Ons gümüş fiyatı, 79,27 dolara ulaşarak yılbaşından bu yana%150'den fazla arttı. Bu dikkat çekici artış, gümüşün hem teknoloji için ne kadar önemli hale geldiğini hem de piyasalardaki genel durumu yansıtıyor. Gümüşün fiyatını artık sadece değerli metal olarak değil, aynı zamanda sanayinin vazgeçilmez bir parçası olarak görmek gerekiyor.
Talep çok, üretim az fiyatlar neden artıyor?
Gümüşün fiyatındaki bu yükselişin arkasındaki en temel neden Gümüşe olan talep, üretimden çok daha hızlı artıyor. Günümüzde üretilen gümüşün yarısından fazlası (%58'i) sanayide kullanılıyor. Özellikle güneş panelleri ve elektronik cihazlar gibi yeşil enerji teknolojileri, gümüş olmadan üretilemiyor.
Sorun şu ki, sanayinin gümüş talebi yılda %18,4 artarken, madenlerden çıkarılan gümüş miktarı sadece %1,2 artıyor. Aradaki bu büyük fark, piyasada ciddi bir gümüş açığı olduğu anlamına geliyor. Yani fiyatlardaki bu artış, sadece bir spekülasyon değil, gerçek bir arz-talep dengesizliğinden kaynaklanıyor. Bu durum, gümüşün fiyatının hem bir korunma aracı olarak hem de kritik bir sanayi hammaddesi olarak iki farklı koldan desteklendiğini gösteriyor.
Bu arz açığı herkesi etkiliyor. Gümüş fiyatlarındaki yükseliş, güneş paneli gibi ürünlerin maliyetlerini artırarak dünya genelinde enflasyonist bir baskı yaratıyor. Türkiye gibi gümüşü ithal eden ülkeler için ise bu durum, daha fazla döviz harcamak anlamına geliyor. Eğer gümüş fiyatları 100 dolar seviyesini kalıcı olarak aşarsa, üreticilerin gümüş yerine bakır gibi daha ucuz alternatifler aramaya başlaması da önemli bir risk olarak görülüyor.
Diğer piyasalarla karşılaştırma
Gümüşün durumunu daha iyi anlamak için diğer varlıklarla karşılaştırmak faydalı olabilir. Gümüş, son dönemde altına göre çok daha iyi bir performans sergiliyor. Altın/Gümüş Oranı'nın 64,57'den 57,19'a düşmesi, gümüşün altına kıyasla ne kadar hızlı değer kazandığını gösteriyor. Bu durum, piyasaların gümüşün sanayideki önemini altından daha fazla fiyatladığı izlenimini yaratıyor.
Genel ekonomik koşullar da gümüşü destekliyor. ABD Merkez Bankası'nın (Fed) 2026'nın ilk yarısında faizleri indirmeye başlayacağı beklentisi, gümüş gibi faiz getirisi olmayan varlıkları daha cazip hale getiriyor. Türkiye'deki duruma baktığımızda ise, Borsa İstanbul (11294) son günlerde biraz durulmuş görünüyor. Bu durumun, bazı tasarruf sahiplerinin borsadan çıkarak gümüş gibi daha fazla kazandıran alanlara yönelmesiyle ilişkili olabileceği düşünülüyor. Dolar kurunun 42,92 TL olduğu bir ortamda, gümüş hem doların yükselişine karşı hem de gümüşün kendi uluslararası değer artışına karşı çifte bir koruma sunuyor olabilir.
Mevcut 79,27 dolarlık seviye, kısa vadede aşırı bir alım olduğunu ve kâr satışlarının gelebileceğini düşündürüyor. Bu nedenle, gümüşteki yükselişin devamı için fiyatın 71,80 doların üzerinde kalması önem taşıyor. Eğer bu seviyenin altına düşerse, piyasadaki arz sıkıntısının biraz rahatladığı düşünülebilir. Yukarı yönde ise 100 dolar önemli bir hedef olarak duruyor. Gümüşün gelecekteki seyrini, 100 dolar seviyesine ulaşıp ulaşamayacağı ve bu seviyenin sanayide alternatif malzeme arayışını tetikleyip tetiklemeyeceği belirleyebilir.









