TÜM KATEGORİLER
Yıl 12.900… Vampir Avcısı D…
Merhaba değerli bilim kurgu severler.
Merhaba değerli bilim kurgu severler.
Bu yazımda tarafından basılan "Vampir Avcısı D" romanını sizler için incelemek istedim.
Aranızda bu seriyi yeni duymuş veya bu yazım itibariyle yeni duyacak olan arkadaşlar olsa da aslında bu seri 1980'lerden itibaren bir çok dilde yayınlanmış manga, roman ve animeleri bulunmakta.
Japon toplumunun muhafazakar bir ülke olmalarına tezat olarak sahip oldukları hayal gücünün genişliği her zaman beni şaşırtmıştır.
Belki de kendilerini diğerlerinden farklı kılan en önemli şey; adet, gelenek ve göreneklerinden vazgeçmeden zamanın ilerisindeki konularda kafa yormaları ve bir çok konuyu kıta Avrupası'ndan farklı yorumlamalarıdır.
Nitekim bu durum özellikle görsel ve yazılı eserlerinde de kendini göstermekte, yayınladıkları anime ve mangaların içeriği de hayal güçleri ile doğru orantılı olarak zengin ve özgün olmaktadır.
Tolstoy şöyle diyor: "Tüm muhteşem hikayeler iki şekilde başlar. ya bir insan bir yolculuğa çıkar, ya da şehre bir yabancı gelir."
Yalnızca en üstün yeteneklere sahip olanlar vampir avcısı olabiliyordu.
Doris'in nihayet karşılaştığı "D" adındaki avcı ise, geniş kenarlı gezgin şapkası takan çok yakışıklı bir adamdı.
Vampirlerle savaşta neredeyse efsane haline gelen bu genç avcının yüreğinin derinliklerinde ise kimseyle paylaşmadığı karanlık bir sır vardı."
Vampir Avcısı D'de Tolstoy'u kırmayarak ikinci seçeneği seçerek sessiz ve karizmatik bir yabancı olan "D" nin kasabaya gelmesi ile açılış yapıyor.
Karakterimiz hakkında ilk aşamada mesleği olan vampir avcılığı dışında pek bir bilgimiz olmasa da ileriki sayfalarda kendisinin bir Dhampir (yarı insan, yarı vampir) olduğunu ve sol elinde kendi karakteri olan bir parazit taşıdığını öğreniyoruz.
Roman gerçekten de bir oturuşta okunup bitirilebilecek bir akıcılığa sahip olup, fantezi ve gotik bilim kurgu edebiyatına güzel bir örnek teşkil etmekte. Yazar bildiğimiz vampir mitinden faydalansa da bunu kendi içinde tutarlı bir şekilde bilim kurgu modeline oturtuyor. Belki ufak bir kusur diyebileceğimiz "D"nin aşırı sessiz ve cool halinin soğukluğunu da sol eli esprili yorumlarıyla neredeyse kusursuz bir biçimde engelleyerek okuma zevkini arttırıcı bir katkı yapmakta.
Eğer Damphir'ler ile ilgili çeşitli eserlere göz atmak isterseniz Wesley Snipes'ın başrolünü oynadığı "Blade" serisi ve Maceraperest Çizgiler tarafından ülkemizde de yayınlanan "Dampyr" çizgi roman serisine de göz atmanızı öneririm.
