TÜM KATEGORİLER
Belçim Bilgin: Aşkın Ömrü 2,5 Yılmış
Eşi Yılmaz Erdoğan'la olan ilişkisini anlatan Belçim Bilgin, "Aşkın ömrü 2,5 yılmış. Evlenince öğrendim." dedi.
Genç yaşta Yılmaz Erdoğan'la evlenen güzel oyuncu Belçim Bilgin, ilişkisinden bahsederken "Bana aşkın ömrünün 2.5 yıl olduğunu söylediklerinde çok bozuluyordum. Meğer öyleymiş ama biçim değiştire değiştire ömrü uzuyormuş." dedi.
"BU İLİŞKİYİ BAŞKA ŞEKİLDE YAŞAYAMAZDIK"
Henüz 23 yaşındayken Yılmaz Erdoğan ile hayatını birleştiren Belçim Bilgim, aldığı evlilik kararıyla ilgili, "Evlilik kurumunu çok seven biri olduğum için değil, bu ilişkiyi başka bir şekilde yaşayamayacağımız için evlendik. Açıkçası, bu ilişkiyi yaşamak için başka bir çaremiz yoktu."dedi.
"YILMAZ'A DELİ GİBİ AŞIKTIM"
Paris'te oyunculuğa ilk başladığım dönemde, Yılmaz'a deli gibi aşık genç bir kızdım. Sürekli takip halindeydim. Aslında yakın bir ilişkimiz vardı ama sevgili değildik. Yılmaz ile 'Bana Bir Şeyler Oluyor'un Ankara turnesinde tanıştık. Kuliste tatlı bir enerji oldu aramızda. Bana İstanbul'a gelirsem kendisini aramamı söyledi.
"YILMAZ ÇOK GÜZEL İDARE ETTİ"
Aradan birkaç ay geçtikten sonra İstanbul'a gelince, Yılmaz'ı aradım. BKM'de neler yapabileceğimi, nasıl bir yol izleyeceğimi anlattı. Tam o dönemde Hiner Saleem, çekeceği yeni filmine başrol oyuncusu arıyordu. Yılmaz vasıtasıyla görüşmeye gittim. birkaç gün süren deneme çekimlerinden sonra Ankara'ya döndüm. Tam bir hafta sonra, Saleem, filmi için onlarla birlikte Kuzey Irak'a gidip gidemeyeceğimi sordu. Film çekiminden sonra kendimi geliştirmek için Paris'te yaşamaya başladım. Bu dönemde Yılmaz ile sürekli iletişim halindeydik. O dönemi o kadar güzel idare etti ki, anlatamam.
"BEN SENİNLE EVLENECEĞİM HERHALDE"
İlk tanıştığımız gün bana, "Çok büyük bir film yapacağım. Biliyor musun, senin enerjin tam da o filmde kurguladığım kızın enerjisine uyuyor" demişti. Sonra aynı diyalog içinde bana bir an bakarak, "Ben seninle evleneceğim herhalde..." dedi. 'Bütün ünlüler böyle herhalde' diye düşünmüştüm.
"KARAR VERMEM GEREKİYORDU"
Paris'e turneye geldiklerinde 'Ben aşık oldum' cümlesini kurdurtacak bir gün geçirdikten sonra ilişkimiz başlamış oldu. İşte o dönem bir karar vermem gerekiyordu. Ya üniversite eğitimim için Paris'te kalacaktım, ya da kalbimin sesini dinleyip evlenecektim. Kalbim böyle bir duyguyu bu kadar yoğun bir şekilde yaşarken, her şeyi akışına bırakmaya karar verdim.
"AŞKIN ÖMRÜ 2,5 YILMIŞ"
Aşk, biçim değiştirerek devam ediyor. Bana aşkın ömrünün 2.5 yıl olduğunu söylediklerinde çok bozuluyordum. Meğer öyleymiş ama biçim değiştire değiştire ömrü uzuyormuş. Değişim, evrim, doğanın kanunu ve kaçınılmaz bir süreç...
"HİÇ KAVGA ETMEYİZ"
Biz hiç kavga edip tartışmayız. Hem de hiç. Çünkü biz ilişkinin her halini yaşıyoruz ve her şeyi konuşuyoruz. Benim doğamda kavga etmek yok. Bazen insanlara bağırıp çağırmak istiyorum ama bir şeyler tutuyor beni. Ama artık eskisi gibi değilim.
"2 YIL ÖNCEKİ BEN DEĞİLİM"
En nefret ettiğim şey, insanların sizi nasıl tanımışsa, hayatımız boyunca o şekilde olmamızı beklemesidir. Olur mu canım? Ben, iki yıl önceki ben değilim ki. Bir sürü olay yaşamışım, duygularım değişmiş.
"EGOYU HİÇ ANLAMAM"
Bir oyuncunun hiçbir şeye ait olmaması gerektiğini düşünüyorum. İdeolojik olarak bir '-izm'e ait olmamalı. Bu, bakış açısını daraltır. Ego, neyin egosudur onu da hiç anlamam. Yabancı oyuncular bu konuda o kadar farklı ki. Bir kere çok doğallar. Biz ise her şeyi organik yaşıyoruz
"İLİŞKİMİZ HOCA-ÖĞRENCİ TEMELİ ÜZERİNE KURULU"
Bunu söylerken, bazen kendimi garip hissediyorum ama Yılmaz'ın Türkiye'nin çok önemli değerlerinden biri olduğunu biliyorum ve karısıyım diye bu gerçeği unutmuyorum. Aynı evde yaşayınca durum değişmiyor inanın. Kendisini her zaman geliştirip aşmak isteyen biri. Bizim bir de, en başından bu yana ilişkimiz hoca-öğrenci temeli üzerine kurulu olduğu için, ilişkinin dinamiğini de böyle koruyoruz. Organik yaşıyoruz her şeyi. Sonuçta biz bir şey planlamadık. Hayat bunları getirdi. Ama her seferinde beni şaşırtan biriyle birlikte olmak bağlılığımızı da etkiliyor. Çünkü monoton olan hiçbir şeyde ben yokum. Bir kere alışmak ve özgürlüğümün kısıtlandığını hissetmek beni çok ürkütür. Nefes alamam. Bu anlamda Yılmaz şahane bir insan.
