Gazeteci ve yazar Eşref Edip Fergan, Eyüpsultan'da anıldı

Gazeteci ve yazar Eşref Edip Fergan, vefatının 54. yılına özel Yeni Dünya Vakfı'nın hazırladığı programla anıldı.
Gazeteci ve yazar Eşref Edip Fergan, vefatının 54. yılına özel Yeni Dünya Vakfı'nın hazırladığı programla anıldı.
" Eyüpsultan'ın Ebedi Sakinleri" program serisi kapsamında, Yeni Dünya Vakfı'nda gerçekleştirilen etkinlikte yazar Dursun Gürlek ve Can Alpgüvenç dinleyicilere hitap etti.
Gürlek, yaptığı konuşmada önemli şahsiyetlerin "gıyabi" ve "vicahi" olarak iki türlü tanınabileceğine değinerek, gıyabi tanımanın kişinin eserlerini, yazılarını, kitaplarını okumak suretiyle, vicahi tanımanın ise yüz yüze, karşı karşıya gelmekle olduğunu söyledi.
Eşref Edip Fergan'ı iki şekilde de tanıdığını belirten Gürlek, "Tokat'ta Hatuniye Camisi'nin müezzinlerinden biri okumaya meraklıydı. Benim kitaba olan düşkünlüğümü bildiği için de beni severdi ve haftada bir kendisine gelen 'Yeni İstiklal' gazetelerini bana verirdi. Eşref Edip Bey'in yazılarını bu gazetede büyük bir merakla okumaya başladım." dedi.
Daha sonra Cağaloğlu'ndaki "Sebilürreşad" bürosunda da Fergan ile tanıştığını ve elini öptüğünü dile getiren Gürlek, "O zaman yaz tatilleri 3 aydı. Yaz tatillerinde gelir, İstanbul'da bu türlü büyük zatları ziyaret ederdim. Yazılarını okuyarak kendisine hayran oldum. Sonra buldum kendisini, selam verdim, kendimi tanıttım. O tarihte ben kitap yazma cüretinde bulundum ve o kitabı da Eşref Edip Bey'e bastırma niyetiyle götürdüm. Bana 'Risale-i Nur Müellifi Said Nur' ve 'Mehmed Akif'e Armağan' kitaplarını verdi ki Mehmet Akif Ersoy hakkında yazılan en kıymetli kitap onunkidir." ifadelerini kullandı.
Fergan ile Mehmet Akif Ersoy'un birbirlerini çok sevdiklerini aktaran Gürlek, "Eşref Edip Fergan, bu davaya, kültürümüze, irfanımıza, kültür dünyamıza öyle büyük bir hizmet yaptı ki kelimelerle ve cümlelerle anlatılamaz. Hayırla anılmayı çoktan hak etti." diye konuştu.
"Muhafazakar, dindar, yürekli, cesur, kahraman bir adam"
Can Alpgüvenç ise Fergan ile tanışma fırsatı bulamadığını ama eserlerini ve hayatını çokça okuduğunu, incelediğini, ilham aldığını ifade ederek şunları kaydetti:
"Cumhuriyet ilanından 7-8 ay sonra, onun gibi dönemin çok önemli 10-15 kadar gazetecisi ile birlikte idamla yargılanmak üzere Diyarbakır'daki Şark İstiklal Mahkemesi'ne veriliyor. Günde 47 kişiyi asmış bir adam olan mahkeme reisi Müştak Müfit hepsini bir araya topluyor ve 'Bakın arkadaşlar, ben vicdanımı Ankara'ya satmışım. Ankara'dan bana as derlerse asarım, bırak derlerse bırakırım. Onun için işinizi Ankara'dan halletmeye çalışın, sonra darılmaca yok.' diyor. Adnan Menderes'in Yassıada Mahkemeleri sırasında, o zamanki mahkeme reisi Salim Başol, Menderes'in kendisini çok zarif savunması karşısında aciz kalınca şu tabiri kullanmıştı, 'Sizi buraya tıkan irade böyle istiyor.' Aynı şey o zaman da geçerli. Ben orada da Eşref Edip Bey'in cümlesini enteresan bulurum. Diyor 'Merak etmeyin, bize bir şey yapacak değiller. Fakat gözümüzü korkutuyorlar, bizi yıldırmak istiyorlar. Rejimin istediği istikamette yazı yazmaya bizi zorlamak için bizi buraya tıktılar.' Öyle de oluyor. 5-6 ay sıkıntı çekiyorlar sonra hepsi beraat ediyor. İçlerinden rejime çok dalkavukluk edenler oluyor. Onlar milletvekili bile oluyorlar."
Fergan'ın, "Sebilürreşad", "Sırat-ı Müstakim" gibi dergilerde yazılar yazdığını, 50 yıldan uzun süre gazete ve dergi çıkarmış kıymetli bir insan olduğunu vurgulayan Alpgüvenç, "Bilhassa Mehmet Akif hakkında, Bediüzzaman Hazretleri hakkında yazdığı kitaplar çok değerli ve önemli. Çok konuda kalem oynatmış, muhafazakar, dindar, yürekli, cesur, kahraman bir adam." dedi.
Katılımcılar ayrıca program kapsamında Eşref Edip Fergan'ın Edirnekapı Şehitliği Sakızağacı Mezarlığı'ndaki kabrini ziyaret etti, Kur'an-ı Kerim okudu ve dua etti.


















