davranmasının mahkemelere rahatlama sağlayacağını belirtiyor. Krings, iltica başvurusunda bulunanların "hem titiz hem hızlı karar alma hakkı" olduğunu vurguladı.

Kaynak: ANKA / Dünya
Haberler.com
500
Haberler.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve haberler.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.
title