İngiliz Medyası, Seçim Yaklaşırken Liderleri İnceledi

İngiltere'de Başbakan Gordon Brown, Beklendiği Üzere Genel Seçimlerin 6 Mayıs'ta Yapılacağını Açıklaması Ardından İngiliz Gazeteleri, Liderlere ve Açıklamalarına Geniş Yer Ayırmaya Başladı.
İngiltere'de Başbakan Gordon Brown, beklendiği üzere genel seçimlerin 6 Mayıs'ta yapılacağını açıklaması ardından İngiliz gazeteleri, liderlere ve açıklamalarına geniş yer ayırmaya başladı.
Brown?un Kraliçe 2?nci. Elizabeth'ten parlamentoyu feshetmesini istemesi üzerine ülke gündemi seçime endekslendi.
Batı medyası dikkatini İngiltere?ye çevirirken bugünkü Guardian gazetesi "Kişisel, gururlu, cüretkâr: Brown milletin sinesine gidiyor" manşetini kullanırken, muhafazakârların lideri David Cameron'ın 6 Mayıs'ta yapılacak seçimleri "bir kuşağın gördüğü en önemli seçim" olarak nitelendirdiği belirtildi.
Daily Telegraph ise: "Umut ile korkunun savaşı" manşetini tercih ederken David Cameron'ın "Oyunuzu Muhafazakârlara verirseniz, umuda, iyimserliğe ve değişime vermiş olursunuz" ve Brown'un "İngiltere ekonomik iyileşme yolundadır ve bunu riske atacak hiçbir şey yapmamalıyız" dediğini aktardı.
Bir diğer İngiliz gazetesi Independent, manşetinde "Siyasi bilinmeze doğru bir adım" ifadesini kullanırken, Times, sonuçları marjinal seçim bölgelerinin tayin edeceğini savundu. Gazete, seçim kampanyasının ilk gününde Brown'un orta sınıf seçmenlere seslendiğinin, Cameron'ın ise umut ve iyimserliğe vurgu yaptığının altını çiziyor.
Financial Times ise, 2?nci sayfada 3 parti liderlerinin rakiplerinin strateji ve mesajlarına eleştiriler yönelttikleri halde, yeni olan hiçbir şey söylemedikleri bildirildi. Gordon Brown?un, çeşitli darbe girişimlerine karşın yaklaşık üç yıldır İşçi Partisi'nin liderliğine tutunmayı başardığını vurgulayan Financial Temis, ?Yenilgi yalnızca kariyerinin sonu anlamına gelmeyecek, muhalefete düşecek bölünmüş bir parti içinde sancılı bir dönem başlatacaktır. David Cameron'ın İşçi Partisi'ni yenilgiye uğratamaması, Muhafazakârların modernleşme projesinin sonu anlamına gelecektir. Nick Clegg'in Liberal Demokratların liderliğini elinde tutabilmesi de şu anki 63 sandalyesini korumasına bağlı olabilir" analizini yaptı
Guardian başyazısında, pek az genel seçimin bu seçimler kadar gerekli görüldüğü, zira şimdiki parlamentonun ödenekler skandalıyla birlikte saygınlığını büyük oranda yitirdiğini savundu. Gazete yazarlarından Jonathan Freedland ise Muhafazakârların başlangıçta çantada keklik gibi gördükleri bu seçimin zorlu bir yolculuğa dönüştüğünü yazıyor. Seçimlerin yine de muhtemelen Muhafazakârların galibiyetiyle sonuçlanacağını belirten yazar, buna karşın aradaki farkın az olacağı tahmininde bulundu.
Cameron kılpayı başbakan olursa, bu -parktaki bir gezintiyi zorlu bir koşuya dönüştürdüğü için- başarısızlığın lekesini taşıyan bir zafer olacak.
Times yazarı Anatole Kaletsky ise seçimler sonucunda kurulacak zayıf bir hükümetin en iyi seçenek olabileceğini bildirirken, "Seçmenlerin yüzde 60'ı tarafından desteklenen zayıf bir hükümet, seçmenlerin yüzde 40'ı tarafından desteklenen güçlü bir hükümetten çok daha etkin olabilir" diye yazdı.
YENİ HÜKÜMETTEN BEKLENTİLER
Financial Times ise başyazısında seçimlerden sonra kurulacak hükümetten ?Küçük devlet, sosyal adalet ve şeffaf uluslararası piyasalar? beklendiğini, hükümetin ekonomik kriz döneminde çürümüş özel sektörün geride bıraktığı boşluğu doldurması gerektiğini ancak ilk fırsatta da çekilmesi gerektiğini vurguladı.
Times da, kampanya süresi boyunca kamu görevlileri Facebook ve LinkedIn gibi sosyal paylaşım sitelerini kullanamayacaklarını ve bakanlar internet güncelerine yazı yazamayacaklarını, Twitter'da ise siyasi amaçlarla çarpıtılmadığı müddetçe gerçeklere dayalı bilgiler verilebileceğine dikkat çekti.