Uğur Mumcu'nun Öldürülmesinin 18. Yılı

DSP Genel Başkan Yardımcısı Uluç Gürkan, 'Uğur Mumcu ve devrim şehitlerini ağıt olarak değil, geleceğe umutla bakarak, ışık olarak anmak gerekir' dedi. Gürkan, Edirne Demokrasi ve Emek Platformu'nca, Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavirler Odası konferans salonunda düzenlenen 'Uğur Mumcu'yu Anlamak' konulu konferansa konuşmacı olarak katıldı.

Uluç Gürkan, 24 Ocak 1993 tarihinde evinin önünde bombalı suikast sonucu öldürülen Uğur Mumcu'nun yakın arkadaşı olduğunu söyledi.

Gazeteciliğe Mumcu ile Devrim Gazetesi'nde başladıklarını anlatan Gürkan, 'Uğur Mumcu ile birlikte yargılandık. Askere birlikte gittik. Birlikte terhis olduk. Birlikte bu işlere karşı dava açtık ve kazandık. Gazeteciliğe daha sonra ANKA'da devam ettik. 1993'te kahpe bir tuzakla, kurşunla aramızdan ayrıldı' diye konuştu.

'Uğur Mumcu ve devrim şehitlerini ağıt olarak değil, geleceğe umutla bakarak, ışık olarak anmak gerektiğini' belirten Gürkan, şöyle devam etti:

'Uğur Mumcu ve yitirdiğimiz devrim şehitlerini, 1980'li yıllara girerken ve 1990'lı yıllarda dünyada neoliberal kapitalizm, faşizan, ve Türkiye gibi halkı Müslüman olan ülkelerde İslami bir karakter kazandığı bir ortamda yitirdik.

Türkiye'de, küresel kapitalizmin, günümüzde petrol, doğalgaz bekçiliği ile yani enerji bekçiliği ile sürdürülen eş başkanlık düzenlerinde, İkinci Cumhuriyetçilik adı altında bir senaryo ortaya konundu. Türkiye'ye, 'Atatürk mirasını reddedip, İslam dünyasının lideri olsun, burada kalsın, çağdaş uygarlık hedefinden vazgeçsin' dendi. Uğur Mumcu, Muammer Aksoy, Ahmet Taner Kışlalı, Abdi İpekçi'den başlayarak Çetin Emeç, Turan Dursun, Bahriye Üçok, buna karşı çıktıkları, direndikleri için öldürüldü. Tek bir yürek, tek bir ses olarak Türkiye, üzerine giydirilmek istenen bu senaryoya karşı çıkmalı, değiştirmeli.'

Platform sözcüsü ve ADD Edirne Şube Başkanı Hasan Ateş de bir konuşma yaptı.

(RC-KAK) - EDİRNE

Yerel Haberler