"Medikal ozon tedavisi bağışıklık sistemini güçlendiriyor"

KORONAVİRÜS salgını sürecinde vücudun savunma sisteminin güçlü olması gerektiğine vurgu yapan Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Nuran Gün, "Zorlu pandemi sürecinden geçtiğimiz bu günlerde savunma sistemimiz eskisi gibi olmayacaktır. Uzun süre hareketsiz evde kalınca metabolizma hızımız yavaşlar, ağrı eşiğimiz düşer, artan kaygı ve huzursuzluk vücudumuz üzerinde olumsuz etkilere sebep olur. Bağışıklığımızı güçlendirmede ve metabolizmamızı hızlandırmada ozon tedavisi en iyi destekçi olacaktır" dedi.

Emsey Hospital'dan Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Nuran Gün, bağışıklık sistemini güçlendirmeye yönelik ozon tedavisini tavsiye ederek, tedavi sırasında dikkat edilmesi gerekenleri sıraladı. Dr. Gün, "Ozon hastaya saf halde kesinlikle verilmemeli, uygun ortamda, uygun şekilde hazırlanıp, belli dozda oksijen ile karışım şeklinde verilmelidir. Karışımdaki oksijen oranının yüzde 95'ten düşük ve ozon oranının ise yüzde 5' ten yüksek olmaması gerekmektedir. Bunun yanı sıra hava embolisine yol açmaması için ozon gaz halinde doğrudan damar içerisine verilmemeli, dışarda kan ile iyice karışımı sağlandıktan sonra infüzyon şeklinde uygulanmalıdır" diye konuştu.

"TEDAVİYE KİŞİYE GÖRE DEĞİŞİYOR"

Kişiye doğru dozda ozon verildiğinde vücutta antioksidan ve savunma (immün) sistemlerinde çalışan enzimlerin uyarılmasına neden olduğunu söyleyen Dr. Gün, farklı dozlarda verildiği vücutta oluşacabilecek tepkimeler konusunda şunları söyledi;

"Ozonun dozlara göre vücutta yaptığı etkilere bakıldığında, genel olarak düşük dozda uyarıcı-aktive edici etki, orta dozda modüle edici (düzenleyici) etki, yüksek dozda da inhibe edici(baskılayıcı) etkilere neden olduğunu söyledi. Belirlenenden daha düşük dozlar plasebo, daha yüksek dozlar ise toksisiteye neden olabilmektedir. Bu üç seviyede dozlar belirlenirken, uygulama yolları ve uygulama bölgelerine göre aynı zamanda kişinin ozon tedavisi alma amacı, hastalığı, kilosu, yaşına göre dozlar değişecektir."

Sağlıklı kişiler, yaşlanma sürecini geciktirmek, ek hastalığı olmayan ve yoğun tempo nedeniyle yorgunluk, halsizlik gibi semptomları olan kişilerin ozon tedavisiyle sağlıklarına kavuşabileceklerinin altını çizen Dr. Gün, metabolizma hızı yavaşlamış; obez veya obez olmayan kişiler gibi hastalığı olan kişiler de medikal ozon tedavisinden faydalanabileceğini aktardı. Medikal ozon tedavisinin asıl bir tedavi olmadığının bilinmesi gerektiğini söyleyen Dr. Nuran Gün, hastanın hastalığı, kullandığı ilaçları muhakkak göz önünde bulundurarak tedaviye başlanması gerektiğini vurguladı.

"ROMATİZMAL HASTALIKLARDA ETKİLİ"

Dr. Nuran Gün, uygun dozda verildiğinde vücuttaki savunma sisteminin salgıladığı maddeleri baskılaması nedeni ile alerji ve romatizmal hastalıkların tedavisinde kullanıldığını ifade etti. Dr. Gün, "Ozona dirençli bakteri, virüs, mantar yoktur. Bakteriler ve mantarlar üzerinde düşük dozlarda bile hücre duvarını bozarak ve oksidatif etki göstererek öldürücüdür. Mikroorganizmaların hücre duvarlarının ozona duyarlılığı bizim hücrelerimizden daha fazladır ve bizim hücrelerimizde antioksidan sistemler vardır. Bu nedenle doğru dozda bizim hücrelerimiz zarar görmüyorken mikroorganizmaların hücrelerine zarar verilebilir" ifadelerini kullandı.

"TÜMÖR HÜCRELERİNİ ÖLDÜRÜYOR"

Ozon tedavisinin onkoloji hastalarına da umut olduğunu söyleyen Dr. Gün, medikal ozon tümör hücrelerinin duvarlarına zarar vererek, tümör hücreleri üzerinde antioksidan sistemlerinin olmamasının da etkisi ile onları hem öldürüp hem de çoğalmalarını engelleyerek etkili olabileceğini belirtti. Ozonun tümör hücresinin damarlanma yapısı oluşumunu azalttığını belirten Dr. Gün, tümör hücresini radyoterapi ve kemoterapiye daha duyarlı hale getirir. Medikal ozon tedavisi için hastayı takip eden onkoloji doktoru ile koordine bir şekilde, kontrendikasyon bulunmadığını gösteren onayı ile tedaviye destek olarak başlanmasının tedaviye iyi bir destekçi olabileceğinin altını çizdi. Medikal ozon ile insülin direncinde azalma olacağını söylen Dr. Gün, glukozun yakımında artış oluşturarak, oksijenlemenin de artışı ile dokularda metabolizma hızını arttırdığını söyledi

"ONKOLOJİ HASTALARI TEDAVİ İÇİN 4 GÜN BEKLEMELİ, ONKOLOJİK KONTRENDİKASYON OLMAMALI"

Tedavinin uygulama yöntemine göre 3 ile 30 dakika arasında değiştiğini ifade eden Dr. Gün, "Eğer ilaç kullanıyorsanız ilaçlarınızı ozon tedavisinden 4 saat önce veya ozon tedavisinden 4 saat sonra almanızı tavsiye ediyoruz. Ozon tedavisinden en az 8 saat önce alkollü içecek tüketmeyiniz. Mümkünse tedaviniz süresince alkol almayınız. Ozon tedavisinden bir saat önce ve ozon terapiden bir saat sonra C vitamini içeren herhangi bir şey almayınız. Eğer kemoterapi tedavisi görüyorsanız bu tedaviden sonra ozon tedavisi almak için en az 4 gün beklemenizi tavsiye ederiz. Tedaviye aç karnına gelmeyiniz. Hafif bir şeyler yiyerek geliniz" dedi.

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Sağlık