1. Uluslararası Artuklu Tarihi Sempozyumu Sona Erdi
Mardin'de Çok Sayıda Bilim Adamının Katıldığı "1. Uluslararası Artuklu Tarihi Sempozyumu", 3 Gün Süren Oturumların Ardından Sonuç Bildirgesinin Açıklanmasıyla Sona Erdi.
Mardin'de çok sayıda bilim adamının katıldığı "1. Uluslararası Artuklu Tarihi Sempozyumu", 3 gün süren oturumların ardından sonuç bildirgesinin açıklanmasıyla sona erdi.
Mardin, ilk kez geniş katılımlı bir sempozyuma ev sahipliği yaptı. 25-27 Ekim tarihleri arasında düzenlenen 1. Uluslararası Artuklu Sempozyumu'na Mardin Valisi Mehmet Kılıçlar, vali yardımcıları, ilçe kaymakamları, Mardin il ve ilçe belediye başkanları, bilim adamları, iş adamları ile çok sayıda vatandaş katıldı. Sempozyumun sonuç bildirgesinin açıklandığı son günkü kapanış oturumunda söz alan ÇEKÜL Vakfı Başkanı Prof. Dr. Metin Sözen, sadece Mardin'de değil Türkiye'nin birçok ilinde kentlerin mimari
koruma planının olmadığına vurgu yaparak, "Maalesef tüm şehirlerimizde bu yönde bir savaş hali var. Kenti kent kılan sevgi mekanlarını bulmalıyız. Bu coğrafyada konuşmak, diğer coğrafyalarda konuşmaktan farklıdır. Bu coğrafya üzerinde yaşayan insanlar, bizden yıllar önce istediklerimizi yazmışlar, konuşmuşlar. Bu coğrafyanın insanları, bu coğrafyanın değerlerini buna göre bilmeli, görüşülmelidir" dedi.
Prof. Dr. Ahmet Ağırakçe ise, bir ilçede, bir köyde 4 farklı dil konuşuluyorsa, 4 farklı inanç yaşıyorsa, Artuklu Üniversitesi bünyesinde diller ve medeniyetler fakültesinin kurulmasının bir zorunluluk olduğuna işaret etti. Bu konuyla ilgili kuruluş raporunun hazırlandığını da kaydeden Prof. Dr. Ağırakça, "Bize görev verilirse bunu yerine getirmeye hazırız. Ben gençlerden günde bir saatlerini, yaşadıkları şehir için ayırtmalarını istiyorum. Kentlerini ve kendi geleceklerini hayal etmelerini istiyorum"
diye konuştu.
Oturumda ayrıca Prof. Dr. Remzi Ataoğlu, Prof. Dr. Gönül Cantay ve Prof. Dr. Ahmet Tabakoğlu da birer değerlendirme açıklaması yaptı. Oturumdan sonra Sempozyum Düzenleme Kurulu Başkanı Dr. İbrahim Özcoşar, sonuç bildirgesini okuyarak, sempozyuma tarih, sanat tarihi, bilim tarihi, teşkilat tarihi, dinler tarihi, coğrafya, mimari, güzel sanatlar, iktisat, edebiyat ve sosyoloji gibi farklı bilim dallarından 125 müracaat yapıldığını ve bunlardan 8'inin yurtdışı olmak üzere 48 bildirinin programa alındığını
söyledi. Bu sempozyumun Mardin Valiliği'nin Artuklular'ı bir bütün olarak ele alan ve bilimsel düzeyde tartışmaya açan bir faaliyet olduğuna dikkat çeken Dr. Özcoşar, "Geniş katılım ve çeşitli alanlarda konuların ele alınmış olması 21. yüzyılda Mardin'i hak ettiği konuma kavuşturmak yolunda önemli bir adımdır. Sempozyumun, Mardin'e 300 yıl gibi uzun bir süre egemen olan Artukoğulları'nın kentleşme ve yapılaşma alanına olduğu kadar kültürel ve sosyal kalkışımda tüm yönleriyle irdeleme imkanı sağlaması bir
kazanım olmuştur. Mevcut kültür birikiminin derlenmesi, maddi kültür yanında sözlü kültürün de öneminin vurgulandığı günümüzde bilimsel esaslara uygun yürütülmesi, bu alanda üniversitelere sorumluluk yüklemektedir. Bu amaçla yeni kurulan ve gelişmesi arzulanan Mardin Artuklu Üniversitesi bünyesinde bir Mardin Araştırmaları Merkezi veya Enstitüsü'nün teşkilatlandırılması, tüm birikimin çağdaş yöntemler ve donanımla araştırma ve geliştirme amaçlı olarak bu bünyede toplanıp, kullanıma ve danışmanlığa
açılmasının yararlı olacağı düşünülmektedir. Mardin'de mevcut Mardin Tarihi İhtisas Kütüphanesi'nin anılan merkeze veya enstitüye çekirdek oluşturacağı muhakkaktır" şeklinde konuştu.
Kent dokusu ve anıt eserlerin korunması ve yaşatılması kadar işlevselleştirilmesinin de önem arz ettiğine vurgu yapan Dr. Özcoşar, korumanın yolunun tanımadan geçtiğini, tanımanın da yolunun da bilginin derlenip kullanılmasına ve paylaşılmasına bağlı olduğunu kaydetti. Dr. Özcoşar ayrıca, sempozyum sonucunda valilik ve yerel yönetimlerle işbirliği içinde olacak olan üniversitenin, sivil toplum kuruluşları ve özel sektörün desteğiyle bu alana getireceklerinin Mardin ve Artuklu mirasının sadece tanıtımı ve
korunmasıyla sınırlı kalmayacağı; bu temel üzerinde geleceğe çağdaş bir sürdürülebilirlikle gelişme katkısında bulunacağı inancı oluştuğunu kaydetti.
(MNG-AŞ-CC-Y)