TÜM KATEGORİLER
Organ Nakli Yapılsın Ki İnsanlar Hayallerine Kavuşsun"
Aydın'da 2008 yılında geçirdiği iş kazası sonucu iki kolunu da kaybeden, 2010 yılında Türkiye'de ilk kez gerçekleştirilen çift kol nakli ile hayata tutunan Cihan Topal, kaza geçirmeden önceki günlerine dönmenin mutluluğunu yaşıyor.
MEHMET ÇALIK - Aydın'da 2008 yılında geçirdiği iş kazası sonucu iki kolunu da kaybeden, 2010 yılında Türkiye'de ilk kez gerçekleştirilen çift kol nakli ile hayata tutunan Cihan Topal, kaza geçirmeden önceki günlerine dönmenin mutluluğunu yaşıyor.
Tamamen iyileşen ve tüm ihtiyaçlarını artık sorunsuz bir şekilde karşılayan Topal, işten arta kalan zamanlarını çocuklarıyla geçiriyor. Motosiklet ve araba da kullanabilen Topal, doktorunun adını verdiği 3 yaşındaki oğlu Ömer Özkan ve 10 yaşındaki kızı Necile ile parka gidip oyunlar oynuyor, başlarını okşayıp seviyor.
Topal, elleriyle dokunma hissinin verdiği mutluluğu hiçbir şeye değişmediğini ifade ediyor.
"Tarif edilemez bir duygu"
AA muhabirine açıklamalarda bulunan Cihan Topal, tekrar ellerine kavuşabilmenin, çocuklarının saçlarını okşayabilmenin tarif edilemez bir duygu olduğunu söyledi.
Umurlu Mahallesi'nde geçirdiği iş kazasında iki kolunu kaybettiğini, çok zorlu bir tedavi sürecinden geçtiğini, Antalya'da Akdeniz Üniversitesi'nde 25 Eylül 2010 tarihinde nakil olduğunu dile getirerek, "Prof. Dr. Ömer Özkan ve ekibi tarafından operasyon gerçekleştirildi. Ameliyatın üzerinden yaklaşık 7 yıl geçti ama her şey daha dün gibi. 2010 yılından bu yana hayatımda çok şey değişti. 2008 yılında ellerimi kaybetmiştim. 2010 yılında Türkiye'deki ilk kol nakli gerçekleşti. Bunun ardından yoğun bir tedavi süreci yaşadım çünkü ameliyattan sonraki fizik tedavi süreci de o kadar önemliydi. Şu an ellerimi oynatabilmem ve kullanabilmem fizyoterapistlerim sayesindedir. Bunlar o kadar güzel duygular ki anlatılmaz yaşanır." dedi.
"Çayın sıcaklığını, bardağın soğukluğunu hissedebiliyorum"
Topal, yeni kollarına adaptasyon sürecini atlattığını kaydederek, ellerini bir başkasının elleri gibi düşünmediğini dile getirdi.
Topal, şunları kaydetti:
"Bu eller artık kendi ellerim. Elbette başkasından geldi ama asla başkasının elleri gibi düşünmüyorum. Her şey eskisi gibi çok normal. Kendi elimi nasıl kullanıyorsam bunlar da aynı. Araba, motosiklet kullanabiliyorum. Günlük tüm ihtiyaçlarımı rahatlıkla yapabiliyorum. Normal bir insanın hissettiği gibi bir çayın sıcaklığını, bir bardağın soğukluğunu hissedebiliyorum.Çok şükür bu günlere diyorum. Çünkü çocuklarımı okşayabiliyorum, sevebiliyorum. Onların elinden tutup parka götürüyorum. Salıncakta sallayabiliyorum."
"Yüzüm dahil tüm organlarımı bağışladım"
Organ naklinin önemini yaşayarak öğrenip kavradığına dikkati çeken Topal, yüzü dahil bütün organlarını bağışladığını belirtti.
Vatandaşları organ bağışı yapmaya davet eden Topal, şöyle konuştu:
"Ne yazık ki, toplumumuz bu konuda biraz duyarsız. Çünkü organ bağışına çok sıcak bakmıyorlar. Kişilerin inançlarının da buna biraz etki yapabileceğini düşünüyorum. Aslında en güzel miras öldükten sonra arkada bıraktığımız hayatlar. Bağışladığımız bir organ başka hayatlar kurtarıyor. Bir kişi hayatını kaybediyor ama organları bağışlanmazsa onunla birlikte 7 kişi daha hayatını kaybediyor. Çünkü o 7 kişi, bir kişinin bağışladığı organlarla hayata tutunabilecek. Bugün ben çocuklarımı sevebiliyorsam, kendi ihtiyaçlarımı görebiliyorsam bunları organ bağışına borçluyum. Ben, yüzüm dahil tüm organlarımı bağışladım.
Bildiğim kadarıyla şu an 100 kişinin üzerinde el nakli bekleyen var. Bunların bekleme sebebi ise çok fazla organ bağışı yapılmaması.Organ nakli yapılsın ki bu insanlar hayallerine kavuşsun. İnşallah halkımız da bu konuda daha duyarlı olur ve organ bağışında bulunur."
