Haberler

3 Çocuğunu 3 Gün İçinde Toprağa Verdi

Güncelleme:

Şanlıurfa'da 4 yıl önce 3 çocuğunu, 3 gün içerisinde kaybeden Ece çifti çocukların ölüm sebebini öğrenmek istiyor.

O dönem kamuoyunun da medya aracılığıyla yakından takip ettiği bu olayın ardından aile darmadağın oldu. Ece ailesinin en büyük ızdırabı ise evlatlarının ölümüne sebep olanların ortaya çıkarılamaması ve savcılığın takipsizlik vererek dava açmaması

YETKİLİLER SÖZ VERMİŞTİ

Kentin Eyyüpnebi Mahallesi'nde yaşayan Abdülrezzak ve Zeliha Ece çiftinin çocukları 7 yaşındaki Hedal ile 5 yaşındaki Sait, 2009 yılının aralık ayında soğuk algınlığı şikayetiyle Ufuk Tıp Merkezi'ne götürüldüler. Burada tedavileri tamamlandıktan sonra eve gönderilen 2 çocuk, sabaha karşı yataklarında ölü bulundu. Çocuklarını kaybetmenin üzüntüsüyle adeta yıkılan ailenin geriye kalan 1 yaşındaki İzzet de iki gün sonra aniden rahatsızlandı. Şanlıurfa Çocuk Hastalıkları Hastanesi'ne götürülen çocuk da burada hayatını kaybetti. Ülke gündemine oturan bu olayla birlikte yetkililer de devreye girip aileyi teselli etmeye çalışarak, ne için öldükleri anlaşılamayan çocukların ölüm sebeplerinin ortaya çıkarılacağı sözünü verdi. Şanlıurfa'da yapılan otopsilerinde ölüm sebepleri anlaşılamayan çocukların cesetleri Adana Adli Tıp Kurumu'na gönderildi. Burada yapılan otopside de ölüm nedenleri belirlenemeyen 3 kardeş, Harrankapı Mezarlığı'nda yan yana defnedildi.

KESİN ÖLÜM SEBEBİ ANLAŞILAMADI

Ece ailesinin mahkemeye başvurarak ölüm sebeplerinin ortaya çıkarılması ısrarı sonucu bu kez İstanbul Adli Tıp Kurumu, iki yıl önce soruşturmanın yürütüldüğü Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan, 3 kardeşin ölümüne ilişkin inceleme için çocukların saç ve tırnak örneklerinin gönderilmesini istedi. Bunun üzerine savcılık, 3 çocuğun mezarını kazdırıp kemiklerin tamamını İstanbul Adli Tıp'a gönderdi. Bir taraftan da çocukların tedavi amaçlı götürüldükleri hastanelerdeki doktorların ifadelerine başvuruldu. Çocukların ölümünün üzerinden yaklaşık 3,5 yıl sonra gelen savcılık kararında, ölüm sebebinin kesin olmamakla birlikte zehirlenme olabileceği ancak nasıl bir zehirlenme olduğunun anlaşılamadığını belirtti. Ayrıca herhangi bir kimse kusurlu bulunmayarak, dava takipsizlikle sonuçlandı.

BABA DOKTORLARDAN ŞÜPHELENİYOR

Çocukları öldükten sonra kanser hastası olan baba Abdülrezzak Ece, bir yandan Gaziantep'teki hastanelerde tedavi olup bir yandan da mahkemelere başvuruyor. Doktorlardan şüphelendiğini ancak doktorların, çocukların kendilerine müracaat etmediği yönündeki ifadesine öfkelenen Abdulrezzak Ece, "Dosyaya dava açılması lazımken, mahkeme kararı çıkması lazımken, çocuklar sanki doktorların ilgi ve alakası dışında ölmüş gibi göstermektedir. Adli tıp raporlarına göre çocukların zehirlendiğine dair raporlar elimizdedir. Çocukları Ufuk Tıp Merkezi'nde tedavi ettiğimize dair şahitler de vardır. Biz o zamanki ifadelerimizde de kimliklerinin yanlış olduğunu, basın kayıtlarında da vardır bu. Televizyon kayıtlarında da vardır. Bize bir haksızlıktır. İkinci sefer çocuklarımız cumhuriyet savcısı tarafından katledilmiştir. Doktorun ayıbını gizlemiştir. Karar doktorun ismi yerine meçhul sanık yazmıştır. Sanki hiç doktora götürmemişiz gibi bir karar verilmiştir. Bu yüzden itirazımızı yapacağız. Adalette adalet arıyoruz. Şikayetçi olduğumuz kimseler var, çocuk hastanesi vardır, Ufuk Tıp Merkezi vardır, doktorlar vardır. Özellikle ben şu anda savcıdan şikayetçiyim. Savcı neye dayanarak takipsizlik kararı vermiş. Burada üç tane çocuk birden ölüyorsa bunun bir ölüm sebebi vardır. Ölüm sebebi de apaçık ortadadır. Doktorun verdiği ilaçla, çocukların ölüm sebebi arasında hiçbir bağlantı yoktur. Bire bir zıttır birbirine. Düpedüz savcı doktorları koruyarak buna takipsizlik kararı vermiştir. Zehirlenme sonucu öldükleri tespit edilmiştir. Bunun soğuk algınlığıyla, bronşitle hiçbir ilgi ve alakası yoktur. Doktorların yazdığı ilaç reçeteleri de elimizdedir. Artık bir üst mahkemeye mi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne mi olur, bunu sonuna kadar götüreceğiz. Elimizden geleni yapacağız. Ama savcı taraf tutmuştur. Yanlış karar vermiştir. Adaletsizlik yapmıştır. Savcının verdiği kararda hiçbir doğruluk yoktur." diye konuştu.

AVUKAT: KONULAN TEŞHİSLER YANLIŞTI

Ece ailesinin avukatı Hüseyin Hecipoğlu ise, şöyle konuştu: "2009 yılında müvekkilimin üç tane çocuğu Mehmet Said Ece, Hedal Ece ve İzzet Ece olmak üzere üç gün arayla hayatını kaybetti. Mehmet Said Ece ve Hedal Ece 18.12. 2009 tarihinde diğer kardeş ise yani İzzet Ece iki gün sonra 20.12.2009'da vefat etti. Mehmet Said Ece ve Hedal Ece Ufuk Tıp Merkezi'nde en küçük çocuk olan İzzet Ece ise Şanlıurfa Çocuk Hastanesi'nde tedavi gördü. Mehmet Said Ece ve Hedal Ece'ye konulan teşhis soğuk algınlığı ve bronşit diye teşhis konuldu ve ona göre ilaç verildi. İzzet Ece'nin teşhisi ise kalp spazmı diye. Ondan sonra her üçü de hayatını kaybetti. Savcılık ilk önce bunların numunelerini Adana Adli Tıp'a gönderdi. Adana Adli Tıp'ın verdiği karar, 'Biz böyle bir şeye teşhis koyamayız. Bunu İstanbul Adli Tıp'a gönderin' diyeydi. İstanbul Adli Tıp'ın vermiş olduğu rapor sonucunda her üç çocuk niteliği tam olarak belirtilmemişse de yani zehirlenme sonucu hayatını kaybettiğini belirtmiştir. Buna rağmen soruşturmayı yürüten savcılık herhangi kimseye dava açmadan direk takipsizlik kararı, yani kovuşturmaya yer olmadığına dair karar vermiştir. Bizim de Adıyaman Ağır Ceza Mahkemesi'ne itiraz etme hakkımız var. Biz diyoruz ki ilk konulan teşhiste hem Mehmet Said ve Hedal için konulan teşhis hem de İzzet için konulan teşhisle adli tıp kurumunun raporundaki ölüm sonucu birbiriyle tezat. Yani konulan teşhisler soğuk algınlığı ile kalp spazmı, adli tıp raporu ise toksit zehirlenmesi diyor. Biz de bunları öne sürerek ağır ceza mahkemesine gideceğiz."

(Kaynak: Gazeteipekyol)

Kaynak: Temsilci / Yerel

Yerel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title