HÜDA PAR'lı Demir, küresel çapta etkili bir "çocuk koruma sistemi" kurulması gerektiğini söyledi

HÜDA PAR Gaziantep Milletvekili Şahzade Demir, "Epstein skandalının ortaya koyduğu sapkın ağlar, bu tür yapılarla çocukların nasıl hedef alındığını somut biçimde göstermektedir. Çocuk güvenliği, siyasi hesaplardan bağımsız ve şeffaf biçimde ele alınmalı, küresel çapta etkili bir koruma sistemi muhakkak kurulmalıdır." dedi.

Demir, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, Güneş Enerji Sistemi (GES) projelerine yönelik değerlendirmelerde bulundu.

Gaziantep'in Yavuzeli ilçesinde, yüzde 50'si köylüler tarafından hayvancılık faaliyetlerinde kullanılan araziye GES projesinin kurulacağını anlatan Demir, bu proje için arazinin tarım ve hayvancılığa elverişli olmayan kısmının tercih edilmesi gerektiğini, böylece köylülerin mağdur olmayacağını söyledi.

Şırnak'ın Cizre ilçesinde sulama ve elektrik üretimi için baraj yapılmasının yıllar önce planlandığını hatırlatan Demir, Hidroelektrik Santrali (HES) olarak inşasına başlanan projeye, bölgedeki verimli toprakların ihtiyacı olan sulama kısmının da dahil edilmesini talep etti.

Demir, kuraklık nedeniyle zarar gören çiftçilerin mağduriyetlerinin giderilmesini istedi.

Afganistan-Pakistan arasındaki gerginliğe işaret eden Demir, Türkiye ve İran başta olmak üzere İslam ülkelerinin, bu durumun sona ermesi ve kalıcı bir anlaşma imzalanması konusunda devreye girmesi gerektiğini belirtti.

"Lübnan'ın ekonomik şantajla sindirilmeye çalışıldığını ve yalnız bırakıldığını" da savunan Demir, bu saldırgan tutumun sadece Lübnan'a değil, tüm bölge istikrarına da ağır bedel ödeteceğini önü sürdü.

HÜDA PAR'lı Demir, İngiltere'de devlet koruması altındaki 2 bin 400'den fazla çocuğun geçen yıl kaybolduğunun açıklanmasının uluslararası toplum için alarm verici bir tabloyu ortaya koyduğunu dile getirerek, şunları kaydetti:

"Bu çocukların önemli bir kısmının göçmen olması insan ticareti ve istismar riskini daha da artırmaktadır. Dünya genelinde 150 milyon çocuğun yetim kaldığı gerçeğiyle birlikte Avrupa'da yalnızca iki yılda 12 bin göçmen çocuğunun kaybolması, küresel ölçekte derinleşen bir çocuk koruma krizi olduğunu ortaya koymaktadır. Bu denli yüksek sayıda çocuğun devletin gözetimi altındayken kaybolması, basit ihmallerle açıklanamayacak kadar ciddi ve sistematik bir soruna işaret etmektedir."

Demir, bu alandaki bazı yöneticilerin işbirliği içerisinde olduğuna yönelik emareler bulunduğunu aktararak, "Epstein skandalının ortaya koyduğu sapkın ağlar, bu tür yapılarla çocukların nasıl hedef alındığını somut biçimde göstermektedir. Çocuk güvenliği, siyasi hesaplardan bağımsız ve şeffaf biçimde ele alınmalı, küresel çapta etkili bir koruma sistemi muhakkak kurulmalıdır." değerlendirmesinde bulundu.