TÜM KATEGORİLER
Açılışı yapılan Taksim Camii, özellikleriyle Selçuklu ve Osmanlı geleneğini devam ettiriyor
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın katılımı ile Taksim Camii'nin açılışı gerçekleştirildi. Törene vatandaşlar da büyük ilgi gösterdi. Camiye ilişkin değerlendirmelerde bulunan Dr. Nermin Taylan, caminin içerisinde sergi salonu, dijital kütüphane ve aşevi bulunmasının önemli bir geleneği devam ettirdiğini söyledi. Taylan özellikle ihtiyaç sahiplerinin aşevinde karınlarını doyurabilecek olmasının Selçuklu'dan Osmanlı'dan günümüze ulaşan bir gelenek olduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla yapılacak olan Taksim Camii'nin açılış töreni, cuma namazının ardından gerçekleştirildi. İlk cuma namazını Taksim Camii'nde kılmak isteyen vatandaşlar da meydana kalabalık oluşturdu.
"SELÇUKLU'NUN OSMANLI'NIN MİRASININ YANSIMASI"
Caminin özelliklerine ilişkin CNN Türk'e açıklamalarda bulunan Dr. Nermin Taylan, "Bugün buraya sadece cami açılışı için gelmedik. Camiyle beraber sergi salonu, dijital kütüphanesi ve her şeyden önce aşevinin açılışına geldik. Yani burada Selçuklu'nun Osmanlı'nın devamı olan Türkiye Cumhuriyeti'nin geçmişten aldığı kültürü bugüne kadar yansıtmasıyla birlikte aşevinin açılması da çok önemli bir özellik. Dünyanın en önemli merkezlerinden birinde, Taksim Meydanı'nda aşevi açılıyor. Fakir fukara buraya geliyor. Tıpkı eskiden gelen gelenek gibi burada ihtiyaçlar giderilebilecek. Bu çok önemli özellik." ifadelerini kullandı.
HER CEPHEDEN GİRİŞ YAPILABİLECEK
Camii; proje mimari olarak hem zemin kat hem de birinci bodrum katta İstanbul'un en yoğun arterlerinden olan İstiklal Caddesi ve Tarlabaşı Bulvarı'nı birleştiren ve bu ilişkiyi içerdiği sosyal mekanlarla besleyen, bu sayede de cami bünyesini sürekli canlı tutabilen bir yapıya sahip. Taş ve prekast kaplama cepheleri ile titanyum çinko alaşım kaplı kubbeleri ile Taksim cami, cephelerinin tamamından giriş imkanı sunuyor. Bu sayede Taksim Meydanı, İstiklal Caddesi ve Tarlabaşı Bulvarı üçgeninde bir odak noktası oluşturabildiğine dikkati çekilen projede, mühendislik olarak camide Türkiye'de ve dünyada sayılı uygulamalardan olan Top-Down yöntemi kullanıldı.
"TOP–DOWN" SİSTEMİNİN KULLANILDIĞI TEK CAMİİ
Taksim Camisi'nin mühendislik açısından ayrışan en önemli özelliğinin Top-Down sistemi ve bu sistemin kullanıldığı tek cami olması olduğu belirtilirken, cami bu yöntemle, klasik uygulamaların tersine sıfır katından aşağı ve yukarıya doğru inşa edildi. Bu yöntem sayesinde yapım esnasında derin kuyu kazısı yapılmadan, çevre bina ve yollara, meydana hiçbir zarar vermeden inşa edilmesine imkan tanındı. Caminin geleneksel cami formlarının modern çizgiler ve malzemelerle yorumlanarak 19. yüzyıl Beyoğlu mimarisinden esinlenen özgün bir tasarımla inşa edildiği, kültür ve sanatla açısında bir çok vatandaşın bir araya geleceği, dijital kütüphanesinden yararlanıp kitap okuyacağı, dinleneceği, sergilerin yapılacağı bir kültür merkezine sahip olduğu ifade edildi.
AYNI ANDA 4 BİN KİŞİ NAMAZ KILABİLECEK
Cami'nin, 2 bin 482 metrekarelik arsa alanı ve yaklaşık 16 bin metrekarelik inşaat alanına sahip olduğu da vurgulanırken, 163 araçlık kapalı otoparkıyla 2 bin 950 metrekarelik namaz kılınabilir bir alanı bulunuyor. İbadet alanında 3 bin kişinin aynı anda namaz kılabileceği camide, dış avluda cenaze namazı kılabilecek kişi sayısı ise 2 bin 400. Kadınlar için 465 metrekarenin ayrıldığı camide, 620 kadın bir arada namaz kılabiliyor. Caminin açık ve kapalı toplam namaz kapasitesi ise 4 bin kişi.
