Ankara: 2007 Yılı Bütçe Müzakereleri
Devlet Bakanı Nimet Çubukçu, Çocuk Pornosu Gibi Söylemlerin Gazetelerde Yazılıp Çizilebileceğini Ancak Bu Konuyu Milletvekilerinin İrdelemeden Gündeme Getirmesinin Yanlış Olduğunu Söyledi. Çubukçu, "Gazeteler Her Şeyi Yazabilir, Ama Böyle Bir Fikrin Bir Milletvekili Tarafından Dile Getirilmesi Yanlış Olur. Şiddet ve İstismar Ele Alınırken, Bütün Aileleri Bundan Korumaya Dikkat Edilmelidir. Aksi Halde Bir Bebeği Korurken Bütün Ailelerin Ruh Halini Etkilemiş Oluruz" Dedi.
Devlet Bakanı Nimet Çubukçu, çocuk pornosu gibi söylemlerin gazetelerde yazılıp çizilebileceğini ancak bu konuyu milletvekilerinin irdelemeden gündeme getirmesinin yanlış olduğunu söyledi. Çubukçu, "Gazeteler her şeyi yazabilir, ama böyle bir fikrin bir milletvekili tarafından dile getirilmesi yanlış olur. Şiddet ve istismar ele alınırken, bütün aileleri bundan korumaya dikkat edilmelidir. Aksi halde bir bebeği korurken bütün ailelerin ruh halini etkilemiş oluruz'' dedi.
Devlet Bakanı Nimet Çubukçu, 2007 yılı bütçesinin ele alındığı TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda bakanlığıyla ilgili milletvekillerinin eleştiri ve sorularını cevaplandırırken yaptığı konuşmada, hizmet alımlarına ilişkin açılan ihalelerin, kamuoyuna açık ve şeffaf bir şekilde yapıldığını söyledi. İhaleleri alan firmaların yönetici veya sahiplerinin hangi partiye mensup olduğuna ilişkin bir araştırma yapmadıklarına işaret eden Çubukçu, ''İhaleyi alanlar A partisinin, B veya C partisinin üyesi olmuş olabilir. Bir süre önce kamuoyunda tartışma konusu olan bir ihaleyi alan firmanın sahibinin CHP'li olduğunu da biliyoruz. İhaleleri alan firmanın yasaya aykırı veya ahlaka uygun hareket etmemesi halinde ihaleyi feshetmede hiç tereddüt etmeyiz. Toplumun en dezavantajlı kişilerine gösterdiğimiz hassasiyeti herkesin göstermesini bekleriz. İhalelerde partizanca tutum alındığına ilişkin iddialar gerçeği yansıtmamaktadır" ifadelerini kullandı.
Temizlik ile bakım hizmetlerinin birbirinden ayrıldığını kaydeden Bakan Çubukçu, temizlik hizmeti verenlere çocuk bakımı yaptırılmasının mümkün olmadığını, bakım hizmetini verenlerin Kız Meslek Liseleri'nin Çocuk Geliştirme Bölümü'nden mezun olanlar olduğunu bildirdi. ''Yurtlara veya yuvalara gittiğimde artık çocuklar benim kucağıma koşmuyor, bakıcılarının kucağına koşuyor'' diyen Çubukçu, bunun personelin verdiği kaliteli hizmet ve şefkatten kaynaklandığını söyledi.
Komisyon görüşmeleri sırasında ''yurt ve yuvalarda şiddetin devam ettiğine'' ilişkin tablo çizildiğine değinen Çubukçu, ''Çocuklara şiddet konusunda ülkemizi olduğundan kötü pozisyonda göstermek, yurt ve yuvalarda yaşayan çocukların geleceğini baltalar'' dedi.
Yuvalarda yaşayan bazı çocukların hangi kurumda yetiştiklerini söylemekten imtina ettiklerini ifade eden Çubukçu, bu çocukların bakış açısındaki tersliğin giderilmesinde sorumluluk gösterilmesi gerektiğini belirtti. Nimet Çubukçu, çocuklara yönelik şiddet ve istismarın insanlık suçu olduğunu, bu tür olayların örtbas edilmesi veya yok sayılmasının kabullenilemeyeceğini ifade etti.
CHP İstanbul Milletvekili Birgen Keleş'in çocuk pornografisi konusunu komisyonda gündeme getirmesine üzüldüğünü ifade eden Devlet Bakanı Çubukçu, şöyle devam etti:
''Çocuk pornografisinde Türkiye'nin birinci sırada gösterilmesi, son derece küçültücüdür. Bunu tekzip etmek herkesin görevidir. Mesele son derece vahimdir; irdelenmeden ele alınması daha da vahimdir. Gazeteler her şeyi yazabilir, ama böyle bir fikrin bir milletvekili tarafından dile getirilmesi yanlış olur. Şiddet ve istismar ele alınırken, bütün aileleri bundan korumaya dikkat edilmelidir. Aksi halde bir bebeği korurken bütün ailelerin ruh halini etkilemiş oluruz.''
Nimet Çubukçu, AB ülkelerinde korumaya alınan çocukların en geç 3 ay içerisinde bir aileye kavuşturulması yönünde çalışıldığını belirtti. Yuvalarda kalan çocukların bir aileye kavuşmasına destek sağlanması için bütün milletvekillerine mektup yazdığını anlatan Çubukçu, birkaç milletvekilinin koruyucu aile olmak istediğini belirtti. Çubukçu, mektuplarının yanlış algılandığını belirterek, ''Aslında milletvekillerinden koruyucu aile olmasını değil, çocuklara koruyucu aile bulunmasına yardımcı olmaları konusunda yazmıştık. Bu konu sadece kamu eliyle değil, toplumun desteğiyle yürütülecek işler. Bu konu sosyal bir sorumluluktur'' diye konuştu.