Türk Tenor Murat Karahan Bolşoy'da Carmen Operasının Başrolü Don Jose Rolünü Oynadı

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: - Bolşoy Tiyatrosu binası- Opera sanatçısı Murat Karahan ile röportaj Rusya'nın Bolşoy tiyatrosunda Türk sanatçı- Opera sanatçısı Murat Karahan: - "Bolşoy Tiyatrosu çok önemli bir yer, tarih boyunca da çok etkili bir tiyatro. İnanılmaz bir atmosfer, güzel ve etkileyici bir ambians var"- "Rusya'yı seviyorum. Yeri her zaman ayrı olacaktır"- "Türk tenor" olarak adınızın bu derece büyük projelerde en ön sırada yer alması çok önemli. Buradan sonra da Paris Nasyonel Operası'nda olacağım ve yine Londra'da Covent Garner sahnesinde yer alacağım"- "Profesyonel dövüş dersleri aldık ve oyunda tıpkı filmlerdeki gibi etkileyici dövüş sahneleri var" Elena Teslova - Rusya'nın Bolşoy Tiyatrosu tiyatro sezonunu Türk tenor Murat Karahan'ın başrolü gerçekleştirdiği Carmen operasının gösterimiyle tamamladı. Ünlü Bolşoy sahnesinde Don Jose rolünü oynayan Ankara Devlet Opera ve Balesi sanatçısı Murat Karahan, Moskova tiyatrosunda çalışmaları ve izlenimlerini, Carmen operası için yaptığı hazırlıklar ve iş arkadaşları ile ilişkileri AA muhabirine anlattı.Moskova'nın Bolşoy Tiyatrosu'nda ilk deneyimi olmadığını, daha önce de burada La Boem ve La Traviata gösterilerinde sahne aldığını kaydeden Murat Karahan, "Burada yeni değilim, şimdi de Carmen gösterisinde sahne alıyorum. Carmen'in prömiyerinde ben başroldeki Don Jose rolünü seslendiriyorum" dedi. Çocukluğunda özlemle baktığı Bolşoy Tiyatrosu'nda çalışma izlenimlerini aktaran Karahan, "Bolşoy Tiyatrosu çok önemli bir yer, tarih boyunca da çok etkili bir tiyatro. İnanılmaz bir atmosfer, güzel ve etkileyici bir ambians var. Her zaman çok kaliteli eserler çıkarmış bir tiyatro. Çocukluğumuzda duyduğumuzda 'Ah! Keşke şöyle Bolşoy Tiyatrosu'nda bir bale bir opera izlesek' dediğimiz yerin sahnesinde olabilmek çok önemli. Bu çok anlatılabilecek bir duygu değil, çünkü seyirci olarak bulunmak istediğiniz yerin sahnesinde olmak, o insanların sizi izliyor olması tarif edilemez bir duygu. Burası çok profesyonel bir yer. Çok iyi arkadaşlar ve çok iyi sanatçılarla çalışıyorum burada" şeklinde konuştu.- Carmen sahnelendiMurat Karahan, "Yönetmen Aleksey Bogdanov ve orkestra şefi Tugan Sohiyev gerçekten çok önemli ve değerli sanatçılar. Onlarla birlikte olmak ve bir alış-veriş içerisinde olmak çok önemli. Çok büyük bir kazanım benim için. Rol arkadaşlarım da çok özel isimler. Kendi alanlarında isim yapmış, çok önemli yerlere gelmiş, çok önemli temsillerde rol almış, Avrupa'da ve dünyanın birçok yerinde görev almış kişiler ve onlarla birlikte çok harika bir ortam içerisindeyim. Herkes sanat yapmaya odaklanmış ve herkesin ortak bir amacı var. Bunun sonucunda da ortaya gerçekten iyi bir iş çıkıyor. La Traviata'da da La Bohem'de de böyleydi, şimdi Carmen'de de eminim ki herkesi mutlu edeceğiz" dedi.Carmen'deki Don Jose rolünü oynadığı diğer rollerle kıyaslayan ve rolünde başarılı olmak için dövüş dersleri bile aldığını söyleyen Karahan, "Her rolün bir karakteri vardır. Dünyanın neresinde oynarsanız oynayın o kişiliğe bürünüyorsunuz. Türkiye'de de olsa Avrupa'da da olsa Don Jose karakterini oynuyorum, burada da aynı karakteri oynayacağım. Tabi rejisörün farklı istekleri oluyor, onları yerine getirmeye çalışıyorum. Mesela burada profesyonel dövüş dersleri aldık ve oyunda tıpkı filmlerdeki gibi etkileyici dövüş sahneleri var. Ben kendi adıma çok mutlu oldum, yaptığımız işten tatmin oldum. Zaten burada Bolşoy Tiyatrosu'nun bir eserinin başrolünü seslendiriyor olmak apayrı bir mutluluk" diye konuştu.- Bolşoy'da herkes bir değer Don Jose rolüne nasıl alındığının hikayesini anlatan Türk tenor Karahan: "La Traviata gösterisinden sonra rejisörümüz Tugan bey bana Carmen söyleyip söylemediğimi sordu ve ben de söyleyebildiğimi aktardım. Yapsak mı yapmasak mı derken Don Jose teklifi geldi. Ben de büyük bir mutlulukla kabul ettim" dedi.Bolşoy Tiyatrosu'ndaki çalışma ortamına da değinen Karahan, buradaki sanatçıların her birinin bir değer olduğunu ve saygı duyduğunu söyledi. Sanatçılar arasında, Micaela rolünü oynayan Anna Neçayeva ile daha yakın dostluk kurduğunu aktaran Murat Karahan, burada tanıştığı ve "kardeş gibi" yakın hissettiği Azerbaycanlı sanatçı Elçin Azizov'un da olağanüstü bir sanatçı olduğunu belirtti.Rusya'yı, Moskova'yı ve Rus halkını da çok sevdiğini vurgulayan Karahan, "Moskova dünyanın en büyük şehirlerinden birisi. Daha önce de gelmiştim ancak sanırım bu sefer Moskova'nın en güzel zamanına denk geldim. Haziran-Temmuz ayları, hava güzel ve rahatça dolaşıp gezebiliyorsunuz. Ben buraya daha önce geldiğimde hava oldukça soğuktu ancak bu sefer sıcak havayı hissedebiliyorum ve bu da beni oldukça etkiledi. Daha önce de söylediğim gibi Rusya'yı seviyorum. Yeri her zaman ayrı olacaktır. Şehirde çok eğlenceli ve keyifli bir ortam var şu anda. Moskova zaten çok sevdiğim bir şehirdi ama bu mevsimini yaşamamıştım. Burada yazı yaşayınca daha da sevdim Moskova'yı, Rusya'yı ve Rus insanını. Dediğim gibi çok mutluyum" diye konuştu.- Türk tenör olarak anılmak güzelKarahan bundan sonraki projelerine yönelik olarak şunları kaydetti: "Dünyanın çok büyük ve önemli sahnelerinde yer alıyorum. Bir Türk sanatçı olarak bu benim için çok gurur ve mutluluk verici bir olay. 'Türk tenor" olarak adınızın bu derece büyük projelerde en ön sırada yer alması çok önemli. Buradan sonra da Paris Nasyonel Operası'nda olacağım ve yine Londra'da Covent Garner sahnesinde yer alacağım. Tabii ki, bir Türk sanatçı olarak bu büyük platformlarda ülkemi temsil edebiliyor olmak ve seyircilerin sizi ayakta alkışlaması, değer vermesi çok özel bir duygu, çok önemli bir şey."