İstanbul'daki Su Baskınları... -Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Başesgioğlu: -"dayanışmamızı En Üst Seviyeye Çıkaracağız. Devlet Millet El Birliğiyle Bu Yaraları Saracağız. Bir Daha da Olmaması İçin Gereken Tedbirleri Alacağız"
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Murat Başesgioğlu, Sel Felaketlerinin Ulusal Dayanışmanın En Üst Seviyeye Çıkacağı Bir Durum Olduğunu Belirterek, "Devlet Millet El Birliğiyle Bu Yaraları Saracağız. Bir Daha da Olmaması İçin Gereken Tedbirleri Alacağız" Dedi.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Murat Başesgioğlu, sel felaketlerinin ulusal dayanışmanın en üst seviyeye çıkacağı bir durum olduğunu belirterek, ''Devlet millet el birliğiyle bu yaraları saracağız. Bir daha da olmaması için gereken tedbirleri alacağız'' dedi.
Bakan Murat Başesgioğlu, Beykoz Belediyesini ziyaretinin ardından Belediye Başkanı Muharrem Ergül ve Kaymakam Cengiz Gökçe ile birlikte, Ergül'ün kullandığı panelvan tipi bir araçla su baskınlarının yaşandığı Akbaba Köyü'ne giderek inceleme yaptı ve vatandaşların sorunlarını dinleyerek ''geçmiş olsun'' dileğinde bulundu.
Başesgioğlu, incelemesinin ardından gazetecilere yaptığı açıklamada, İstanbul'da yaşanan su baskınlarında can kaybının olmamasının sevindirici olduğunu kaydederek, ''Ama Türkiye'nin çoğu yerlerinde gördüğümüz bu dere yataklarına izinsiz, ruhsatsız imar yapılmasının acı bir örneğini burada da yaşıyoruz. Bu derenin acilen ıslahı, önlem alınması için herkes hemfikir. Merkezi hükümet de buna yardımcı olacak. Buradaki büyük sorun dere ıslahının yapılması ve vatandaşların bundan sonraki muhtemel tehditlerden korunması'' dedi.
Beykoz'da 50 yıldır böyle bir tehdit olmadığını, ancak bunun yeniden olmayacağı anlamına gelmediğini, her yıl yaşanma olasılığının bulunduğunu ifade eden Başesgioğlu, bu nedenle dere ıslahının önemli olduğunu belirtti.
Başesgioğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Bunun dışında vatandaşlarımızın münferit zararları var. Bu zararların karşılanması konusunda hasar tespitleri yapılıyor. Devlet, millet, belediye, yerel yönetimler olarak bu uğramış olduğumuz zararların birlikte karşılanması için gayret edeceğiz. Vatandaşlarımızın mağduriyetinin giderilmesi için azami gayret edeceğiz. Şimdilik yapabileceğimiz bu. Ama uzun vadede dere ıslahı başta olmak üzere bu tür tehditlerden uzak bir yaşam standardının hem yerel yönetimlerin, hem vatandaşımızın istemesi, talep etmesi ve bunun için gerekli alt yapıyı gerçekleştirmemiz gerekir.''
Başesgioğlu, ''Bu tür bir felaketin İstanbul gibi bir metropolde yaşandığının'' hatırlatılması üzerine de söz konusu olayın beklenilen, öngörülen bir şey olmadığını söyleyerek, aylık ortalama 140 metre küp yağış alan İstanbul'a bu miktarın bir günde düştüğüne dikkat çekti.
-''İSTANBUL'DA BU GÖRÜNTÜNÜN OLMAMASI LAZIM''-
Murat Başesgioğlu, bir başka soru üzerine de bu tür felaketlerin dünyanın değişik yerlerinde de yaşandığını hatırlatarak, ''ABD'de tayfunlar oldu, 10 gün ulaşamadılar. Ama İstanbul'da bu görüntünün olmaması lazım'' dedi.
Bölgenin bir dere ıslahı çalışmasına mutlaka ihtiyacı olduğunu vurgulayan Başesgioğlu, bunun yapılırken de vatandaşın mağduriyetinin önlenmesi gerektiğini kaydetti.
Başesgioğlu, ''Alt yapınızın bunu absorbe edebilecek nitelikte olması lazım. Yağış miktarı öngörülenin çok çok üzerinde bir durum. Ama alt yapının da maksimum miktardaki yağışları absorbe edebilecek nitelikte olması lazım. Tabi bunlardan biz ders alacağız. Buna hazırlıklı olmamız gerekiyor. Dere ıslahı ve yapılaşmaların bir an önce imara uygun yapılması gerekiyor. Belediyelerimiz Kentsel Dönüşüm Projeleri'ni bunun için yapıyorlar. Umarım bundan sonra bu süreç daha hızlanacak'' dedi.
Başesgioğlu, ''Vatandaşların dün gerekli yardımların henüz gelmediği ve organizasyonun yetersiz olduğu'' yönünde şikayetleri bulunduğunun belirtilmesi üzerine ise yardım konusunda elden gelen her şeyin yapılmakta olduğunu vurgulayarak, nakit para, çadır, battaniye, ekipman gibi yardımların ihtiyaç sahiplerine ulaştırıldığını söyledi.
Başesgioğlu, şöyle konuştu:
''Tabi vatandaşımızın canı yanmıştır. Haklı olarak şikayet edecektir. Bunları da anlayışla karşılamamız lazımdır. Belediye başkanımız, Kaymakamımız gece gündüz bu acıyı paylaşıyorlar. Bu birlikte paylaşarak aşacağımız bir felaket. Ulusal dayanışmamızın en üst seviyeye çıkacağı bir durum. Sadece burada değil Güneydoğu Anadolu'da, Manisa'da can kayıplarının da yaşandığı bir afetle karşı karşıyayız. Onun için dayanışmamızı en üst seviyeye çıkaracağız. Devlet millet el birliğiyle bu yaraları saracağız. Bir daha da olmaması için gereken tedbirleri alacağız.''
-BELEDİYE BAŞKANI ERGÜL-
Bakan Murat Başesgioğlu'na ilçedeki durumla ilgili bilgi veren Beykoz Belediye Başkanı Muharrem Ergül de meteorolojik uyarı nedeniyle su baskınlarının yaşandığı Çarşamba günü henüz taşkın yaşanmadan müdahalelere başladıklarını bildirdi.
Ergül, ''Su baskını olacağını öngördük ve o gün saat 05.30'dan itibaren söz konusu bölgelerdeki evleri boşalttık. İnsanları güvenli yerlere çıkardık. Boşaltmasaydık yüzlerce ölü toplardık. Eğer birkaç yüz kişi ölseydi burası Türkiye'nin gündemi olurdu. Büyük bir can kaybı meydana gelirdi. Öyle ki selden sonra bazı yerlere iş makinesiyle bile giremedik'' diye konuştu.
Ergül, dere yataklarını açtıklarını, 4 bin kişiye sıcak yemek verdiklerini, 3 bin kumanya dağıttıklarını anlatarak, bölgede giyecek sıkıntısı çektiklerini söyledi.
Ergül, ''Akla gelecek her türden giyeceği, çoraptan, pijamaya, atletten kabana kadar her şeyi dağıttık'' dedi.
Beykoz Kaymakamı Cengiz Gökçe ise Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfından vatandaşa nakit para yardımı yapıldığını, 2 bin adet çadır, battaniye ve yatak verildiğini ifade ederek, gereken her şeyin yapıldığını, 1-2 gün içinde bölgede hayatın normale döneceğini söyledi.