Haberler

Devlet Bakanı Babacan'ın Basın Toplantısı...(2)

Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan, Türkiye Ekonomisinin 21 Çeyrek Arka Arkaya Büyüyerek, Yeni Bir Rekora Daha İmza Attığını Söyledi.

Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan, Türkiye ekonomisinin 21 çeyrek arka arkaya büyüyerek, yeni bir rekora daha imza attığını söyledi.

Babacan, Hazine Müsteşarlığı'nda düzenlediği basın toplantısında, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından bugün açıklanan büyüme rakamlarını değerlendirdi. Bu rakamlar çerçevesinde yılın ilk çeyreğinde GSMH bazında yüzde 6.7, GSYH bazında ise yüzde 6.8 büyüme gerçekleştiğini hatırlatan Babacan, Türkiye ekonomisinin hızla ilerlemeye devam ettiğini kaydetti. Babacan, "Türkiye ekonomisi, 21 çeyrek arka arkaya büyüyerek, yeni bir rekora daha imza atmış durumda. Daha önceki dönemlerde arka arkaya bu

şekilde bir büyüme olmamıştı. Bu aralıksız büyüme, özellikle ülkemizde yakaladığımız güven ve istikrar ortamının belki de en somut göstergelerinden bir tanesi" dedi.

Ali Babacan, büyüme rakamının en önemli bileşenlerinin net dış talep ile ihracat rakamlarındaki artış, ithalat rakamlarının ise eski artış hızından aşağıya düşmesi olduğunu anlattı. Hükümet olarak 'büyüme saman alevi gibi gelip geçici bir büyüme olmamalı' dediklerini belirten Babacan, "Hangi ülke olursa olsun (bir çeyrek, 2 çeyrek şöyle hızlı bir büyüyelim de ondan sonra ne olursa olsun) yaklaşımıyla geçici rahatlamalar, geçici büyüme oranlarını yakalamak mümkün. Ama yanlış adımlar, kısa vadeli

yaklaşımlar, dar görüşlerle atılan adımlar hele hele popülizmle (şu gelecek seçimi de kurtaralım, seçimden önce şöyle bir rahatlama olsun da ondan sonra ne olursa olsun) türü yaklaşımlar maalesef ülkeyi yıllarca bir krizden diğerine savurdu" diye konuştu.

TİM'in açıkladığı Haziran ayı ihracat rakamlarına da değinen Babacan, Haziran ayında ihracatın 9 milyar dolara yaklaştığını belirterek, "Öyle görülüyor ki ihracatımız, ithalatımızdan daha hızlı artmaya devam edecek ve bunun olumlu sonuçlarını da aslında cari açıkta görüyoruz" şeklinde konuştu.

Cari açığa bakıldığında, son 5 aydır artık cari açıktaki artış trendinin durduğu, hatta küçük de olsa gerilemelerin başladığını kaydeden Babacan, cari açığın finansmanının kalitesinin burada çok belirleyici olduğunu ifade etti. Türkiye'nin cari açığının giderek artan oranlarda 'doğrudan sermaye girişleri ve dış krediler' olmak üzere iki önemli finansman kalemiyle kapandığına işaret eden Babacan, "Bu iki faktör, cari açığımızı finanse ediyor" dedi.

"EN ÖNEMLİ MESELE İSTİHDAM"

İstihdam rakamlarını da değerlendiren Babacan, 2002 yılında 13 milyon 182 bin olan birinci çeyrek tarım dışı istihdam rakamının bu yıl 1. çeyrek itibariyle 16 milyon 62 bine çıktığının görüldüğünü, haftalık ya da aylık düzenli geliri olan insanların sayısında da ciddi artış yaşandığını belirtti. Babacan, 2002 yılının birinci çeyreğinde yüzde 19.5 olan ücretsiz aile işçisinin, bu yılın birinci çeyreğinde yüzde 12.9'a düştüğünü, özellikle kırsal kesimde ailesiyle beraber çalışan insanların yevmiyeli, maaşlı

işler bulduğunu ifade etti. Enflasyonda ise geçen yıl özellikle Mayıs, Haziran aylarında yaşanan dalgalanma nedeniyle 2006'da hedeften geçici bir süre uzaklaşıldığını kaydeden Babacan, burada yüksek petrol fiyatları, yüksek metal fiyatları ve bu senenin ilk aylarına kadar yüksek fiyatlar görülen işlenmemiş tarım ürünleri, gıda ürünlerinin önemli rol oynadığını hatırlattı. Genel kanaatin enflasyondaki düşüş trendinin devam edeceği yönünde olduğunu belirten Babacan, şunları kaydetti:

"Bu yılın Nisan ayı ile beraber enflasyonda geriye dönüş trendini görmeye başladık. Belki Nisan ayında çok küçük bir gerileme vardı, ama Nisan ayı ile beraber gerilemenin olacağını görüyorduk. Nisan ayındaki küçük gerilemeden sonra Mayıs'ta çok daha fazla bir gerileme gördük. Biz enflasyondaki bu gerilemenin Haziran ayında, Temmuz ayında da devam edeceğini bekliyoruz. Tabii yıl sonuna kadar mevsimsel etkilerle ya da baz etkisiyle mutlaka enflasyonla ilgili gelişmeler hepimizin dikkatle takip edeceği,

takip etmesi gerekeceği gelişmeler olacaktır. Ancak ben şunu rahatlıkla ifade etmek istiyorum ki; bizim tüm ekonomik göstergeler arasında en çok önem verdiğimiz, en çok üzerinde durduğumuz ve öncelik olarak bir numaraya oturttuğumuz konu enflasyondur.''

Babacan, enflasyonun tek haneye indirilmesinin ardından ikinci hedeflerinin de YTL bazındaki faizlerin tek haneye inmesi olduğunu söyledi.

"AB SÜRECİNE KARARLILIKLA, AZİMLE, SABIRLA, SEBATLA DEVAM EDECEĞİZ''

Yapısal reformların bundan sonraki dönemde ekonominin uzun vadeli trendini belirleyen temel faktörler olacağını belirten Babacan, büyümenin ancak yapısal reformların, sadece ekonomi alanında değil, diğer alanlarda da devam etmesiyle mümkün olacağını kaydetti. Özellikle Kopenhag siyasi kriterlerinin ekonominin uzun vadede temel belirleyicisi olacağını anlatan Babacan, ''Bunlar, Türkiye'de demokrasimizin derinleşmesi, Türkiye'de üçüncü sınıf değil, birinci sınıf bir demokrasinin işliyor olması ve bununla

ilgili atılacak adımlar, uygulamalar. Temel hak ve özgürlük konusundaki Türkiye'nin açılımları, yine Türkiye'de hukukun üstünlüğü ilkesinin gerçek anlamda uygulanıyor olması. Yeni bir anayasayla ele alınacak ancak kuşkusuz geniş bir yargı reformunu da içerecek adımlar" şeklinde konuştu.

Bütün bunların Türkiye'nin ''daha öngörülebilir bir ülke olması'' açısından büyük önem taşıdığını belirten Babacan, son 2-3 ayda yaşanan olayların, bu konulardaki soru işaretlerinin sonuçlarını gösterdiğini ifade etti. Hukuki düzenlemelere de değinen Babacan, ''Türkiye yıllarca yaz e krediler' olmak üzere iki önemli finansman kalemiyle kaılanın uygulanmadığı, uygulamaların da hiçbir yerde yazılı olmadığı dönemler yaşadı. Artık buna son vermek zorundayız. Artık kuralların belli, anayasasının belli,

yasaların belli ve herkesin oradan açıkça anlayabileceği ve uygulayacağı bir hukuk çerçevesini ülkemize kazandırmak zorundayız'' diye konuştu.

Babacan, hem yurt içindeki hem de uluslararası alandaki iş çevrelerinde 'Türkiye'nin şöyle ya da böyle bu dönemi başarıyla atlatacağı' kanaati bulunduğunu ve son 2-3 ayda yaşanan olayların ekonomik göstergelerde büyük çalkalanma yaratmamasının temelinde bu güven olduğunu belirterek, "O güveni, o beklentiyi de ortadan kaldırdığınızda, o zaman her türlü zorluğu, güçlüğü Türkiye'de yaşamaya başlarsınız" dedi.

AB sürecine ilişkin de bilgi veren Babacan, ülkeye yatırım için gelenlerin ilk önce 'AB ile ilgili neler olacağını, Türkiye'nin AB konusunda kararlı olup olmadığını' sorduklarını anlattı. Bu sorunun cevabı olumlu olduktan sonra geriye kalan her şeyin kolaylaştığını söyleyen Babacan, "Her ne kadar bu süreç zorluklarla, mücadeleyle geçecek bir süreç de olsa kararlılıkla, azimle, sabırla, sebatla bu işe devam edeceğiz. 40 yılı aşkın süredir verilen emeğin heba olmasına asla izin vermeyeceğiz. Tam tersine

yavaş ya da hızlı bu sürecin hukuki yönünde işte bazen bir fasıl iki fasıl aça aça. Hatta Kıbrıs sorunu inşallah günün birinde ortadan kalktığında, fasılların kapanmasına da sıra gelecek" diye konuştu.

"DÜNYA BANKASINDAN 4 YILDA, 6 MİLYAR DOLAR FİNANSMAN KULLANILMASI SÖZ KONUSU"

Yapısal reformlarda Dünya Bankası'nın da önemli yeri bulunduğunu belirten Babacan, 2004-2007 döneminde yürütülen 'ülke destek stratejisi'nin geçtiğimiz cuma akşamı tamamlandığını hatırlattı. Dünya Bankası ile 'ülke destek stratejisi' yerine 'yeni ülke ortaklık stratejisi' adı altında görüşmeleri sürdürdüklerini anlatan Bakan Babacan, 2008-2011 yıllarını kapsayacak stratejinin öncelikli alanlarını "rekabet gücünün, istihdamın artırılması, beşeri ve sosyal kalkınma, kamu hizmetlerinin etkinliğinin

yükseltilmesi, bölgesel kalkınma, çevre ile ilgili standartların yükseltilmesi ve enerjinin" oluşturduğunu kaydetti. Yeni ülke ortaklık stratejisi kapsamında ikinci kamu sektörü kalkınma politikası reform paketi ile ikinci rekabet ve istihdam amaçlı kalkınma politikası reform paketi üzerinde çalışmalara devam edeceklerini belirten Babacan, bu reform paketleri için Dünya Bankası'ndan 6 milyar dolarlık finansman sağlanmasının söz konusu olduğunu bildirdi.

(MÜG-MAY-OMR-CC-E)

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Ekonomi

Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title