Merkez Bankası: "Büyüme Oranlarında Belirgin Bir Düşüş Olacak"(2)

Merkez Bankası, bu yılın ikinci yarısından itibaren büyüme oranlarında belirgin bir düşüş olacağını ve düşük büyümenin 2007 yılının ilk yarısında da devam edeceğini bildirdi.

Merkez Bankası, Para Politikası Kurulu'nun 2.25 puanlık faiz artırımı yaptığı toplantıdaki değerlendirmelerin özeti açıklandı. Buna göre Kurul, bu yılın ikinci yarısında iç talep ve büyümenin yavaşlayacağını öngördü. Yavaşlamanın durgunluk seviyesine ulaşmayacağı ancak ilk yarıya kıyasla büyüme oranlarında belirgin bir düşüş olacağı belirtildi. Ekonomik faaliyetin orta vadede kademeli bir şekilde toparlanacağı kaydedilen değerlendirmede buna rağmen 2007 yılının ilk yarısında da düşük büyüme hızlarının görülmesinin sürpriz sayılmaması gerektiği kaydedildi.

Talepte öngörülen bu daralmanın, aynı zamanda maliyet yönlü baskıların enflasyon üzerindeki ikincil etkilerinin sınırlı kalmasına katkıda bulunacağı ileri sürülen değerlendirmede, döviz kurundaki son hareketlerin fiyatlar üzerindeki etkisinin ağustos ayından itibaren azalacağı tahminine yer verildi. Değerlendirmede, "Yıllık enflasyonda Ağustos ayında düşüş beklense de mevsimsel fiyat ayarlamalarının yoğun olduğu sonbahar aylarında enflasyonda dalgalanmalar görülebilecektir. Ancak sonrasında enflasyonun tekrar istikrara kavuşacağı ve 2007 yılının ikinci çeyreğinden itibaren ana eğilimde belirgin bir düşüş gözleneceği tahmin edilmektedir" denildi.

"ENFLASYON BU YIL TEK HANEDE KALIR"

Alınan son kararların ardından bu yıl sonunda enflasyonun tek haneli rakamlarda kalma olasılığının arttığı ifade edilen değerlendirmede şöyle denildi:

"Daha da önemlisi, son dönemdeki döviz kuru hareketlerinin enflasyon üzerindeki yansımalarının 2007 yılına taşınma ihtimali azalmıştır. Bu bağlamda, Kurul, orta vadeli hedeflerin erişilebilir olduğunu düşünmektedir. Kuşkusuz, bu saptamaların arkasında mali disiplinin süreceği, gelirler politikasının enflasyon hedefleri ile uyumlu olmaya devam edeceği ve bekleyişlerin iyi yönetileceği varsayımı yatmaktadır."

RİSKLER VE TEPKİLER

Merkez Bankası, enerji ve emtia fiyatlarındaki artışların ve dünyadaki hızlı büyümenin gelişmiş ülkelerdeki enflasyon bekleyişlerine etkisinin yakın tarihe kadar sınırlı kaldığını, ancak şimdi bu ülkelerde enflasyonun yükselmesinin önemli bir risk olarak görüldüğünü bildirdi. Gelişmiş ülkelerin para otoritelerinin, enflasyon ve para politikasında giderek daha temkinli bir tutum aldığı kayldedilen açıklamada, Para Politikası Kurulu'nun, global enflasyon kaygılarının ortadan kalkmaması ve buna bağlı olarak gelişmiş ülkelerdeki merkez bankalarının parasal sıkılaştırma sürecine devam etmesi olasılığını önemli risklerden biri olarak değerlendirdiği vurgulandı.

Global risk iştahının azalmaya devam etmesine yol açabilecek böyle bir durumun ortaya çıkması ve mali piyasalarda yeni dalgalanmalar olması halinde, Merkez Bankasının göreli fiyatlardaki değişimden kaynaklanan doğrudan etkilere tepki vermeyeceği ancak bekleyişler ve genel fiyatlama davranışının bozulmasına müsaade etmeyeceği vurgulandı. Açıklamada, "Bu doğrultuda, bugüne kadar olduğu gibi önümüzdeki dönemde de tüm politika araçlarının etkin bir şekilde kullanılmasından kaçınılmayacaktır" denildi.

Kurul üyelerine göre gelecek döneme ilişkin bir diğer temel riskin ise "fiyatlama davranışlarının bozulma olasılığı" olduğu vurgulanan açıklamada şöyle denildi:

"Son dönemde enflasyonda yaşanan yükseliş geçici olmasına rağmen, yüksek enflasyon döneminin henüz hafızalardan silinmemiş olması nedeniyle, fiyatlamada geçmiş enflasyona veya hedef dışında bir değişkene endeksleme eğiliminin artması önlenmesi gereken bir risk unsurudur. Merkez Bankasının bu riske karşılık tepkisi, hızlı ve sert bir parasal sıkılaştırma paketi şeklinde olmuştur. Öngörülemeyen şoklar karşısında kısa vadede enflasyon hedeflerinden sapma olasılığı ortaya çıkmış olsa dahi Merkez Bankası orta vadeli hedeflere ulaşılabilmesi için gereken tepkiyi vermiştir ve vermeye devam edecektir. Ekonomik birimlerin orta vadeli hesaplarını hedeflenen enflasyon rakamlarına göre yapmaları, tepkinin derecesini azaltacak ve ana eğilime daha çabuk dönülmesini sağlayacaktır."

Kurul'un aylık fiyat verilerinin ekonomik birimler tarafından zaman zaman eksik yorumlanabildiği ve bu durumun bekleyişlerde rasyonel olmayan bozulmalara neden olabildiği değerlendirmesini de yaptığı kaydedilen açıklamada, Kurul'un gelecek aydan itibaren, aylık enflasyon verilerinin doğru anlaşılmasına katkıda bulunmak amacıyla, enflasyon gelişmelerini mercek altına alan teknik bir not yayımlamaya başlanacağı bildirildi.

YAPISAL REFORM UYARISI

Süregelen kamu mali disiplini ve yapısal reformların, mali baskınlık konusunu para politikası açısından bir kaygı unsuru olmaktan çıkardığı ve Merkez Bankasının politika araçlarını daha aktif olarak kullanabilmesine olanak tanıdığı ileri sürülen açıklamada, yapısal reformlarla ilgili olarak hükümete şu uyarıdra bulundular:

"Elde edilen kazanımlardan geri dönülmemesi ve risk algılamasına yönelik kaygıların sınırlı tutulması açısından, istikrar ortamının devam etmesi gerekmektedir. Global risk algılamasının artış eğilimi gösterdiği bir dönemde bekleyişlerde bozulmaya yol açacak uygulamalardan kaçınılması büyük önem taşımaktadır. Bu bağlamda, Avrupa Birliği'ne uyum ve yakınsama sürecinin devam etmesi ile ekonomik reform programımıza ilişkin yapısal reformların planlandığı gibi kesintiye uğramaksızın hayata geçirilmesi kritik önemini korumaktadır. Son yıllarda söz konusu alanlarda atılan kararlı adımların önümüzdeki dönemde aynı kararlılıkla sürdürülmesi, uluslararası konjonktürdeki değişimlerin en az dalgalanmayla atlatılmasına katkıda bulunacaktır."

Haberler