Mecliste 262 el, adına 11. Yargı Paketi denilen yasa önerisi için el kaldırıp evet deyince, yasa jet hızıyla Cumhurbaşkanlığından aldığı imzasıyla resmi gazetede ilam edildi. Yasa gereği, ilk etapta 55 bin mahkûm cezasını tamamlamadan aramıza katıldı.
Devamındaki birkaç ay içerisinde de 115 bin kişi daha katılacak aramıza. Ne kadar teselli olur bilmiyorum ama bazı suçlar bu düzenlemenin dışında tutuldu.
Özellikle kadınlar kendilerine dönük şiddetin artması ve eski defterlerin tekrar açılması konusunda duydukları kaygı nedeniyle önlemler alınmasını istiyorlar ki daha bugün endişenin yersiz olmadığına dair örneklerden biri yaşandı.
Diyarbakır'da bir süre önce cezaevinden tahliye olan bir şahıs, dini nikahla birlikte yaşadığı kadını boğarak öldürdü ve boş araziye gömdü. Neyse ki adam gözaltın alınıp cezalandırılmaktan kurtulamadı ama bir sonraki affa kadar dışarı çıkmaya biraz sabretmesi gerekecek.
Çeşitli suçlardan tutuklu bulunan on binlerce mahkûmun, tekrar aramıza katılması sadece beni korkutmuyor sanırım. Ama buna rağmen Mecliste yapılan oylamaya katılan 373 milletvekilinden sadece 76'sının ret, 21'inin de çekimser oyu verdiği yasa önerisine, 262 elin evet için kalkması aramıza katılan suçlulardan daha çok endişelendirdi beni.
Evet diyeni de hayır diyeni de anlarım ama şu çekimser oy verip de ya da kaçak güreşip oylamanın yapılacağı meclis oturumuna katılmayanları hiç anlamam. Çekindiğiniz nedir, ya da nedir kaçtığınız? Diye sormak lazım.
Millet sizi çekinin diye mi gönderdi o koltuklara ya da meclisin yolunu şaşırın diye mi?
Neyse bu kısmı başka bir başlık altında tartışmak üzere erteleyelim de adına af densin ya da denmesin yargı da benzer yasa ve uygulamaların tahribatları üzerine birkaç şey söylemek isterim.
Bunu meclise getirip yasalaştıranlara şunları sormak lazım.
Kurallara ve yasalara uyup, borcunu da ödeyeni enayi yerine koymuş olmuyor musunuz?
Bana karşı işlenen suçu hangi hakla affediyorsunuz da beni mağdur edene dönük cezayı biz affettik cezayı sen mi kes diyorsunuz?
Cezalar zaten yeterince caydırıcı değilken, o cezaları affederek, caydırıcılığı hepten ortadan kaldırmak mı istiyorsunuz?
Yargıya güvenmeyeceksek kime güveneceğiz, bilek gücümüze ya da aşiretimize mi?









