Haberler

Bakan Çelik: "Gençliğin Üzerinden Siyaset Yapmak Kimseye Fayda Getirmez"

Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, Bazı Siyasi Partilerin "Meslek Liselerini Özendireceğiz" Şeklindeki Vaatlerinin Uçuk Vaatler Olduğunu Belirterek, Gençliğin Üzerinden Siyaset Yapmanın Kimseye Fayda Getirmeyeceğini Söyledi.

Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, bazı siyasi partilerin "meslek liselerini özendireceğiz" şeklindeki vaatlerinin uçuk vaatler olduğunu belirterek, gençliğin üzerinden siyaset yapmanın kimseye fayda getirmeyeceğini söyledi.

Seçim çalışmaları için Van'da bulunan Bakan Çelik, sabah kahvaltısında basın mensuplarıyla bir araya geldi. 15 Haziran 2007 itibariyle okulların tatile girdiğini ifade eden Çelik, 2007-2008 eğitim-öğretim yılının da 17 Eylül 2007 tarihinde başlayacağını kaydetti. Bu eğitim-öğretim yılının her alanda verimli bir yıl olduğunu anlatan Bakan Çelik, "Fiziki kapasite, teknoloji, altyapı, müfredat, rehberlik sisteminin etkin hale getirilmesinde, yurtlarda, burslarda, okul öncesi eğitimde, taşımada ve daha

birçok alanda büyük başarılara imza atılmıştır. Türkiye tüm bu çalışmalarla bir şantiyeye dönüşmüştür. Çok önemli gelişmeler olmuştur. Bizden önce 41 ilde üniversite yoktu. Ama biz geldiğimizde bu sayıyı 9'a indirdik. Şırnak, Hakkari, Iğdır, Ardahan, Bartın, Bayburt, Gümüşhane, Tunceli ve Yalova gibi illerimizde de önümüzdeki yıllarda üniversite açacağız. Öte yandan OKS'yi yeniden yapılandırdık. OKS son kez yapılacak. Daha sonraki yıllarda bizim yapılandırdığımız şekilde gerçekleşecektir. Özürlü

eğitiminde Türkiye bence geri kalmış bir ülkeydi. Özürlü olup da okula giden öğrenci sayısında bizim dönemizde yüzde 117 gibi bir artış olmuştur. Değişik özür gruplarında okula gitmeyen binlerce evladımız vardı. Çıkardığımız Özürlüler Yasası ile birlikte fakirliği, fukaralılığı ve dar gelirliği özürlülerin eğitimi önündeki bir engel olmaktan çıkardık. Çocuğunu bir rehabilitasyon merkezine gönderen aileye 404 YTL yardım yapıyoruz. Özürlü çocuğumuzu evinden okula, okulundan evine bırakıyoruz. Yatalak ise

evine öğretmen gönderiyoruz. Üstün zekalı çocuklarımızı bilim adamı, mucit olarak yetiştirmek için ekstra eğitim veriyoruz. Bu çerçevede diploma vermeyen, ekstra eğitim veren Bilim Sanat Merkezleri açıyoruz. Bunlarla Türkiye'de müthiş ivme yaptık" dedi.

Öğretmen maaşlarında reel bir artış sağladıklarını ve ek ders ücretinin bu dönem yüzde 42 artırıldığını ifade Bakan Çelik, özlük haklarında da iyileştirilmelerin yapıldığını söyledi. Birçok ilde öğretmenler için eğitim sendikaları ile TOKİ arasında imzalanan protokol çerçevesinde konutlar yaptıklarını vurgulayan Bakan Çelik, bunun Van'da da başlayacağı müjdesini verdi. Tüm bunların artık yapılacak iş kalmadığı anlamına gelmediğini vurgulayan Bakan Çelik, "Daha çok işimiz var, almamız gereken daha çok

mesafe var. Bizim ülkemiz kalkınmakta olan bir ülkedir. Kalkınmış bir ülke değil. Seçim beyannamemiz önümüzdeki günlerde yayınlanacak. Bizim vaatlerimiz vatandaşa, topluma ayı, güneşi vaat eden, ayağı yere basmayan uçuk vaatler değildir. Gerçekleşmesi mümkün olmayan, ama sadece oy avcılığına yönelik bir vaatte bulunmadık. Bundan sonra da bulunmayacağız" ifadelerini kullandı.

"BİZ HALK DALKAVUKLUĞU YAPARAK SİYASET YAPMADIK"

Bir gazetecinin "8 yıllık zorunlu eğitimin 12 yıla çıkartılmasını ne zaman hayata geçirmeyi hedefliyorsunuz?" sorusuna ise Bakan Çelik, şu yanıtı verdi:

"Zorunlu eğitimin kademeli ve kesintili bir şekilde 12 yıla çıkarılması bizim hedefimizdir. Liseleri 4 yıla çıkararak ilk adımı attık. Okul öncesi eğitimi teşvik ediyoruz. Hem tavandan hem tabandan bunun altyapı çalışmalarını yapıyoruz. Türkiye önümüzdeki dönemlerde artık 8 yıllık eğitimle yetinmeyecek bir ülke olacak. Bunun gerekli altyapı çalışmaları hazırlanıyor. Bakın OKS ile yaptığımız düzenlemelerde çok ciddi görüşler ortaya çıktı; ortaöğretim 1-2 ve 3'ncü sınıflarda her yılı değerlendiren 3 sınav

yapalım, bunların ortalamalarını alalım, öğrenci başarısını da işin içine katalım. Buna göre yolumuza devam edelim. ÖSS'de de önümüzdeki dönemde böyle bir düzenleme tarafımızdan yapılacaktır. Yalnız 2008 yılında herkes rahatlıkla üniversiteye girecek, liseler mezun vermeyecek şeklinde bir beklenti var. Bu çok gerçekçi bir beklenti değil. Bütün Anadolu Liseleri, sınavla girilen orta öğretim kurumları 4 yıldı. 3 yıl olup da 4 yıla çıkarılan genel liseler ve teknik liselerin dışındaki meslek liseleridir. Zaten

genel liseler ve teknik liseler dışında kalan meslek liselerinin üniversiteye girme oranı yüzde 1.5-2'dir. Asıl aslan payını Anadolu, Fen ve diğer Anadolu uygulaması yapan liseler almaktadır. Üniversiteye giren öğrenci sayısında 2008 yılında 300-400 bin kişilik bir azalma olacaktır. Fakat bu şu anlama gelmiyor; her sınava giren üniversiteye gidecek. 2 yıllık okullara girmek kolay olabilir, ama lisans programlarına girmekte çok büyük bir dramatik değişiklik kimsenin beklememesi gerekiyor."

Bir siyasetçinin "Kim ne verirse ben 5 fazlasını veririm" söyleminin popülizm olduğunu da ifade eden Bakan Çelik, "Biz halk dalkavukluğu yaparak siyaset yapmadık, bundan sonra da yapmayacağız. Türkiye'de bu yıl 1 milyon 640 bin kişi üniversite sınavına girdi. Üniversite sınavını kaldırdık diyelim. Lise diploması olan herkes üniversiteye başvursun dersek, ne olur biliyor musunuz? Üniversitenin kapısına gelen öğrenci sayısı 3.5 milyon kişi olur. Çünkü yıllardır liseyi bitiren şu an ev hanımı, devlet

memuru, evinde oturan veya işletmeci olan elinde lise diploması olan insanların hepsi üniversite kapısına dayanır. Nasıl yerleştireceğiz? Bu uçuk vaatlerde bulunan siyasi partiler diyor ki, meslek liselerine özendireceğiz. Bakın MEGEP ile METEP projesi ile 750 meslek lisesi açarak, 2 bin 690 yeni bölüm açarak, meslek liselerini modernize ederek, 9. sınıfları bütün liseler arasında ortak sınıf haline getirerek ve modüler eğitim sistemine geçilerek meslek liselerini bizde özendiriyoruz. Ama yüzde 28'den 35'e

geldiniz, bunu bir anda yüzde 65-70'e çıkaramazsınız. Meslek liselerini yüzde 60-65'e çıkarsanız bile bugünkü üniversitelerdeki kontenjanlarda, yüzde 35'lik bölüme hiçbir meslek lisesini özendiremezsiniz. Meslek liselerine üniversiteyi yasaklasanız bile böyle bir şey mümkün değil, yaşamın tabiatına aykırıdır. Bu yüzde 35'lik bölüm için üniversiteleri herkesin gelip kayıt olduğu hale getiremezsiniz. Biz gençlere yeni imkanlar dahilinde üniversiteler kurarken, bunun devlete, kamuya bağlı bir şekilde

kalmamasına özen gösteriyoruz. Bu üniversitelerimizi öğrencilerimizin daha çok piyasada iş bulacağı şekilde kuruyoruz" diye konuştu.

Kahvaltıya AK Parti Van milletvekili adayları İkram Dinçer, Kayhan Türkmenoğlu ve Gülşen Orhan, Belediye Başkanı Burhan Yenigün, Milli Eğitim Müdürü Yahya Yıldız, AK Parti İl Başkanı Vesim Yaviç ve Kültür ve Turizm İl Müdürü İzzet Kütükoğlu da katıldı.

(SER-ŞA-CC-Y)

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Politika

Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title