Anadolu Antik Hitit Kenti Alacahöyük

Türk Tarih Kurumu kurulduktan sonra 1935 yılında, burada çalışmalara başlanmıştır. Bu antik ve tarihi alanda on dört yapı ve dört kültür çağı açığa çıkarılmıştır. Kerpiç, kamış, ağaç dallarından yapılmış evler, çanak ve çömlekler, silindir mühürlerin çoğu birinci kültür çağı döneminin yansımalarıdır. Roma, Bizans, Anadolu çömlekleri, boyalı kaplar, meyveliklerin çoğu taştandır.

İkinci dönem sanat eserleri ise büyük bir yangın sonucunda dönüşmüş yani yok olmuştur. Bu döneme ait açığa çıkan Sfenksli Kapı'nın kabartmalarla süslü sağ ve sol tarafı bugün Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesinde sergilenmektedir. Kentin giriş kapısını, kadın başlı ve aslan heykelcikler ( Sfenks) beklediği açıkça görülmektedir. 2 metreden daha yüksek olmakla birlikte ayrıca tek parça blok taştan yapılmış olması ile de özellikle Sfenks başları ötelerden, muktedir sinerjiyi yansıtmaktadır.

Üçüncü kültür çağı olan dönemde ise 14 kral mezarı ve dönemin antropolojik hafızaları açığa çıkmıştır.

Dördüncü dönemde ise kiler ve fırınların bulunduğu sokaklar, avlu meydanları, tapınak alanları yeryüzüne yeniden kazı çalışmaları aracılığıyla kazandırılmıştır.

Araştırmalarımdan anladığım kadarıyla yeryüzü planına, Kalkolitik Çağ'dan günümüze dönüşmek üzere taşınan en büyük hafıza ve yansımalara ait coğrafya alanı " Alacahöyük".

Ankara'nın sembolü olarak kullanılan ve güneşi sembolize eden güneş kursları,geyik, boğa heykelleri özellikle tunç ve bakır karışımının yanı sıra özel bir maden olan elektrondan ( altın ve gümüş) üretilmiştir. Dönemin en bilinen ölü hediyesi olan güneş kurslarının, ruhları aydınlığa kavuşturacağı ideası ile bilinen amblemlerdir.

Dini kutlamalarında, Hitit metinlerinde bahsi geçen bayram törenlerinde başrahip ve rahibe, kral ve kraliçe ayakta bir boğa karşısında kutlama yaparken tasvir edilmiştir. Bölümler halinde günümüze ulaşan kutlama sahneleri, antik kentin Doğu kulesinde yer almaktadır.

Sanat, her dönem insanını çağdaş çünkü bütün kılar!

Yeniden buluşmak üzere, sevgilerimle…