Prof. Dr. Mehmet Çelik'ten sanattan aşka, medeniyetten mutluluğa derin analiz

Klinik psikolog Metin Aydın'ın programına konuk olan Prof. Dr. Mehmet Çelik, sanatın hakikatle ilişkisini, estetik anlayışı, aşk kavramını ve gönül merkezli medeniyet tasavvurunu ele aldı. Çelik, mutluluğun evrensel bir formülü olmadığını vurgulayarak insanın ruh hâlinin belirleyici olduğuna dikkat çekti.
Klinik psikolog Metin Aydın'ın bu haftaki program konuğu olan Prof. Dr. Akademisyen Mehmet Çelik, sanat, hakikat, estetik, aşk, ahlak ve mutluluk kavramlarını derinlikli bir bakış açısıyla ele aldı. Program boyunca medeniyet tasavvurundan bireysel ruh haline kadar uzanan geniş bir çerçevede değerlendirmelerde bulunan Çelik, sanatın insan ruhundaki ilahi yönü görünür kıldığını vurgularken, hakikatin ancak estetik bir çabayla anlam kazandığını ifade etti.
SANAT, HAKİKAT VE GÜZELLİK ANLAYIŞI ÜZERİNE DERİN YORUMLAR
Programın ilk bölümünde sanat ve hakikat ilişkisine değinen Prof. Dr. Mehmet Çelik, "Sanat, ruhumuzda Allah'tan gelen sıfatları bir şekilde ortaya çıkarır" sözleriyle sanatın ilahi bir yansımaya sahip olduğunu ifade etti. Hakikatin çıplak haliyle estetik olmadığını belirten Çelik, "Hakikat değiştikçe güzelleşir ve burada sanat devreye girer" diyerek sanatın hakikati dönüştüren ve anlamlandıran bir rol üstlendiğini dile getirdi.
Güzellik anlayışının bireysel bir mesele olduğuna dikkat çeken Çelik, başkasının estetik ölçütlerini benimsemenin insanda içsel bir gerilim ve asabiyet oluşturduğunu söyledi. Edebiyatın da bu bağlamda yalnızca teknik bir üretim olmadığını vurgulayan Çelik, "Edebiyat, edebiyat yapan adamın niyetinin tezahürüdür" ifadesiyle sanat eserinin arkasındaki niyetin belirleyici olduğuna işaret etti.
AŞK, MEDENİYET VE MUTLULUK: GÖNÜL MERKEZLİ BİR BAKIŞ
Programın ilerleyen bölümünde aşk, medeniyet ve mutluluk kavramları üzerine konuşan Prof. Dr. Mehmet Çelik, aşkın doğasına ilişkin çarpıcı bir tanımlama yaparak, "Aşk dediğimiz şey eşitsizliktir" dedi. Medeniyet anlayışına dair değerlendirmesinde ise, "Bizim medeniyetimiz gönül merkezli bir medeniyettir, akıl merkezli bir medeniyet değildir" sözleriyle duygunun ve kalbin belirleyici rolüne vurgu yaptı.
Çelik, suç ve ahlak ilişkisini insanın ruh hali üzerinden ele alırken, "Suçu ahlakileştiren insanın ruh halidir" ifadesiyle bireysel psikolojinin toplumsal davranışlar üzerindeki etkisine dikkat çekti. Mutluluk arayışına dair genel geçer reçetelerin mümkün olmadığını belirten Çelik, "Herkese uygulanabilecek bir mutluluk formülü yoktur" diyerek mutluluğun kişisel ve bağlama özgü bir deneyim olduğunu vurguladı.















