Yapay zeka ihtiyacınca çok insan var. Bunlardan çoğu da İYİ diye kötü ama çok kötü bir partide toplanmış nasıl kötü olabileceğine dair bariz örnekler olarak sahne alıyor.
Keşke o kürsü milletin meclisi olmasaydı da kokuşmuş eski faşizan ezberlerimizin cehaletçöplüğü olaydı.
Sapla samını karıştırmak deyimine örnek istense, en güncel örneklerden biri, İYİ Parti Tekirdağ Milletvekili Selcan Taşçı'nın Leyla Zana'ya hakaret ve o çirkin hakarete gösterilen tepkilere dair eleştirel konuşması olurdu.
Hayır bir de konuşmanın başında demiyor mu "Kimse sapla samanı karıştırmasın" herhalde o işi bana bırakın diyor.
Kim bu mayasında ne var diye bakayım deyince daha da şaşırdım ki, Edebiyat okumuş bir ablamız ama bir kadına yapılmış edepsizliği neredeyse meşrulaştırıyor.
Sanat yönetimi ve Kültür Politikaları okumuş ama, konuşup kustukları ne kültürden ne de sanattan nasibini almamış.
Neresinden tutarsınız, neresinden yorumlarsınız bilmiyorum ama malum zeka ne yorum kaldırır ne de kültür, çirkinliğin, faşistliğin, sapıklığın adını İYİ koymuşlar da iyi kamustan firar etmiş.
E be kadın mesele politik değil, mesele bir kadına, bir anneye, hiç alakası yokken, kimsenin aklına gelmezken yapılan hakaretin politik duruşu ve siyasal düşünceleri nedeniyle yapılan mide bulandırıcı hakaretler ve sizin artık ayyuka çıkmış ev yapımı faşist zekanızın ürünü kokuşmuşluğunuz.
Leyla Zana'ya yapılan alçakça hakaretlerin hazmedilir hiçbir tarafı olamaz, olmamalıdır. Evvelden beri faşistliğin ve cehaletin eksik olmadığı Bursaspor ve en son tribünlerinden Leyla Zana'ya dönük kusulan mide bulandırıcı hakaretler, bugün İYİ Parti ve muadillerinin çabası ve hakarete sahip çıkılıp Türk Milliyetçiliği olarak adlandırılması, Türk milletine yapılabilecek en büyük kötülüktür.
Kötülüğün ve çirkinliğin bu şekilde normalleştirilmesi ve savunulması o çirkinliği Somaspor- Bursaspor maçından sonra, Bursaspor, Ankaragücü, Rizespor şimdi de Konya Kayseri karşılaşmasında Kayserispor taraftarını da aynı çirkinliklere ortak etmiştir.
Yapılan basit bir cehaletten öte, güç bela kavuşmaya çalıştığımız Terörsüz Türkiye hedefi ve barış çabalarına dönük organize ve sistemli bir provokasyon eylemidir.
Buna maşa olanların en ağır şekilde cezalandırılması bu tür provatif eylemlerin önünü alacaktır.
Kadına ve barışa reva görülen bu muamele bir an evvel tribünlerden kapı dışarı edilmelidir.









