Şahane Misafir Geliyor!

özpetek, bu mizahı yüksek filminde duyguların gücünün, rasyonel olan olmayan en derin korkuların üzerinden gelişini; aşk, arkadaşlık ve yalnızlığa dair bir cevap bulmanın hikayesini anlatıyor.

Filmin konusuna gelince; 28 yaşındaki Pietro, Roma'ya yeni gelmiştir ve burada aktör olmaya çalışırken geceleri de pastane şefi olarak çalışmaktadır. Biraz utangaç, genelde yalnız ve sosyalleşmek için çok da fırsat bulamayan bir tiptir. Kuzeni Maria'nın evinde misafir olarak kalmaktadır ve kuzeniyle birbirlerini sevdikleri kadar nefret de etmektedirler. Sonunda tek başına yaşayabileceği bi rev bulur. Kötü durumda ama güzel, büyük ve antic eşyalarla döşeli bir evdir. İyi bir anlaşmayla düşük kiraya tutmuştur fakat Pietro elindeki birikmiş paranın çoğunu depozit olarak yatırmak durumundadır. Kuzeni Maria kendisine "Tek başına yaşayabileceğine emin misin?" diye sorar. Pietro ise sonunda kendine ait bir hayatı olacağı için ağzı kulaklarında dolaşmaktadır.

Pietro bir sure sonra evin hiç de göründüğü gibi olmadığını farkeder. Evdeki eşyaların hareket ettiğini, garip sesleri ve durduk yerde beliren nesneleri farkeder. çok geçmeden anlar ki bu evde tek başına yaşamamaktadır. Oturduğu ev, onun yalnız yaşamasına izin vermeyen beklenmedik misafirlerce ele geçirilmiştir. Yedi buçuk kişiden oluşan bir gup (aralarından biri çocuk) burayı bırakamayan ve anlaşması bir o kadar zor olan bu hayaletler. Bazıları davetsiz, bazıları öfkeli, bazıları işgüzarlar. Pietro'nun ilk tepkisi onları inatçı bir şekilde göndermeye çalışmak oluyor ve bunun için elinden geleni ardına koymuyor.

Zamanla bu zoraki birlikte yaşama hali aralarında öyle yakın bir bağa dönüşüyor ki, Pietro bile rahatlayıp onlarla beklenmedik bir uyum yakalıyor. Pietro onlarlayken artık hiç yalnız hissetmiyor ve birbiriyle tutkularını, sırlarını paylaşan bir gruba dahil olmanın verdiği heyecanı yaşıyor. Sonunda beklenen ayrılık anı geldiğinde, Pietro dab u yeni gerçekliği kabullenmek zorunda kalır. Onları birbirine bağlayan şey o kadar güçlüdür ki, ayrıldıklarında dahi baki kalır. Pietro artık hiç yalnız olmayacaktır ve yeni hayatına tamamen hazırdır.

Filmin Maçka G-Mall'daki basın gösteriminin ardından düzenlenen basın toplantısında ünlü yönetmen Ferzan özpetek'e yönelttiğimiz sorulara verdiği cevaplar şöyleydi;

Şahane Misafir'in sanatsal arayışınız ve filmografiniz içerisinde nasıl bir yeri var?

Şimdiye kadarki en komplike filmim çünkü hayatın kendisi gibi heyecan, gözyaşı ve dramı harman ediyor, yani size ağlatan bir şey sonunda size güldürebilir de, ya da tam tersi. Bu bir hikayede ilk defa korku duygusuna yönelişim oldu. Şahane Misafir sahip olmam gereken daha pozitif bir bakış sunuyor; duygusal bir yeniden doğuşu anlatıyor, duyguların gücünün ve içgüdünün korkuyu bertaraf ettiği bir durum - hem mantıklı hem de akıl dışı - aşk, arkadaşlık ve dayanışma üzerine bir hikaye. Fakat film bana aynı zamanda sonu olmayan bir hayata dair sahip olduğum düşünceleri irdeleme ve geliştirme şansı da veriyor. Bir süredir bu türden fikirlere sahiptim: Hamam'da (Hamam: The Turkish Bath) Alessandro Gassman ölürken heykel üzerinde bir gölge görürüz; Facing Window'da Massimo Girotti insanların ölüyle dansını izlerler; Sacred Heart'ta ölen bir kız vardır ve onu tekrar evde gören bir baş kahraman; Loose Cannons'ın da ölülerle canlıların beraber dansetmekte olduğu bir sonu vardır. Bu benim için bir nevi düşkünlük, bir bağımlılığım.

Hikayenin kalbinde yatan nedir?

Kahramanımız kaybolmuş gerçeklerin peşinde koşan biri rolünde - Margherita Buy'ın His Secret Life'taki rolüne benzer bir rolde. Pietro (Elio Germano) genç bir pastan şefidir. Oldukça obsesif bir şekilde, her akşam birbirine tıpatıp benzeyen croissant'lar yapar. çocukluğundan bu yana farklılıkla ve hayatın sunduğu başk başka şeylerle yüzleşmeye alışmış olan Pietro çok özel ve duyarlı bir gençtir. Yerlisi olduğu Sicilya'dan Roma'ya oyuncu olmak için gelmiş fakat kendisini hiç de bir işe yaramayan oyuncu seçimlerinin kapısında sürünürken bulur. Bir yandan da kendisine ait kalacak bir yeri olması için can atarken, kalacak yer arayışına girer fakat o yeri bulduğunda da buranın türlü "varlıklar" tarafından ele geçirilmiş olduğunu farkeder. Kendisinden önceki kiracılar kısa bir dönem burada kalıp, duydukları seslerden korkup kaçmışlardır. Diğerleirnden farklı olarak Pietro sadece sesleri duymakl kalmayıp onları görür de. Günbegün, kaderin görünmez eli evin içerisinde dolanır ve Pietro ile evdeki herbiri farklı insanlar arasında güçlü bir bağ doğurur. Böylece onlara ne olduğunu anlayacak ve önemli değişimlere sebep olabilecektir.

Siz bir oyuncu olsaydınız Ferzan özpetek için neler söylerdiniz?

Açıkçası bir oyuncu gibi düşünebilmeyi çok isterdim ancak bunu tam olarak başarabildiğimi söyleyemem. Oyunculuk, bir mesleğin bile ötesinde bence. Onlar için 'başka toprakların insanı' diyebilirim. Müthiş saygı duyuyorum onlara ve yaptıkları bu zorlu işe. Bu yüzden onların açısından Ferzan özpetek'e bakmak açıkçası biraz zor. Ama bir yönetmenin onlara özen ve dikkatle yaklaşması gerektiğini söyleyebilirim.

Pietro'nun yaşadığı dairedeki 7 buçuk hayali sakinden biri olan ve Cem Yılmaz'ın canlandırdığı şık ve zarif Yusuf Antep karakterinin ince, Türk zekAsı ve mizah anlayışını yansıtan espirilerine de yer yer güleceksiniz. Cem Yılmaz'ın oyuncu kadrosundaki varlığı, filme ihtiyacı olan mizahi havayı tam da dozunda katmış doğrusu... Filmi biz beğendik açıkçası. Bakalım sizler de beğenecek misiniz?

Filmde Sezen Aksu'nun Gitmem Daha, Unuttun mu Beni, Sude şarkıları gerçekten de özpetek'in alışık olduğumuz Sezen Aksu hayranlığını yeniden gözler önüne seriyor. özellikle Sude şarkısının çaldığı sahne, şarkıya çok ama çok farklı bir gözden bakmanızı sağlıyor, mevcut gerilimle ve sahnedeki atmosferin verdiği etkiyle adeta nefesiniz kesiliyor.

Şahane Misafir, 6 Nisan 2012 Cuma günü vizyona giriyor!

--video--2239-- --/video--