Epilepsi hastası kızının özel yemekleri için mutfak atölyesi kurdu

ANKARA'da Serkan Sözen'in (42) 'dirençli Epilepsi' hastası kızı 7 yaşındaki Elif'in, doktorların tavsiye ettiği 'Ketojenik diyet'i uygulayabilmesi için mutfak atölyesi kurdu. Aşçılıkta kendisini geliştiren Sözen, kızının yiyeceklerini atölyede özenle hazırlıyor.

Aynı zamanda özel bir şirkette yöneticilik yapan Serkan Sözen'in kızı Elif'e, doğduktan 3 gün sonra 'dirençli Epilepsi' teşhisi konuldu. Tedavi süreci devam eden Elif için doktorlar, geçtiğimiz yıl ilaç tedavisine ek olarak düşük karbonhidrat, yeterli protein ve yüksek yağ rejimi bulunan 'Ketojenik diyet' tavsiye etti. Bunun üzerine baba Serkan Sözen, kızı için 6 ay önce Altındağ ilçesinde bulunan sitelerde bir yakını birlikte mutfak atölyesi kurdu. Kurslara giderek aşçılık alanında kendisini geliştiren Sözen, işten kalan zamanlarında atölyeye giderek kızının yiyeceklerini özenle hazırlıyor. Sözen, yaptığı araştırmalar ve aldığı eğitimler sonucunda ekşi mayalı ekmekten çikolataya her türlü yiyeceği doğal yollardan bu atölyede hazırlayabiliyor.

'KIZIMIN YİYECEKLERİNİ KENDİM YAPMAYA BAŞLADIM'

Sözen, kızına epilepsi teşhisi konulmasının ardından çok zor zamanlar geçirdiklerini anlatarak, "Kızımın bu diyetiyle eşim ve kendimin de sağlıklı beslenmemiz gerektiğini düşündüm. Kızımın yiyeceği tüm yemekleri doğal yollardan ve endüstriyel gıda kullanmadan kendimiz yapmaya başladık. ve baktık ki biz de sağlıklı beslenmiyoruz. Bu sebeple ilk olarak ekşimaya ile ilgilenmeye başladım. Ekşimayayla ilgili araştırmalar yapmaya başladım. Bununla ilgili yurt dışından kitaplar getirttim, yurtdışında online okullara kaydoldum. 5 yıldır kurs ve çeşitli workshoplara katılıyorum. ve bunun sonucunda ekşimaya ile yapılan ekmeğin çok daha sağlıklı ve faydalı olduğunu gördüm. Bu yüzden de amatör olarak kendim ekşimayadan yapılmış ekmeği yapıp, tüketmeye başladım" dedi.

'KIZIM İNANILMAZ MUTLU OLUYOR'

Atölyedeki amacının sadece ekşi mayadan yapılan ekmek olmadığını söyleyen Sözen, "Amacım kızımın yiyebileceği çikolatayı, keki, krakeri burada yapıp, bunu aynı zamanda ihtiyacı olan diğer çocuklara da göndermek. Çünkü benim yaptığım çikolatanın şuan Türkiye'de bir muadili yok. Bunu ben sadece kızım için yapıyordum; ama doktorlarımız kızımın hastalığına sahip diğer çocukların ailelerinin de bunu talep ettiğini söyledi. Kızım artık okula başladı ve diğer çocukların bir şeyler yediğini biliyor. ve reklamlardan da görüyor ve benden çikolata istemeye başladı. Bu durumda diğer çikolatayı ve tatlıları yediremiyoruz. Ama her şeyi onun için kendim yaptığımda kızım inanılmaz mutlu oluyor" diye konuştu.

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel