Küresel Sumud Filosu Türkiye Delegasyonu, İlgili Tartışmalara Dikkat Çekti
Küresel Sumud Filosu Türkiye Delegasyonu, İsrail'den sınır dışı edilme sürecinin hızlandırılmasına yönelik ortak karar aldıklarını belirtti. Delegasyon, bu sürecin gönüllülük esasına dayandığını ve tüm tartışmaların konuyu saptırdığını vurguladı.
Küresel Sumud Filosu Türkiye Delegasyonu, filoda bulunanların İsrail'den sınır dışı edilme sürecinin en hızlı şekilde işletilmesinin ortak karar olduğunu belirterek, "Atılan imzanın, İsrail'i tanımakla veya herhangi bir suçu kabul etmekle bir ilgisinin bulunmadığı, bunun yalnızca idari bir süreci kolaylaştırmaya yönelik olduğu daha önce hukukçular tarafından belgeleriyle birlikte açıkça izah edilmiştir." ifadesini kullandı.
Delegasyonun ABD merkezli X şirketinin sosyal medya platformundan yapılan paylaşımda, Türk vatandaşlarının da İsrail'in soykırım ve ablukasını sonlandırmak için yapılan küresel çağrıya kayıtsız kalmayarak Küresel Sumud Filosu'na katıldığı belirtilerek, Türkiye delegasyonunun filonun ve mücadelenin temel kaidelerine sadık kalarak süreci koordine etme gayreti içinde olduğu ve olmaya devam ettiği kaydedildi.
Kamuoyunda son günlerde Küresel Sumud Filosu katılımcılarına yönelik tartışmalardan büyük üzüntü duyulduğu vurgulanan paylaşımda, bu sürecin tamamen gönüllülük esasına dayandığı, filoya katılan her aktivistin "ölüm ve uzun süreli esaret" dahil her türlü riski göze alarak bu misyona katıldığı, bundan dolayı tüm katılımcıların takdir edilmesi ve onurlandırılması gerektiği belirtildi.
Aktivistlerin, İsrail'den sınır dışı edilmesi sürecinin Gazze'ye bir fayda sağlamayacak olması nedeniyle hızlı şekilde işletilmesinin delegasyonun ortak kararı olduğuna işaret edilen paylaşımda, şunlar kaydedildi:
"Ayrıca atılan imzanın İsrail'i tanımakla veya herhangi bir suçu kabul etmekle bir ilgisinin bulunmadığı, bunun yalnızca idari bir süreci kolaylaştırmaya yönelik olduğu daha önce hukukçular tarafından belgeleriyle birlikte açıkça izah edilmiştir. Bunun dışındaki tüm tartışmaların konuyu asıl gündeminden saptırdığına ve yapıcı olmayan hiçbir eleştirinin anlam taşımadığına dikkati çekmek isteriz."
Paylaşımda, konunun yeniden Gazze merkezli şekilde ele alınmasının altı çizilerek, yapılan yakışıksız ve etik sınırları aşan açıklamaların hem insani değerlere hem de ortak mücadele ruhuna zarar verdiği vurgulandı.






