TBMM'de Su ve Kuraklık Sorunu Üzerine Ortak Komisyon Teklifi
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda su ve kuraklık sorunlarına dikkat çekilirken, CHP'li vekiller ortak bir komisyon kurulmasını önerdi. Türkiye'deki su krizi ve Kanal İstanbul projesinin olumsuz etkileri tartışıldı.
Haber: Zeynep BOZUKLU – Berfin BAYIR
(TBMM) - TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nın 2026 yılı bütçe teklifi görüşmeleri başladı. CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, Türkiye'nin şu anda en büyük meselesinin, su, kuraklık meselesi olduğunu belirterek, "Bugün grup olarak Sayın Bakan'a bir şey önereceğiz; 'bu bir milli güvenlik sorunu, gelin tüm siyasi partilerin olduğu ortak bir komisyon kuralım ve bunu hep beraber yönetelim'. Bakın, tehlike çok büyük. Bunu bir yerel yönetimden uzak tutarak Türkiye'nin bu konuda bir politika belirlemesi lazım. 5 yıl sonra nüfusumuzun 4'te 3'ü susuzluk problemi yaşayacak. Dolayısıyla bu bütün memleketin meselesi. Bütün AK Parti'ye teklif edeceğiz" dedi.
Tbmm Plan Ve Bütçe Komisyonu, AK Parti Samsun Milletvekili Mehmet Muş başkanlığında, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nın 2026 bütçesi ve kesin hesabının görüşmeleri başladı.
Komisyon öncesi açıklamalarda bulunan CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, bir an önce Kanal İstanbul projesinden vazgeçilmesi gerektiğini söylerek, şunları kaydetti:
"Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nı, sadece TOKİ değil, inşaat değil, maalesef sadece müteahhitlik olarak görenlerle karşı karşıyayız. Türkiye'nin şu anda en büyük meselesi, hatta milli güvenlik sorunu diyebileceğimiz bir mesele; su meselesi, kuraklık meselesi. Maalesef bir yandan madenler, bir taraftan da öngörülemez bir siyaset. Eber Gölü'nde ve Seyfe Gölü'nde şu anda su yok. Biz bugün grup olarak Sayın Bakan'a bir şey önereceğiz; 'bu bir milli güvenlik sorunu, gelin tüm siyasi partilerin olduğu ortak bir komisyon kuralım ve bunu hep beraber yönetelim'. Bakın, tehlike çok büyük. Bunu bir yerel yönetimden uzak tutarak, Türkiye'nin bu konuda bir politika belirlemesi lazım. 5 yıl sonra nüfusumuzun 4'te 3'ü susuzluk problemi yaşayacak. Dolayısıyla bu bütün memleketin meselesi. Bütün AK Parti'ye teklif edeceğiz.
"Kanal İstanbul'a 'çılgın proje' diyorlar, hakikaten çılgın bir proje"
İklim değişikliğinin ne kadar önemli olduğunu hepimiz görüyoruz. Maalesef buna rağmen ısrarla çevre yok ediliyor. Kanal İstanbul bilirkişi raporu, ÇED raporu hakkında 'yer altı suları kirlenir, güvenlik kot sayısı düşük, sel ve taşkın riski var. Bu projenin 100 yıl sürdürülmesi teknik olarak mümkün değil' diyor. Kanal İstanbul'a 'çılgın proje' diyorlar, hakikaten çılgın bir proje. Bu proje İstanbul'u katleder, su kaynaklarını katleder, barajlarımızı katleder. Bu 'çılgın proje'den bir an önce vazgeçilmesi lazım. Biz yeraltı kaynaklarının çıkarılmasına karşı değiliz, madenlerin çıkarılmasına karşı değiliz. Ama çevrenin yok edilmesine karşıyız. Bakın Alagöz maden sahası… ÇED raporu olmayan atık havuzu inşa edilmiş. Madenin atıklarının Karadeniz'e akma ihtimali var. Bu maden bir AK Partili milletvekilinin. Maalesef yandaş olunca her yerde önün açılıyor. Türkiye maalesef bir taraftan HES'ler ile, diğer taraftan taş ocaklarıyla, vahşi maden sahalaraının açılmasıyla çevre yok ediliyor, Türkiye katlediliyor. Bu konuyla ilgili uzamnların ve tüm siyasetçilerin olduğu bir komisyon kurulması lazım."
"110 milyon metrekarelik tarım toprağı veya yeşil alan imara açıldı"
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökan Zeybek, İstanbul'da ortalama yıllık 50 milyon metreküp su sağlayan Sazlıdere Barajı'nın, Cumhurbaşkanı kararı ile baraj olma özelliğini kaybettiğini ifade ederek, şunları söyledi:
"Üzerinde duracağım konulardan bir tanesi, Sazlıdere Barajı'nın çevresinde bulunan Yenişehir bölgesindeki imar hareketleri. Bilindiği gibi Kanal İstanbul olarak başlayan ancak hepimiz tarafından 'Yenişehir planlama' olarak belirlenen alanda yaklaşık 500 binin üzerinde konut yapılması söz konusu. Şu anda İstanbul'da ortalama yıllık 50 milyon metreküp su sağlayan Sazlıdere Barajı, Cumhurbaşkanı kararı ile baraj olma özelliğini kaybetti. Bu bölgede 110 milyon metrekarelik tarım toprağı veya yeşil alan imara açılırken, bunun 11 milyon metrekarelik kısmı TOKİ tarafından planlandı. Biz bugün burada Sayın Bakan'a, geriye kalan 100 milyon metrekareye yakın imara dönüşmüş alanların sahiplerinin kim olduğunu, buraların imara dönüşmesi sonrasında arazilerin değer artış vergilerinin neden alınmadığını soracağız. Bakanlık plan yaptığı zaman vergiden böyle bir muafiyet gündeme geliyor."
"Bu memlekette rezerv alan mağdurları var. Bir de rezerv alan zenginleri var"
CHP Manisa Milletvekili Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu ise, "Bu memlekette rezerv alan mağdurları var. Bir de rezerv alan zenginleri var. Burada rezerv alan mülksüzleştiriyor. Ama iş zengine geldiği zaman zengin mülküne mülk katıyor. Bugün bakana bunun hesabını soracağız" diye konuştu.
















