Varto'da Halkların Demokratik Partisi Açıldı

14 Aralık cumartesi günü, açılışını yatığımız ve partimiz olan, Halkların Demokratik Partisi sahsında, başta ilçe başkanımız olan, sayın Ali Kemal Doğan ve ben Mustafa Doğan'ı yıpratmak için, bize yönelik, bilerek ve alçakça yapılan düşmanca bir saldırıdır. Partimiz ve bizimle ilgili bütün yazılanlar, asılsız ve alçakça, açık bir saldırıdır.

Sayın Mustafa Doğan; “14 Aralık cumartesi günü, açılışını yatığımız ve partimiz olan, Halkların Demokratik Partisi sahsında, başta ilçe başkanımız olan, sayın Ali Kemal Doğan ve ben Mustafa Doğan'ı yıpratmak için, bize yönelik, bilerek ve alçakça yapılan düşmanca bir saldırıdır. Partimiz ve bizimle ilgili bütün yazılanlar, asılsız ve alçakça, açık bir saldırıdır” diye cevap olma yerine, hiç cevap olmamanız beğince daha doğru olurdu. Şöyle ki; gerçekten bu yazıyı yazan adamında gerçekten kendi adı ve soyadı olmaz mı? Yani bir başka değim ile Türkiye’de veya başka bir yerde sizin dışınızda başka bir Vartolu Mustafa Doğan Yok mu? Neden kendi üstünüze aldınız doğrusu anlayamadım.

DEĞERLİ OKUYUCULAR SİTENİN “YORUMU 1000 KAREKTERDEN UZUN OLAMAZ…” SINIRLAMASINDAN DOLAYI YAZDIĞIM YAZI SİZ OKUYUCULARA KISIM KISIM OLARAK GELECEK. ŞİMDİDEN ÖZÜR DİLERİM. BU SEBEPLE BENEDE HER PARÇA İÇİN 1,2,3 DİĞE NUMARA KOYACAĞIM İÇİN BİLGİNİZ OLSUN DEMEK ZORUNDA KALDIM.Sayın, Ali Kemal Doğan; bu sitede Mustafa Doğan imzasıyla ve size hitaben yazılan bir yazıya karşılık vermiş olduğunuz cevap ve bu perspektifte sayın Mustafa Doğan ve sayın Kerem Akdağ’ın cevaplarını okurken doğrusu oldukça ürktüm. Ürkekliğim sizi tanıyan biri olarak değil. Sizlerin yazmış oldukları cevap. Umarım şimdi okuyacağınız bu yazıya aynı üslup ile cevap olmazsınız. Ben size bu tarzı bir partinin Başkanı olarak hiç yakıştırmadığı mı açıkça başta vurgulamak isterim. Sayın Başkan, Ali Kemal Doğan sizi eleştiren şahıs size çok açıkça iki konuda ithamda bulunmaktadır.

Sayın Ali Kemal Doğan, Sayın Mustafa Doğan ve Sayın Kerem Akdağ; niyetim sizlerle tartışarak su-nü gündem yaratmak değildir. Sadece kendinizi ifa ederken lütfen yazdıklarınızı bir kez daha kontrol etmenizdir. Her üçünüzün affına ve okuyanların affına, sığınarak sözlerimi su taşıyan Karıncanın Hikâyesi ile bitirmek istiyorum.” Nemrud, H.z.İbrahim'i ateşe atıp yakmak ister. Kocaman bir ateş yakılır, alevler göğe yükselir. Bunu haber alan küçük bir karınca, ağzına bir damla su alır ve hararetli bir şekilde koşmaya başlar. Onu gören diğer bir karınca sorar; 'Nereye gidiyorsun böyle?..'- İbrahim'i ateşe atmışlar. Yakılan ateşi söndürmek için su taşıyorum.- Ama senin taşıdığın su onu söndürmez.- Olsun... Ben, en azından safımı belli etmiş olurum...

Sayın Kerem Akdağ; Sayın Mustafa Doğan’a “Mustafa Doğan Kardeşim. A. Kemal Doğan'ı eleştiriyor, Gerçekten Türkiye Partisi olan Partiye ''Güya'' diyorsun. Yöneticileri hayal dünyasında görüyorsun ve kendini karar mekanizması görerek ''Benden Söylemesi'' diyorsun. Oysa bildiğim kadarıyla her yapılan işte A. Kemal Doğan kardeşimize söz hakkı bırakmıyorsun. Bence herkes A. Kemal Doğan'ı eleştirebilir ama sen değil... Çünkü sende bu '' Güya'' dediğin Partidesin. Burada polemik yapmayacağım. Konuşmak istiyorsan yerimi biliyorsun.” Derken bu bir uyarımı yoksa açıkça bir tehdit mi. Adı her ne olursa olsun doğru bir hitap olmadığı kesin. En azından ben öyle gördüm.

1)Sizin kendi öz çabanızla açmış olduğunuz Alabalık Tesisinin tefeciye teslim ettiğiniz2)Bu endişeyle seninle aynı düşüncede olan biri olarak acaba bu parti’yi de tefecilere bırakacak mı der.Sizin yapmanız gereken aslında şöyle olması daha doğru olmazımıydı? 1- açmış olduğum tesisin gerçek sahibi benim eğer gerçekten sizin iddia ettiğiniz gibi orda ki sahip tefeci ise bunun kim olduğunu yazmasını isteye bilirdiniz.2- sizde bilirsiniz parti veya örgütleri ala bilecek geri zekâlı bir tefecide olmaz hadi olsa bile ne satacak veya ne gelir olacak. Diye bilirdiniz.

Bu ne Pişkinlik.Ali Kemal Bey; hiç siyaset bilmediğiniz gayet ortada. Açıkça yetersiz ve bilgisiz olduğunu söyleyen amatör bir siyasetçi örneği teşhir ettiğinize göre hemen istifa etmeniz en doğrusu. Başka söz gerek bile yok. Sen balık üretmeye devam et. İnan en doğrusu bu. Mao Zedong bile derki. “Adama balık ver, bir günlüğüne karnını doyurursun; balık tutmayı öğret, yaşam boyu doyurursun.”

Siyasi partilerimizden ricamız seçimleri çantada keklik görmemeleridir. Ne ekersem ekeyim en iyi ürünü biçerim dönemi kapandı gibi görünüyor. Ne ekerseniz onu biçersiniz dönemlerindeyiz. Bu nedenle iyi tohum iyi ürün mantığı ile hareket ederek iyi aday iyi meclis iyi sonuç mantığına kilitlenmek gerekiyor. Kimi aday gösterirsem kazanırım mantığı sonuçta fayda yerine zarar getiriyor. İnce eleyip sıkı dokumakta fayda var. Sonradan sızlanmanın faydası olmaz. Biz adaylar belirleninceye kadar eleştiri ve önerilerimizi sıralamaya devam edeceğiz. Karar vericilerin da aynı hassasiyette olmalarını diliyoruz.

Saygı değer Kürt Halkı, Tarihin en kadim halkı olarak dilimizle, kültürümüzle yaşamak ve kendi kaderimizi özgürce tayin etmek istediğimiz için varlığımızı ve onurumuzu hiçe sayarak ortadan kaldırmak isteyen bir egemen anlayışla karşı karşıya bulunuyoruz. Emin olunmalıdır ki atılan tüm barışçıl adımları zayıflık olarak gören, uzatılan barış elini kırmak için saldırılarını yoğunlaştıran ve halkımızı onursuz bir geleceğe mahkûm etmek isteyen böyle bir zihniyetle karşı karşıyayız. Bütün kalbimle inanıyorum ki, kahraman şehitlerimizin temel amacı olan Önderlik çizgisindeki barışçıl, demokratik ve özgür bir ülke yaratma mücadelesi halkımızın görkemli direnişiyle daha da yükselecek ve zafere ulaşacaktır ama bu zaferde asla Ali Kemal Doğan ve onun gibiler olmamalı