AK Parti Yerel Yönetimler Şurası Yapıldı

TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı ve AK Parti Mersin Milletvekili Prof. Dr. Zafer Üskül, AK Parti'nin merkezi düzeyde 81 ilin 80'ninde milletvekili çıkararak Türkiye'nin partisi olduğunu gösterdiğini söyledi.

AK Parti Mersin İl Teşkilatı tarafından düzenlenen 'AK Parti Yerel Yönetimler Şurası', Taksim Oteli'nde yapıldı. Toplantıya; TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Zafer Üskül'ün yanı sıra AK Parti Mersin milletvekilleri Ali Er ve Ömer İnan ile Trabzon Milletvekili Asım Aykan da katıldı. AK Partili belediye başkanları ve parti yöneticilerinin de katıldığı toplantıda konuşan Üskül, yerel yönetimlerin, yerel halkın yerel ihtiyaçlarını karşılamak için var olduğunu ve bu hizmetleri halkın katılımı ile onun görüşleri doğrultusunda, onun yönlendirmesi ile yerine getirdiğini söyledi. Halkın, bir yerleşim yerinde oturanların tamamı olduğunu vurgulayan Üskül, "Halk, sadece sahilde oturanlar değil, arkada oturanlardır aynı zamanda. Halk gelir düzeyi yüksek kesimlerin oturduğu mahallelerden ibaret değildir, çamurdan girilemeyen sokaklarda oturanlar da bizim insanlarımızdır. Demokratik bir yerel yönetim, insandan hareket ederek hiçbir ayrım yapmaksızın bir beldede, bir kentte yaşayan insanların tamamına eşit hizmet vermek amacı ile çalışmak zorundadır. AK Parti, Türkiye'de bunu yapmıştır. AK Parti, merkezi düzeyde Türkiye'nin 81 ilinin 80'ninde milletvekili çıkararak Türkiye'nin partisi olduğunu göstermiştir. Yerel düzeyde de her yerleşim yerinde bütün halkın temsilcisi olduğunu gösterecektir. Halkımız bunu görecek ve oylarını buna göre verecektir" dedi.

Milletvekili olduğundan beri tuhaf şeyler yaşadığını ifade eden Üskül, bir işi yapmaya başladıkları, adımlar attıkları ve proje ilerlemeye başladığı sırada muhalefetteki milletvekillerinden birilerinin hemen bakanlara soru önergesi verdiğini söyleyerek, "Bakanımızda ona cevap veriyor 'Evet Silifke'de baraj yapacağız, adalet sarayı yapacağız' gibi. Şimdi bu soru önergesini almış eline muhalefet milletvekili 'Bakın Kayraktepe barajını yaptırıyoruz' diyor. Hayret bir şey, neyle yaptırıyorsun, neyinle yaptırıyorsun. Hangi gücünle yaptırıyorsun. Yerelde bakıyoruz; bunların her halde 'Şunu yaptım' diye gösterebilecekleri hiçbir şeyi yok ki halka, bizim yaptıklarımıza sahip çıkmaya çalışıyorlar. Mezitli'yi ilçe yapıyoruz oylarımızla 'Ben yaptırdım' diyorlar. Hadi ya nasıl becerdin bu işi. Ama senin genel başkanın Anayasa Mahkemesi'ne götürüyor bizim çıkardığımız yasayı. Milletvekilleri de böyle bunların, belediye başkanları da. Ellerinde hiçbir şey yok bunların ya bizim yaptıklarımıza sahip çıkacaklar, ya da 'Bunlar bir şey yapamıyor, edemiyor' diyecekler. AK Parti iktidarda bulunduğu beldelerde, şehirlerde gerçek belediyeciliğin ne olduğunu tüm Türkiye'ye öğretmiştir. Biz çalışıyoruz, işimizi yapıyoruz, hizmetimizi götürüyoruz. Hizmeti gören nereye oy atacağını biliyor. Lafa değil artık oylar, hizmete atılıyor. Kim ne derse desin, biz bulunduğumuz yerde hizmetlerimizi aksatmadan yapmaya devam edeceğiz. Bizim dışımızda ne olursa olsun AK Parti hizmet için var, bu ülkede hizmete devam edecek" diye konuştu.

AK Parti Trabzon Milletvekili Asım Aykan ise AK Parti Hükümeti iş yaparken, başkalarının sadece konuştuğunu ve sürekli Anayasa Mahkemesi'ne gittiklerini belirterek, "Bunların isimleri bu artık Anayasa Mahkemesi'ne gitme partisi" dedi. Türkiye'de 1935'ten 2000 yılına kadar yavaş yavaş Anadolu'daki yetkilerin Ankara'ya çekildiğini söyleyen Aykan, yerel yönetimler konusunda rahmetli Turgut Özal'ın bir hamle yaparak 'Büyükşehir Yasası'nı çıkardığını ama asıl hamleyi AK Parti'nin yaparak, merkezi yetkileri yerele yaydığını kaydetti. Belediyeler Yasası, Büyükşehir Yasası ve Özel İdare Yasası'nı değiştirdiklerini, Temel Kamu Reformu diye tabir edilen Ankara'nın birçok yetkisini Anadolu'ya verme noktasında ciddi adımlar attıklarını anlatan Aykan, "Bu toprakların altında 50 milyon şehit yatıyor. Biz güneyi, kuzeyi, doğusu, batısı ile bir bütünüz. Ülkenin bölünmez bütünlüğüne kimin itirazı varsa onun gözünü çıkarmaya yeteriz. Hiç kimseye tavizimiz yoktur. İnsanlar doğuştan temel haklarını kazanırlar. Irkı, dini, dili, inancı, rengi ne olursa olsun Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olduğu zaman hepsi bizim insanımızdır, hepsine ibadet aşkı ile hizmet etmeyi bir kenara bırakmayız" ifadelerini kullandı.

(HK-NÇ-Y)

Haberler