TGC'den Hakan Tosun Cinayetiyle İlgili Açıklama

Güncelleme:
Facebook'da Paylaş Twitter'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş Google News'de Paylaş

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC), gazeteci Hakan Tosun'un cinayetinin titizlikle soruşturulmasını ve adaletin tecelli etmesini talep etti. Açıklamada, benzer saldırıların önüne geçmek için cezasızlık durumuna dikkat çekildi.

(İSTANBUL) TGC Yönetim Kurulu gazeteci Hakan Tosun'un öldürülmesiyle ilgili açıklama yaptı. Açıklamada, "Hakan Tosun cinayetinin tüm ayrıntıları titizlikle soruşturularak maddi gerçek gün yüzüne çıkarılmalıdır. Aksi halde bu cezasızlık, benzer saldırıların önünü açacaktır. Olayı araştıran Halk TV muhabiri Umut Taştan'ı tehdit edenlerle ilgili adli süreç başlatılmalıdır" denildi.

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Yönetim Kurulu gazeteci Hakan Tosun'un öldürülmesiyle ilgili yaptığı açıklamada, cinayetin tüm ayrıntılarının titizlikle soruşturularak maddi gerçeğin gün yüzüne çıkarılmasını istedi. Aksi halde cezasızlığın, benzer saldırıların önünü açacağının vurgulandığı açıklamada şu görüşler yer aldı:

"Bağımsız gazetecilik çalışmalarını sürdüren, yaptığı çevre haberleri ve belgesellerle kamunun sesi ve gözü olan meslektaşımız Hakan Tosun'un 10 Ekim 2025 Cuma günü Esenyurt'ta evine giderken bir grubun saldırısına uğraması ve saldırı sonucu hayatını kaybetmesini derin bir üzüntüyle karşılıyoruz.

"Nuh Köklü'ye yapılan saldırı hala hafızalarımızda"

TGC Basın Müzesi'nde Öldürülen Gazeteciler Galerisi'nde 67 gazetecinin ismi ve fotoğrafı yer almaktadır. Bunlardan biri de kartopu cinayetiyle tarihe geçen Nuh Köklü'dür. 17 Şubat 2015'te, kar topu oynarken esnaf Serkan Azizoğlu tarafından hunharca katledilen Nuh Köklü'ye yapılan saldırı hala hafızalarımızdayken, bu kez de başka bir meslektaşımızın sokak ortasında öldürülmesi, basın emekçilerine yönelik şiddetin ne yazık ki sona ermediğini acı bir biçimde bir kez daha göstermiştir. Ülkemizde gazetecilere yönelik mali ve hukuki baskılar bir yana, basın emekçileri fiziksel tehditler sonucu yaşamlarıyla da bedel ödüyorlar. Yaptığı haberlerle ülkesine, doğaya ve insana sahip çıkan gazeteciler, ne yazık ki bu ülkede sıklıkla hasmane tutumlarla karşılaşıyor.

"Halka ve gerçeğe karşı sorumluluğunu yerine getirmekten hiçbir zaman vazgeçmemiş bir gazeteciydi"

Hakan Tosun, Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi'nde ifadesini bulan 'Gazeteci, haber ve yorumlarında çatışmacılığı değil, barış gazeteciliğini esas almalıdır' ilkesini hem mesleğine hem de hayatına uygulamış; halka ve gerçeğe karşı sorumluluğunu yerine getirmekten hiçbir zaman vazgeçmemiş bir gazeteciydi. Saldırıdan sonra Başakşehir Çam ve Sakura Hastanesi'ne kaldırılmasına rağmen aileye 27 saat haber verilmediği, olayla ilgili görüntülerin failin yakınları tarafından elde edilerek montajlanıp servis edildiği iddiaları kamuoyu vicdanını yaralamaktadır.

"Halk TV muhabiri Umut Taştan'ın faillerin yakınları tarafından tehdit edilmesi kabul edilemez"

Olayı araştıran meslektaşlarımızdan Halk TV muhabiri Umut Taştan'ın ise faillerin yakınları tarafından tehdit edilmesi kabul edilemez. Tehdit edenlerle ilgili hemen adli süreç başlatılmalıdır. Hakan Tosun cinayetinin üzerindeki sır perdesi bir an önce kaldırılmalı, kamuoyuna açık ve eksiksiz bilgi verilmeli; en önemlisi cinayetin tüm ayrıntıları titizlikle soruşturularak elde edilen bütün delillerle maddi gerçek ortaya çıkarılmalıdır.

Adaletin tam olarak tecelli etmesi için sorumlular ve bağlantıları hakkında etkin ve şeffaf bir yargılama yürütülmelidir. Aksi halde bu cezasızlık, benzer saldırıların önünü açacaktır. Meslektaşımızın cenaze töreni 16 Ekim 2025 Perşembe günü yapılacaktır. Saat 13.00'te Nurtepe Cemevi'ndeki törenin ardından cenazesi Ayazağa Mezarlığı'nda toprağa verilecektir. Meslektaşımızın ailesinin, sevenlerinin, basın topluluğumuzun acısını paylaşıyor, baş sağlığı diliyoruz."

Kaynak: ANKA / Güncel
title