Global Liderlik Forumu... - 9. Cumhurbaşkanı Demirel: ''Abd Türkiye'nin Çok Değerli Bir Dostudur. Buna Benim Şahitlik Etmem Lazım''

9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, ABD'nin Türkiye'nin çok değerli bir dostu olduğunu, buna kendisinin şahitlik etmesi gerektiğini belirterek, ''Gerek ABD Türkiye'nin, gerekse Türkiye ABD'nin dostluğunu ve değerini bilmektedir'' dedi.

Bahçeşehir Üniversitesi Hükümet ve Liderlik Okulu'nca üniversitenin Beşiktaş yerleşkesinde düzenlenen ''Global Liderlik Forumu''nda konuşan Demirel, global barışın insanların birbiriyle barış içinde yaşamasına bağlı olduğunu söyledi.

Demirel, bugün dünya çapında büyük savaş olmamasına rağmen terörün insanlığın tümünü tehdit eden bir sorun haline geldiğini vurgulayarak, ''Bugün sınır tanımayan sorunlarla dünya insanları hep beraber mücadele etmeli. Bunlar; terör, uyuşturucu, kaçakçılık, bulaşıcı hastalıklar ve göçtür'' diye konuştu.

Birleşmiş Milletler'i (BM) 55 ülkenin kurduğunu, bugün bu sayının 192'ye çıktığını da hatırlatan Demirel, BM'nin barışı temsil etmek için kurulduğunu, bunu, yerine bir şey koymadan tahrip etmemek gerektiğini vurguladı.

Barış, refah ve çevrenin birbirinden ayrılamayacağını, dünya üzerinde yaşayan insanların aynı gelir seviyesine sahip olmadığını, yoksulluğun dünyanın en zengin ülkelerinde de bulunduğunu anlatan Demirel, 2000 yılı itibariyle dünyadaki GSMH'nin 31 trilyon dolar olduğunu kaydetti. Demirel, bunun 11'er trilyonunu ABD ve AB'nin, 4 trilyonunu da Japonya'nın ürettiğini anlattı.

ABD'nin süper güç olduğunu, GSMH'ye bakıldığında 20 yıla kadar bu ülkeyi kimsenin yakalamasının mümkün olmadığını vurgulayan Demirel, zengin ülkelere karşı düşmanlık beslemenin yanlış olduğunu, çünkü düşmanlığın kimseyi zenginleştirmediğini kaydetti.

-TÜRK-ABD İLİŞKİLERİ-

Türk-Amerikan ilişkilerine de değinen Demirel, şunları kaydetti:

''ABD, Türkiye'nin çok değerli bir dostudur. Buna benim şahitlik etmem lazım. Çünkü Türkiye en sıkışık zamanında, 2. Dünya Savaşı bitince Stalin Baltık kıyısına çektiği hattın (Batısı sizin, doğusu benim) dedikten sonra sıra Türkiye'ye gelmişti. 1925'te imzalanan saldırmazlık paktını yenilemediğini ilan etti. Boğazlar ve üç vilayet üzerinde hak iddia etti. O zaman Türkiye'ye el uzatan ABD idi. ABD'nin el uzatma mecburiyeti yoktu ama uzattı. Ama şu unutulmaz bir şey. Türkiye'nin NATO'ya girmesine, burada başarılı çalışmalar yapmasına, ekonomik kalkınmasına, terör ve AB konusuna tam destek verdi. Sanırım bunların hepsini Türkiye dostluk sayacaktır. Öyle de oldu.''

ABD'nin Kıbrıs nedeniyle geçmişte Türkiye'ye ambargo koyduğunu ve ambargo zamanında kendisinin Başbakan olduğunu kaydeden Demirel, şöyle dedi:

''Ambargo koyunca Türkiye'de müşterek tesislerimiz vardı. Ben de bu tesisleri kapattım. Sonra Helsinki'ye gittim, o günün Cumhurbaşkanı Ford ile konuştum. (Bizi zaafa uğratıyorsunuz) dedi. Londra'da Carter ile konuştum. Carter, (ABD silahlarını Kıbrıs'ta kullandınız) dedi. Dedim ki, (Kıbrıs'takiler de Türklere karşı ABD silahlarını kullandı. Bana itibar etti. Dedi ki (Sen güçlü Türksün).''

Demirel, dostlukların kolay yapılmadığını da vurgulayarak, ''Gerek ABD Türkiye'nin, gerekse Türkiye ABD'nin dostluğunu ve değerini bilmektedir. Türkiye ile ABD arasındaki ilişkilerin geleceği, geçmişinden daha önemli. Geleceği mutlaka güçlü ve kuvvetli tutmamız lazım'' diye konuştu.

Global liderlik konusuna da değinen Demirel, küresel liderin bugünkü dünyanın içinde bulunduğu durumu çok iyi bilmesi ve dünyanın geleceği hakkında iyi niyetle ortaya çıkması gerektiğini söyledi.

''Liderliğin tek bir ölçüsü vardır. O da başarıdır'' diyen Demirel, liderliğin cesaret, girişimcilik istediğini anlattı.

Doğuştan liderliğe sahip bulunmanın önemine işaret eden, ancak bugünkü dünyada eğitimle de liderlerin ortaya çıkmasının mümkün olduğunu vurgulayan Demirel, siyasette liderliğin ise zor ve keyifli bir iş olduğunu söyledi.

Demirel, ''Bazen siyasette liderlik vasıflarınız olsa bile lider olamayabilirsiniz. Zaman size yardım etmeyebilir, şans da lazım''diye konuştu.

Haberler