ABD Savunma Bakanı Hegseth, Karayipler'deki ikinci tekne saldırısına tanık olmadığını savundu
ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth, Karayipler'deki bir tekneye düzenlenen ikinci saldırı emriyle ilgili iddiaları reddetti. Hegseth, kabine toplantısında, saldırıların detayları ve Amiral Frank Bradley’nin kararı hakkında bilgi verdi. ABD ordusunun uyuşturucu kaçakçılığıyla mücadele için yaptığı bu saldırılar, yargısız infaz tartışmalarını alevlendirdi.
ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth, Karayipler'de daha önce vurulan ve uyuşturucu taşıdığı iddia edilen teknede hayatta kalanlara yönelik ikinci saldırı emri verildiği sırada "odada olmadığını" savundu.
Hegseth, Beyaz Saray'da düzenlenen kabine toplantısında, "ABD askeri unsurlarının, 2 Eylül'de bir tekneye düzenlediği saldırı ve ilk saldırıdan yaralı kurtularak tekne enkazına tutunan 2 kişinin ikinci saldırıda öldürüldüğü" iddialarına ilişkin konuştu.
Eylülde, saldırıya tanık olduğunu ima eden açıklamalar yapan Hegseth, bu kez yalnızca ilk saldırıyı izlediğini, ikinci saldırıdan önce toplantıdan ayrıldığını iddia etti.
Hegseth, "Savaş Bakanlığında yapılacak çok iş var. Dolayısıyla saatler süren saha incelemelerini beklemedim, bir sonraki toplantıma geçtim." ifadelerini kullandı.
Birkaç saat sonra Amiral Frank Bradley'nin ikinci saldırı kararını aldığını söyleyen Hegseth, "Tam yetkisi vardı ve doğru kararı verdi. Tekneyi batırdı ve tehdidi ortadan kaldırdı. Doğru karardı. Arkasındayız." diye konuştu.
Hegseth, ilk saldırıda "hayatta kalan herhangi birini şahsen görmediğini" ileri sürdü.
İkinci saldırı emri verdiği iddia edilmişti
Washington Post gazetesi, 28 Kasım'da Karayip ülkelerinden Trinidad kıyılarında, uyuşturucu kaçakçılığı yaptığından şüphelenilen bir teknede bulunan 11 kişinin ölümüne yol açan askeri saldırıya dair detayları haberleştirmişti.
Haberde, Hegseth'in talimatını yerine getirmek için Amiral Bradley'in, ilk saldırı sonrasında hayatta kalan 2 kişiyi öldürmek için ikinci bir saldırı emri verdiği iddia edilmişti.
ABD ordusunun son zamanlarda uyuşturucu kaçakçılığı yaptıkları iddiasıyla Karayipler bölgesinde ve Pasifik Okyanusu'nda bazı teknelere saldırı düzenlemesi ve içindeki insanları doğrudan hedef alması, uluslararası kamuoyunda "yargısız infaz" tartışmalarına yol açıyor.












