Haberler

CHP TBMM Grup Toplantısı

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, 1 Mayıs'ta Olay Çıkacağına İlişkin Kafalardaki Sendromdan Kurtulmak Gerektiğini Belirterek, 1 Mayıs'ın Türkiye'de Mutluluk, Sevinç, Emek, Dayanışma Günü Olarak Kutlanması Gerektiğini Söyledi.

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, 1 Mayıs'ta olay çıkacağına ilişkin kafalardaki sendromdan kurtulmak gerektiğini belirterek, 1 Mayıs'ın Türkiye'de mutluluk, sevinç, emek, dayanışma günü olarak kutlanması gerektiğini söyledi. Hükümetin provokasyon şansını harekete geçirecek tavır sergilediğini ileri süren Baykal, "Türkiye'de hala yasak alanlar mı var? O yasak alan İstanbul Taksim değil, sizin kafanızın içinde. Önce o yasağı kaldırın" diye konuştu.

Baykal, grup toplantısında yaptığı konuşmasında ATV ve Sabah gazetesinin satışına da değindi. AK Parti'nin 6. yılında, devletin yapacağı ihalelere iddia sahibi büyük firmaların bile kazanma imkanı olmadığını gördükleri için teklif dahi yapamadıklarını savundu. Bu iktidar döneminde neyin kime verileceğinin önceden bilindiğini belirten Baykal, İstanbul'daki Tekel'e ait likör fabrikası ihalesine tek bir firmanın başvurduğunu söyledi. 2 hafta önce yaptığı grup konuşmasında da ATV ve Sabah gazetesinin satışına ilişkin uyarı yaptığını söyleyen Baykal, ihaleye katılan 7 firmadan altısının yolda 'sapır sapır' döküldüklerini ve bir tek firmanın kaldığını kaydetti. TMSF'nin 50 bin YTL sermayesi olan bir firmaya bu ihaleyi vermekte sakınca görmediğini dile getiren Baykal, bu firmanın 1 milyar 100 milyon dolar gibi cömert bir fiyat verebildiğini kaydetti. Baykal, "Peki bu para nerede? Parayı hiçbir yabancı banka vermiyor. Özel Türk bankaları da vermiyor. İki devlet bankası olan Vakıfbank ve Halk Bankası siyasi telkinlerle devreye sokuluyor ve 750 milyon dolar kredi alınıyor. 'Ne var bunda, banka vermiş' denilebilir. Ama bu bankalar verdikleri kredi şartları ile kendileri dışarıdan kredi alabiliyorlar mı. 3 yıl geri ödemesiz, 10 yıl vadeli... Bu bankacılıkta büyük bir risk değil midir?" diye konuştu.

Bu paranın vatandaşın cebinden çıktığını ileri süren Baykal, "Ey o bankanın genel müdürü. Senin kendi paran olsa verir misin onu? Peki teminat ne? Teminat satılan malın kendisi. 1.1 milyar doları kim söyledi, alan söyledi. 1.1 milyar doların tamamı da değil. Yüzde 25'ini satmış. Yüzde 25 eksiğiyle teminat olarak gösteriyor. Böyle bir kredi uygulaması kabul edilebilir mi? Sen Koç Holding'den teminat isteyeceksin. Ama Başbakan'ın damadının başında olduğu bir firmaya 750 milyon doları açacaksın" dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın bugün 'sermayenin rengi olmaz, yeşil sermaye diye karşı çıkıyorlar' dediğini belirten Baykal, "Hayır biz sermayenin rengi ile meşgul değiliz. Kredinin teminatı ile meşgulüz" diye konuştu. Katar'dan bir miktar para alındığını ve bunun için Katar'ın nasıl ikna edildiğinin yakında görüleceğini söyleyen Baykal, "Neler vaat edildiğini yakında göreceğiz. Kokusunu alacağız yakında. Ama buradan da oradan da pis kokular geliyor" dedi.

Başbakan Erdoğan'ın daha önce hortumlama ve yolsuzlukla ilgili sözlerini hatırlatan Baykal, Başbakan'ın artık inandırıcılığını kaybettiğini, yaptıklarının örtbas edilecek tarafı kalmadığını iddia etti. Baykal, "Nasıl göze alıyorlar? Bu nasıl bir gözü karalıktır? Nasıl bir umutsuzluktur, 'battı balık yan gider' anlayışı mıdır, anlamak mümkün değil" şeklinde konuştu.

"OLAY ÇIKARSA SORUMLUSU HÜKÜMET OLUR" 1 Mayıs'ın sanki kabus geliyormuş gibi algılanmasından kurtulmak gerektiğini belirten Baykal, Türkiye'nin bugün 1 Mayıs'ı 165 ülkede kutlandığı gibi, mutluluk, sevinç, emek, dayanışma, bahar güzelliği olarak kutlayabilir hale gelmesi gerektiğini söyledi. "Önce kafalardaki bu sendromu kaldırmalıyız" diyen Baykal, bu tür kaygıların '12 Eylül kavramları. 12 Eylül telaşı' olduğunu söyledi. 1 Mayıs'ta provokasyon olabileceğini ancak bunu önlemenin yolunun devletin ve sorumlu kuruluşların elele güvenli bir işbirliğine girmeleri olduğunu ifade eden Baykal, 'Taksim'de olursa provokasyon olur' korkusundan kurtulmak gerektiğini dile getirdi. "Bunca yıl sonra 1 Mayıs kabusu mu yaşayacağız?" diyen Baykal, aileler, çocuklar, kadınlarla 1 Mayıs'ın kutlanabilmesi gerektiğini kaydetti. Baykal, 1 Mayıs'ın kaygı, korku, vehim günü olmaması gerektiğini belirterek, "Hükümet provokasyon şansını harekete geçirecek tavır sergiliyor" dedi. 'Orayı yasaklıyorum' denildiğinde provokasyon şansının da arttığını ifade eden Baykal, "Türkiye'de hala yasak alanlar mı var? 30 yıl sonra hala yasak alan mı var. O yasak alan İstanbul Taksim değil, sizin kafanızın içinde. Önce o yasağı kaldırın" diye konuştu. Baykal ayrıca, 1 Mayıs'ta olay çıkması durumunda sorumlunun hükümet olacağını da ifade ederek, sendikaları da yapıcı ve uzlaşmacı olmaya çağırdı. Baykal, "Taksim'de de eğlenebileceğimizi gösterelim" dedi.

Baykal, AK Parti'nin yanlışlarının toplumda ve kendi içinde yavaş yavaş tespit edilmeye başlandığını öne sürdü. 'Cumhurbaşkanlığı seçiminde hata yaptık' diyenler olduğunu ve bunun doğru olduğunu belirten Baykal, "Cumhurbaşkanlığı bir partinin egemenlik alanı, güç gösterme alanı değildir. Ayrışma, kavga alanı değil, fetih hedefi değil. Biz size tuzak kurmadık. Sizin için doğruyu, Türkiye için doğruyu iyi niyetle söyledik. Ama yanlışa sürüklendiniz. Birileri sizi yanlışa sürükleyebilir ama siz doğruyu yanlışı bileceksiniz" diye konuştu. Hükümet içinden 'Anayasa değişikliği yanlış oldu' değerlendirmesi yapıldığını ve bunun da doğru bir tespit olduğunu ifade eden Baykal, "Birileri size destek veriyoruz' dedi diye, niye Türkiye'nin dengeleriyle oynuyorsun" şeklinde konuştu.

Başbakan'ın da yanlış yaptığını kabul etme noktasına geldiğini ileri süren Baykal, "Kafasını netleştirsin. Yargı sürecini etkilemek için anayasa değişikliği fevkalade yanlış, sakıncalı, uygunsuzdur, hiçbir konuyu çözmez. Başbakan sonra hafif mesafe aldı ama sahiplenmedi. Buna devam etmesini tavsiye ediyorum" diye konuştu. 'Pazarlıkçı bir yaklaşımın maskelenen bakanlar tarafından kulaklara fısıldanmaya başladığını söyleyen Baykal, "Tehdit ve şantaj yoluyla kimse yargıyı etkilemeye teşebbüs etmesin.

Anayasa adına kimse pazarlığa kalkışmasın. Anayasa konusunda kimsenin pazarlık hakkı, şansı yoktur. Demokrasi ve hukuk, siyaset ve hukuk bir arada işleyecektir" dedi. Kriz tehdidiyle yönlendirme yapılamayacağını dile getiren Baykal, "Türkiye demokrasi içinde yolunu bulacaktır" dedi.

Bazı bakanların değiştirileceğinin konuşulduğunu belirten Baykal, "Bizim için önemli olan şu bakanın bu bakanın değiştirilmesi değil. Önce şu bakanı bu bakanı oraya tayin eden zihniyeti değiştirmek" dedi. Milli Eğitim Bakanı'nın görevden alınmasının lütuf gibi ya da laiklik güvencesi gibi sunulamayacağını de vurgulayan Baykal, "Bu zihniyetin sahibi olarak sorumlu sensin. Onu oradan aldın diye kimse rahat hissetmeyecek, ama sen sorumluluğu kabul etmiş olacaksın" dedi. Baykal, Türkiye'de kutsal ve değerli kavramların istismara da açık olduğunu belirterek, bunların başında da din ve demokrasi geldiğini söyledi. Türkiye'de haram yiyen, yetim hakkı yiyen, lüks içinde yaşayanların sanki toplumun en dindar kesimi gibi sunulduğunu, namuslu, dürüst, mütevazi insanların da sanki dinin karşısındaymış gibi sunulmaya çalışıldığını savunan Baykal, "Küçücük çocuklara cinsel saldırıda bulunana Müslüman diyeceksin. Bu memleketin ahlaklı insanlarını da kuşkulu hedefler olarak göstereceksin. Olur mu?" dedi.

(MÜG-NÇ-Y)

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Politika

Haberler

Kamuda tasarruf paketi açıklandı! Personel servisi uygulaması sona eriyor

Kamuda tasarruf paketi açıklandı! Personel servisi uygulaması sona eriyor

Restoranda suyun fiyatını gören yaşlı adam cinnet getirdi

Restoranda suyun fiyatını gören yaşlı adam cinnet getirdi

Özel'in Arapça tabela çıkışına Şahan Gökbakar'dan tepki: Bu ülkeye yapılmış en büyük haksızlık

Özel'in Arapça tabela çıkışına Şahan Gökbakar'dan tepki: Bu ülkeye yapılmış en büyük haksızlık

Özhaseki'nin Hatay'da vatandaşları kentsel dönüşüme ikna etmeye çalıştığı programın görüntüleri ortaya çıktı

Özhaseki'nin Hatay'da vatandaşları kentsel dönüşüme ikna etmeye çalıştığı programın görüntüleri ortaya çıktı

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title