Prof. Dr. Marco Sassoli: İnsani yardımın Gazze'ye girişi için çözümler bulunmalı

Güncelleme:
Facebook'da Paylaş Twitter'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş Google News'de Paylaş

Cenevre Üniversitesi Uluslararası Hukuk Bölümü'nden Prof. Dr. Marco Sassoli, Gazze'deki insani duruma ilişkin, "İnsani yardımın (Gazze'ye) girişi için çözümler bulunmasının mümkün olduğunu düşünüyorum.

Cenevre Üniversitesi Uluslararası Hukuk Bölümü'nden Prof. Dr. Marco Sassoli, Gazze'deki insani duruma ilişkin, "İnsani yardımın ( Gazze'ye) girişi için çözümler bulunmasının mümkün olduğunu düşünüyorum. Şu anda Gazze Şeridi'nde birçok yer İsrail'in kontrolünde, Filistinlilerin yaşadığı yerlerde insani yardım dağıtılmalı. İsrail kontrol sahibi olmadığı yerlerde de yardımın girişine izin vermeli." dedi.

Sassoli, İsrail'in Gazze'ye saldırıları, Gazze'deki insani durum ile İsrail'in ve ürünlerinin boykotuna ilişkin AA muhabirine değerlendirmede bulundu.

Uluslararası Adalet Divanının (UAD), Güney Afrika'nın İsrail tarafından Gazze'de işlendiğini iddia ettiği eylem ve ihmallerin en azından bir kısmının Birleşmiş Milletler (BM) Soykırım Sözleşmesi kapsamına girebileceğine kanaat getirdiğini anımsatan Sassoli, mahkemenin karar vermesinin çok uzun zaman alacağını söyledi.

Sassoli, UAD'nin aldığı ihtiyati kararda, İsrail'in "soykırımı durdurmak ve bundan kaçınmak" için her şeyi yapması gerektiğini belirttiğini ancak İsrail'in savaşmayı durdurması yönünde bir karar alınmadığını kaydetti.

"İsrail, uluslararası insancıl hukuka uymalı"

Sassoli, İsrail'in uluslararası insancıl hukuka uyma zorunluluğu olduğunu ifade ederek, "Birçok Filistinli sivilin bu durumdan etkilendiğini, öldürüldüğünü ve yaralandığını biliyoruz. Bir sürü ev yok edildi. Bu orantılılık meselesiyle ilgili. Bunu değerlendirebilmek için İsrail'in hangi hedeflere saldırdığını, bu hedeflerin önemini bilmemiz gerekiyor ancak bilmiyoruz. İsrail'in her saldırıda orantılılık ilkesine uymadığına dair belli bir olasılık var çünkü insancıl hukukta orantılılık her saldırı için değerlendirilmesi gereken bir durum." diye konuştu.

İsrail'in, tünelleri, komuta merkezleri bulunan yerleri hedef aldığını söylediğini aktaran Sassoli, "Ancak binlerce hedefe saldırıyorlar ve her merkezin bir sürü sivili öldürme riskini meşrulaştıracak kadar önemli olduğunu hayal edemiyorum." dedi.

Filistinlerin yerinden edilmesi konusunda da asıl sorunun Gazze'nin hala "işgal altında toprak" niteliğinde kabul edilip edilmediği olduğunu vurgulayan Sassoli, "Çoğunluğun fikrine göre de Gazze işgal altındaki bir topraksa, sivilleri yalnızca güvenliklerini sağlamak için tahliye edebilirsiniz ve işgalci güç de bunu organize etmek zorundadır." ifadesini kullandı.

Sassoli, saldıran tarafın "işgalci güç" değilse uyarı vermek zorunda olduğuna işaret ederek Gazze'nin kuzeyi, Han Yunus ya da Refah gibi geniş bölgeler ya da mahalleler için bir anda boşaltma talimatı verilemeyeceğini ve daha spesifik ve dar alanlara saldırı uyarısında bulunulması gerektiğini söyledi.

Ülkelerin, kontrolünde olmayan alanlardaki insanlardan bölgeden gitmelerini talep edemeyeceğini, güvenlik için gerekliyse "işgalci gücün" kontrolü altındaki yerlerde insanlara tahliye emri verebileceğini kaydeden Sassoli, "İşgal konusundaki hukuki meselelerin ana fikri sivilleri başka bir devletin saldırısına karşı korumaktır ama 'Onları kendi saldırılarıma karşı koruyacağım', 'Sizi yerinizden ediyorum' diyemezsiniz." dedi.

İnsani yardımın kontrolü ve dağıtımı sağlanmalı

Sassoli, insani yardım konusunda İsrail'in, izin verdiğini söylediğini ancak Filistinlilerin ve uluslararası insani örgütlerin, yardımların gerekli yerlere ulaşmadığını ifade ettiğini belirtti.

İsrail'in insancıl hukuk kapsamında insani yardımı kontrol edebileceğinin altını çizen Sassoli, İsrail'in sivillere dağıtılan yardımların sadece onlara yararlı olacağından emin olabileceğini söyledi.

Sassoli, yardımın girişinde de orantılılık ilkesi uyarınca risklerin azaltılarak sivillere gıda ve diğer ihtiyaçların ulaşması gerektiğini ifade etti.

Hastanelerde jeneratörlerin kullanılabilmesi için yakıt gerektiğini ve İsrail'in bunun dağıtımı ile kontrolünde rol alabileceğini anlatan Sassoli, insani yardım örgütlerinin çalışanlarının da hayatının riske atıldığını ve bu nedenle ateşkes olması gerektiğini belirtti.

Sassoli, ateşkes sağlanmasıyla insani yardım örgütü çalışanlarının ve ihtiyaç sahiplerinin yardımların dağıtımı sırasında bombardımanda hayatını kaybetmeyeceğine işaret ederek "İnsani yardımın (Gazze'ye) girişi için çözümler bulunmasının mümkün olduğunu düşünüyorum. Şu anda Gazze Şeridi'nde birçok yer İsrail'in kontrolünde, Filistinlilerin yaşadığı yerlerde insani yardım dağıtılmalı. İsrail kontrol sahibi olmadığı yerlerde de yardımın girişine izin vermeli." ifadelerini kullandı.

"İnsani yardımı sağlama noktasında herhangi bir bahane olamaz"

Yardıma ihtiyaç duyan sivillere ilişkin Sassoli, "Onlara gerekli insani yardımı sağlama noktasında herhangi bir bahane olamaz." dedi.

Sassoli, İsrail'in ve ürünlerinin boykot edilmesine yönelik, yasal olarak hiçbir ülkenin herhangi bir ihlale katkıda bulunamayacağını belirterek Hollanda'da mahkemenin, Hollanda'nın İsrail'e insancıl hukukun ihlal edilme ihtimali nedeniyle mühimmat teslim etmemesine karar vermesini örnek verdi.

Her ülkenin İsrail'in daha fazla uluslararası insancıl hukuku ihlal etmemesi için ellerinden geleni yapması gerektiğini söyleyen Sassoli, esirler hakkında kimsenin konuşmadığını ve Uluslararası Kızılhaç Komitesinin (ICRC) yasal hakkı olan esirleri ziyaret etmesine İsrail tarafından izin verilmediğini anlattı.

Sassoli, ICRC'nin esirleri ziyaret etmesine izin verilmemesinin açık bir ihlal olduğunu dile getirerek, buna izin verilmemesinin genel olarak esirlere kötü muamele edildiğine ilişkin şüphe uyandırdığını kaydetti.

İsrail'in ve ürünlerinin boykot edilmesine ilişkin Sassoli, "Boykot, tüm devletlerin Cenevre Sözleşmelerine uyma yükümlülüğü uyarınca, uluslararası insancıl hukuka saygı göstermediğiniz sürece ürettiğiniz meyve veya diğer şeyleri satın almamak anlamına gelebilir." ifadesini kullandı.

Sassoli, bazı ülkelerin İsrail'e askeri yardımı sürdürmesine ilişkin de "İsrail'e silah tedarik edenler, bu silahların insancıl hukuku ihlal etmeden kullanıldığından emin olmalı." dedi.

Kaynak: AA / Güncel
title