Haberler

Başbakan Erdoğan(2): Kurumlara Karşı Linç Hareketi Var

Başbakan Erdoğan, Afyonkarahisar'daki patlamanın ardından yapılan değerlendirmelere ve eleştirilere, "Olayı aydınlatmaktan ziyade kurumlara karşı linç hareketi var Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Afyonkarahisar'daki patlamanın ardından yapılan"...

Başbakan Erdoğan, Afyonkarahisar'daki patlamanın ardından yapılan değerlendirmelere ve eleştirilere, "Olayı aydınlatmaktan ziyade kurumlara karşı linç hareketi var Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Afyonkarahisar'daki patlamanın ardından yapılan değerlendirmelere ve eleştirilere, "Olayı aydınlatmaktan ziyade kurumlara karşı linç hareketi var. Medya ve muhalefet, bir kişinin hatasını kurumun hatasına dönüştürüyor. Kurum personelinin moralini kırmaya yönelik bu girişimler en hafif tabiriyle sorumsuzluktur, alçaklıktır" diyerek tepki gösterdi.

Başbakan Erdoğan, AKP Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, Afyonkarahisar'da 25 askerin şehit olduğu patlamayla ilgili adli ve idari soruşturmanın devam ettiğini hatırlattı. Yapılanların, eleştiri boyutunu aşarak, linç kampanyasına dönüştüğünü dile getiren Erdoğan, olayı aydınlatmaktan ziyade kurumlara karşı "linç hareketi" olduğunu belirtti. Medya ve muhalefetin, bir kişinin hatasını kurumun hatasına dönüştürdüğünü vurgulayan Erdoğan, şöyle konuştu:

"En tepeden en alt kademedeki kurum çalışanlarına kadar motivasyonu kırmak, heyecanı yok etmek, azmi ve gayreti ortadan kaldırmak için sistemli bir linç girişimi uygulanıyor. Kurum personelinin moralini kırmaya yönelik bu girişimler en hafif tabiriyle sorumsuzluktur, alçaklıktır. Bu beyefendiler boğaza karşı keyif çatarken, alkollü içkilerini yudumlarken, orada asker, polis, korucu, istihbaratçı canını ortaya koyuyor. Bir kadının arkasına saklanarak alçakça mermi yağdıran terörist karşısında bizim güvenlikçimiz canını siper ediyor. O kadının kılına, çocuğuna zarar gelmemesi için görüyorsunuz kan kusuyorlar ve "Kızılcık şerbeti içtim' diyorlar. Güvenlik güçlerini linç etmek için elinden ne geliyorsa onu yapıyor. Haksızlık karşısında susan şeytandır."

-"BUNLAR ONURSUZDUR"-

Erdoğan, Hakkari İl Başkanı Abdülmecit Tarhan'ın PKK tarafından kaçırıldığını hatırlatarak, "Hiçbir zaman bizim güvenlik güçlerimiz, operasyonlarını, terör örgütü bu yolda bu şekilde devam ettikçe durdurmayacaktır, durduramaz. Onun görevi terör örgütüyle bu mücadeleyi sürdürmektir" dedi.

CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu'nun, Tarhan'ın ailesini arandığını aktaran Erdoğan, şunları söyledi:

"İl başkanım kaçırılıyor, ana muhalefetin lideri, yardımcısı neyse arıyor. Arkasından açıklama yapıyor, hükümet aramadı biz aradık, bizden yardım istedi diyor. Bu ne densizliktir. Aile de bu yayını duyuyor ve kahroluyor. Onlarla görüştüğümde aldığım cevap şu, "Başbakanım terörün uzantısıyla el ele kol kola miting yapan ana muhalefet partisinden yardım alacak kadar düştüm mü?' diyor. Bizim kaçırılan kardeşlerimizin içerisinde 56 gün, 2 ay, 3 ay kaçırılan kardeşlerimiz var. Şu anda hala bölücü terör örgütünün elinde olan öğretmenlerimiz, hemşirelerimiz, askerimiz var. Bakıyorsunuz bir kısmını bırakıyorlar bir kısmını elinde tutuyorlar. Bunlarda zerre kadar onur olsa, zerre kadar kişilik olsa. Senin hesabın kiminle arkadaş? O kaymakam adayının seninle ne işi var. Sen yolda gideni kaçırıyorsun. Onur bu değil, kişilik bu değil, şahsiyetli duruş bu değil. Gerek dağın, gerek uzantısının onurlu bir duruşu yok. Bunlar onursuzdur. Biz bu onur mücadelesinin bu milletinin onuruna yakışır bir şekilde verdik, veriyor ve vereceğiz."

-"KİMİN TERÖRE DESTEK VERDİĞİNİ ÇOK NET GÖRÜYORUZ"

"TBMM'de kalmayı düşünüyorlar saygı görürler; ama hayır diyorlarsa onlar için tek yol var, Kandil'dir" sözleriyle BDP'yi de eleştiren Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:

"Kalkacaksın teröristlerle sarmaş dolaş olacaksın, sonra sıkılmadan "Merhaba' diyeceksin. Artık merhabanın adresi de değişti. Bu görüntüler yargıya çok ciddi bir suç duyurusudur. Yargı görevini yapacaktır, biz de parlamento olarak görevimizi yapacağız. Yurt içinde, yurt dışında yürütülen sinsi kampanyaları boşa çıkarıyor, terörün enstrümanlarını tek tek ele alıyoruz. Bütün bunları yaparken hiç görülmemiş şekilde, çok büyük kararlılıkla terörün üzerine düşeni yapacaktır. Kimin teröre açık veya gizli destek verdiğini çok net görüyoruz. Milletimiz bunlara gereken cevabı yeri ve zamanı geldiğinde verecektir.

Ne yazık ki, terörün uzantısı olan bu parti terör örgütüyle arasındaki ipleri koparamadı. Bu parti kendisine oy verenlerin partisi değil terör örgütünün siyasi uzantısı olmayı tercih etti. Bu siyasi parti milletin hizmetkarı değil, terör örgütünün güdümünde hareket etmeyi tercih etti. Çözümün değil, sorunun bir parçası olmayı tercih etti. Barışı sabote eden parti durumuna geldi. Maalesef vesayetten kendisini kurtaramadı. Silahlı efendilerine karşı cesur bir tavır sergileyemedi."

BDP'nin, "sine-i millet"le tehdit ettiğini kaydeden Erdoğan, "Eğer çözüme katkı sunamayacaksınız, hiç kusura bakmayın, gitmek istediğiniz yere kadar yolunuz var. Benim Kürt kardeşim Meclis'te zaten AK Parti tarafından temsil ediliyor. Aramızda Kürt kardeşlerim. Grubun içerisinde, partimin içerisinde faaliyetlerini sürdürüyorlar. Onun için biz bu tehditlere boyun eğmeyiz. Bu tehditlere gelmeyiz. Siz olsanız da olmasanız da çözüm için mücadeleye devam edeceğiz" dedi.(ANKA/DEVAM)

(AYÇ/HF) - Ankara

Kaynak: ANKA / Güncel

Recep Tayyip Erdoğan Abdülmecit Tarhan Ak Parti Politika Güncel Haberler

title