TÜM KATEGORİLER
TBMM Başkanı Şentop: Kürsüler şov yapmak için tasarlanmış yerler değil
TBMM Başkanı Mustafa Şentop, CHP Muğla Milletvekili Burak Erbay'ın, kürsüde çekiçle cep telefonu kırmasına ilişkin, "Uygun değil. Kınama cezası gerektiren bir eylem esasen. Kürsüler şov yapmak için tasarlanmış yerler değil" dedi.
TBMM Başkanı Mustafa Şentop, CHP Muğla Milletvekili Burak Erbay'ın, kürsüde çekiçle cep telefonu kırmasına ilişkin, "Uygun değil. Kınama cezası gerektiren bir eylem esasen. Kürsüler şov yapmak için tasarlanmış yerler değil" dedi.
TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Meclis'te gazetecilere açıklama yaptı. Şentop, 'Basın Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin görüşmelerinde CHP Muğla Milletvekili Burak Erbay'ın kürsüde cep telefonu kırmasıyla ilgili, "Uygun değil. Kınama cezası gerektiren bir eylem esasen. Orada oturumu yöneten başkan vekili arkadaşımızın o konuda karar vermesi, oya sunması gereken bir durum. Öyle bir aletle Genel Kurul salonuna girmek de yanlış. Milletvekillerinin cihazdan geçmesi veya üstünün aranması gibi bir durum söz konusu değil ama milletvekillerinin bilinç içinde hareket etmesi lazım. Kürsüde bir zarar olduğunu öğrendim. Bunun da tazmini kendisinden talep edilir. Kürsüler şov yapmak için tasarlanmış yerler değil. Meclis'imizde herkes istediği gibi söz alabilir, kendi görüşlerini ifade edebilir. Başka arayışlar içine girmek yanlış" değerlendirmesinde bulundu.Meclis Başkanı Şentop, CHP'nin başörtüsü düzenlemesiyle ilgili kanun teklifine ilişkin soruya da "Bununla ilgili görüşlerimi daha önce ifade ettim. Bu konu çözülmüş bir konu. Herhangi hukuki düzenleme yapılmadan, genel bir mutabakatla bu bir sorun olmaktan çıkmıştı. Bana göre herhangi bir düzenlemeye gerek yok. Bu tabi bir haktır. Başı açık olmak için kanun, anayasa gerekmiyor. Örtülü olmak için de gerekmez. 'Bu anayasaya bağlı ya da kanundan kaynaklanan bir hak değildir. Anayasa ötesi bir haktır' demiştim. Ancak bazı tartışmalar ortaya çıkınca 'Bunun kanunla yapılması doğru değil' diye düşünüyorum. O zaman kanuna dayalı serbestlik haline getirdiğinizde, daha sonra başka bir kanunla bunu yasaklayabilir hale geliyorsunuz. Bu bakımdan, anayasadaki bir düzenleme ile teminat altına almak doğru olur kanaatindeyim" yanıtını verdi.
